MUTTALİP'TE YAŞANANLARIN HESABINI KİM VERECEK?

Geçen Ramazan'da yaşanan cinayetler hepimizin içini yaktı.
Sebep her ne olursa olsun, cana kastetmek elbette onaylanacak bir durum değil.
Fakat olan olmuş, gerisi için artık önlem gerekmişti.
Çünkü elde edilen bilgilere göre, cinayetlerin katili daha durmak istemiyordu.
Belli ki listesinde daha başka isimlerde vardı.
Bunu bilen güvenlik güçleri, hedefte olası kişileri koruma altına aldı.
Ancak gelin görün ki, koruma altında olan o kişiler, bayramla birlikte namluya hedef oldular.
Bilanço ise ağır oldu.
Toplam 6 cinayet...
Hem de herkesin gözü önünde...
K K K
Devlet elbette herkesin yaşam hakkını sağlayacak önlemler alır.
Bu vatandaş adına anayasal olarak en büyük güvencedir.
Ancak yaşanan bu olay ile anayasanın bu maddesi ile hiç bağdaşmıyor.
Anlayacağınız anayasada yazdığı gibi devlet gerekeni yapamadı.
Bayramda öldürülen iki cinayet herkesin gözü önünde yaşandı.
Hem de koruma altında olan bir yerde!
K K K
İşin ilginç yanı, katil zanlısının cinayetlerin yaşandığı sokakta gizlendiğini ortaya çıkması...
Yani evi koruyanlar, sokağa bakma gereği ya da araştırma gereği duymamışlar.
Kısaca, ortada güvenlik adına ortaya çıkan bir zafiyet var.
Ve bu zafiyetin yaşattığı ölüm acıları...
Bu sıradan ya da telafisi olan bir zafiyet değil.
Sonu ölümlerle sona eren bir zafiyet!
Bu nedenle ne yapılırsa yapılsın, ölenler artık gelmeyecek.
Bu yüzden, en azından bu konuda ihmali olanlar ortaya çıkarılsın.
Bundan sonra böylesine olaylar yaşanmaması için gerekenler yerine getirilip, yeterli çalışmalar yapılsın.
En önemlisi devlet anayasada üzerine düşen vatandaşını koruma görevini layıkıyla yapabilsin...