NEDEN KREDİ ALDIRMIYORLAR?

Avrupa Yatırım Bankasının temsilcileri Eskişehir'deydi geçtiğimiz hafta.
Sebebi ziyaretleri verdikleri kredilerin nerelere harcandığı ile ilgiliydi.
Malum ki;
Avrupa'dan kredi aldığınızda, verdikleri paranın nereye gittiğini merak ederler.
Faydalı işler yapmazsanız, kredi musluğunu kapatırlar hemen.
Bir daha da ağzınızla kuş tutsanız, yapacağınız bir projeye kuruş dahi bulamazsınız.

Banka temsilcileri kenti gezilerinin ardından hayranlıklarını gizlemiyorlar.
Verdikleri her kuruşla kente özel işler yapıldığını yerinde görüyorlar.
Bankanın Proje ve Yatırım Uzmanı Otto Hüsken'e göre yapılanlarla doğal zenginliklerde korunuyor.
Yani, yapılanların sadece şehre olan hizmetine değil, doğa ve çevresel katkılarına da bakıyorlar.
Son Haber'den Hakkı Kutlu'da bu işi 'Avrupalı kafası' olarak yorumluyor.

Kutlu yazısında 'Avrupalı neden kredi verir?' sorusuna cevap arıyor.
Sonucunda da "Avrupalı, Avrupalı kafası ile düşünene kredi verir" diyor.
Eskişehir'de ise çoğu kez tersi durumların yaşandığını da biz ilave edelim.
Yani soruyu başka şekilde soralım;
"Yılmaz Büyükerşen'e neden kredi aldırmazlar?"
Aslında cevabı belli bir soru ama yine de birkaç yorumda bulunalım.
Bakın;
Bir önceki dönemde 10 Milyon TL'lik bir borçlanmaya dahi karşı çıkıldı.
Aslında çok şey istenmemişti.
Sadece 'Avrupalı düşüncesiyle, Avrupai bir kültür merkezi' tamamlanacaktı o parayla.
Ve eksik kalmış birkaç iş vardı.
Fakat AKP'li meclis üyeleri ısrarla 'ret' dediler.
Merkezin yapımı da bu döneme kaldı mecburen, şimdi tamamlanma aşama geldi.
Ancak hayli gecikti, döneminde bitirilseydi 'Avrupai bir yapıda, Avrupai oyunlar izliyor olacaktık'
Elbette buna benzer örnekleri çoğaltmak mümkün.
En bilineni tramvay konusundaki durumlar.
Bırakın kredi kullanmayı, kredi aramak için bile AKP'liler nasılda karşı çıkmıştı hocaya.
Hatırlayın!

Aslında Eskişehir'deki Büyükerşen-AKP savaşı tam bu noktadan başlıyor.
Düşünceler tamamen zıt boyutta.
Bir taraftaki düşünce, Proje ve Yatırım Uzmanı Otto Hüsken'in anlatmaya çalıştığı bir düşünce.
Diğer tarafta ise caddelerin üst ve alt geçitlerle doldurulduğunda, medeniyetin yakalanacağını tarif eden bir zihniyet...
Tamamen tersi, tamamen birbirine aykırı iki kutup!
İşte bu kutuplarda birbirini hiç çekmiyor.
Bu yüzden bir tarafta kredi verenler, diğer tarafta kredi alınmasını engellemek isteyenler.
Çok garip değil mi?