Son haftada, yeni eğitim öğretim döneminin başlamasına kısa bir süre kala Eskişehir’in gündemine devlet okullarında alınan kayıt parası ve aylık bağışlar düştü.
Bazı okullarda yüksek kayıt ücretleri alındığı hatta bazı okullarda velilerden aylık ücretler toplandığı iddia edildi. Hatta ben iddianın da ötesine gideyim durum belli ki böyle. Herkes isyan ediyor, istenen ücretler belli artık bu işin iddiası kalmamış.
Şimdi bu durum bugün cereyan etmedi elbette…
Kayıt parası işi adrese dayalı okula yönlendirme durumu ortaya çıktığı günden bu yana var. Ancak artık çok yaygın hale gelmiş durumda ve istenen paralar çok yükselmiş durumda.
Hal böyle olunca vatandaşlar da artık daha fazla ses çıkarmaya başladı ve Milli Eğitim’in ipliği pazara döküldü.
Yapılan uygulama çok yanlış ancak; burada esas suçlu okul idareleri değil. Onlar oyunun oyuncuları. Asıl suçlu ise ülkemizi muz cumhuriyetine çeviren sevgili iktidarımız.
Bütün kamu kurumlarında çürümüşlük, yozlaşma almış başını gitmiş. Liyakat sıfıra yakın noktalara gerilemiş. Milli Eğitim bu hale gelmiş çok mu?
Önce adrese dayalı okula kayıt sistemi dediler millet çocuklarını iyi okullara taşımak için adreslerini aldırdı. Bazı vatandaşlar farklı mahalleye adresini aldırmak için o mahallede yaşayanlara para teklif etti. Okullara para teklif edildi. Okullar da baktı bu işte amiyane tabirler iyi “kene” var. Para alma uygulaması büyüye büyüye bugüne kadar geldi.
Madem adrese dayalı bir sistem kuracaksınız öncelikle şu mahallenin okulu bu mahallenin okulundan kat be kat iyi olmayacak. Farklılık olacaksa ufak tefek farklar olacak. Arada uçurum olunca okulların arasında bu adres işini tutturamazsınız. Bakın bugün canlı örneğini görüyorsunuz.
Aynı zamanda siz yarattığınız sistemde boşluk bırakırsanız herkes bunu kullanır. Vatandaş adresini taşır, okula girmek için para teklif eder. Okullar bunu kabul eder…
Yozlaşma ve çürümüşlük hükümet eliyle başlatılmış olur.
Önce kendinize çeki düzen vermeniz lazım Ankara’dakiler!
Ondan sonra şehirlerdeki temsilcilerinize, kurum müdürlerinize çeki düzen vermeniz lazım. Bunları yaptıktan sonra okula para teklif eden vatandaşa gerekli işlemleri uygulayın bakalım, vatandaştan bir lira alan müdürü meslekten men edin bakalım kimse böyle akçeli, hileli işlere girebiliyor mu?
Ama nerede…
Birine yapsanız yarın hatırlı bir AKP’linin çocuğu iyi bir devlet okuluna yazılmaya gelir nasıl kıracaksınız? CHP’li MHP’li gelse de kıramazlar. Bazı işlerde tüm siyasiler yan yana durmaktan çekinmez.
Bir zenginin çocuğu gelir demedim çünkü artık onlar devlet okulunun yanından geçmiyor ama belki birileri için onlar da torpil ricası yapar, o iş de rahatça çözülür.
Verir 70 bin kayıt parası okula mis gibi girer. Garibanın çocuğu da eğitim kalitesi maalesef yerlerde olan pek çok okulumuzdan birini tercih etmek zorunda kalır. Sonra hükümet de çıkar ders kitabı dağıtıyoruz, parasız eğitim falan diye zırvalar işte…
Yahu okulların adını “İmam Hatip” yaptınız. Yaptınız da bari İmam Hatip’ten feyz alsaydınız. Çocuklar ne sizin istediğiniz gibi “molla” oldu. Ne de adam akıllı bir eğitim alabiliyor. Çoğunluk çocuklarını bu okullara yollamak istemiyor. Sonucunda ne oluyor?
X okula 50 bin lira kayıt parası ve adres taşıma ile çocuğunu kaydediyor. Bu iş artık bir sektör haline gelmiş.
Yazık, çok yazık…
Sağlık ayrı dert, barınma ayrı dert, enflasyon ayrı dert, eğitim ayrı dert.
Ülke iyice muz cumhuriyetine döndü…
Gerçek diplomalılar sokaklarda, sahteciler bu kurumların tepesinde. Hal buyken ne bekliyorsunuz ki?
İdareciler yozlaşmayıp ne yapacak?
“Balık baştan kokar.”
Bu konu gündeme bomba gibi düştü değil mi?
Bakalım kayıt parası işi, aidat işi duracak mı? Hiç sanmıyorum…
Ülke nereden tutsanız elinizde kalıyor. Yazık…
Herkese keyifli bir gün diliyorum. Sevgiyle kalın…