"Nasıl olsa iktidara çalışıyoruz" diye düşünüyorlar olsa gerek

Huzur Mahallesi'nde oturan insanların kapıları çalınmış önceki akşam.
Kapıları, elinde taşıdığı bir poşetle çalan şahıs, AKP görevlisi olduğunu söyleyip, önce torbadan bir broşür çıkartmış, ardından da bir poşet kahveyi beraberinde vererek;
-"Afiyetle için" demiş.
Buraya kadar son derece normal yapılan.
Neticede bu bir seçim çalışması.
Kaldı ki, bunu hemen her parti ve adayı yapıyor.
Ancak...
Bazı evlerde oturanlar, kapıyı çalarak AKP broşürü ve Kahve dağıtan kişiyi tanımışlar.
Zira bu kişi, Eskişehir'in bir sağlık kurumunda tabip olarak görev yapan bir kişiymiş.
Yani devlet memuru
Dolayısıyla...
Garipsemişler de...
Bazıları, sorma gereği de duyarak;
-"Siz kamu görevlisisiniz. Nasıl oluyor da bir partinin seçim çalışmasına böyle aleni olarak katılabiliyorsunuz?" diye.
AKP nin broşürü ile kahve poşetlerini dağıtan kişi ise, yalanlamamış bir sağlık kurumunda tabip olarak çalıştığını.
Sadece;
-"Ben izne ayrıldım. O yüzden seçim çalışmasına katılabiliyorum" demekle yetinmiş.
Sonrasında da o bölgeden uzaklaşmış.
Hep söylüyoruz.
Kamu görevlerinin siyasetle aktif olarak uğraşmalarının önünde yasal engeller var.
Dolayısıyla.
Kamu görevlileri, aktif olarak siyasetin içinde olamazlar.
Eğer oluyorlarsa, bu bir suç teşkil etmektedir.
Yasak olmasına rağmen siyasetle aleni olarak ilgilenen ve seçim çalışmalarına bizzat katılan kamu görevlileri hakkında yasal işlem yapmak zorunludur.
Ancak görülüyor ki...
Bazıları "Nasıl olsa iktidar partisine çalışıyoruz. Bize bir şey olmaz" düşüncesiyle aleni olarak yapıyor yapacağını...