Neymiş efendim… ‘’Recep Taşel il başkanı olarak ayar verip ağırlığını koydu’’ imiş

CHP İl Başkanı Recep Taşel, ES-TV’de bir programa konuk oldu.
Programı izlemedik.
Söyledikleri gazete sütunlarında yer aldı.
Arif Anbar arkadaşımız da köşesini O’nu söylediklerine ayırdı.
Yazısının son bölümünde Recep Taşel ile ilgili değerlendirmelerini aktarıyor.
‘’Taşel, ilk defa bu kadar açık konuştu, mesajlarını direkt olarak adrese teslim etti ve deyim yerindeyse ayar verdi.
Yani bir il başkanı olarak yapması gerekeni yaptı, sonunda ağırlığını koydu’’ diyor.
Gerçekten öyle mi?
Yani İl Başkanı Recep Taşel, gerçekten de ‘’ayar verip ağırlığını koydu’’ mu?
Ne gezer…
Televizyon stüdyosunda öyle görünmüş olabilir belki…
Öyle ise bile sadece orada…
Gerçekte hiç de öyle değil…
‘’İl başkanı ağırlığı’’ diye bir şey yok.
Dahası ‘’il başkanını umursayan yok’’ dense bile olur.
Bu konuda ‘’somut kanıt’’ sayılabilecek örnekler var.
Hem de yakın bir geçmişte sergilendiler.
CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun ve Veli Ağbaba, 2 hafta kadar önce Eskişehir’e geldiler.
Değişik etkinliklere katıldılar.
Aralarında ‘’muhtarlarla buluşma’’ da var.
Düzenleyen Büyükşehir Belediyesi…
CHP Genel Başkan Yardımcılarının katıldığı toplantıda İl Başkanı Recep Taşel’in de olması gerekir.
Gereken o da gerçekleşen o değil…
Recep Taşel toplantıya katılmadı.
Nedeni de ‘’davet edilmemiş’’ olması…
Ne toplantıya davet edildi ne de kendisine bilgi verme gereği duyuldu.
Recep Taşel toplantıyı gazete haberlerinden öğrendi.
Bu, bir il başkanı için ‘’sineye çekilecek bir tavır’’ değil…
Recep Taşel sineye çekti.
Yakın çevresine yakınmalarda bulunmaktan başka bir şey yapamadı.
Neymiş efendim?
‘’İl başkanı olarak ayar verip ağırlığını koydu’’ imiş…
‘’Haydi canım sende’’ derler adama…
Tek örnek bu değil…
CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay ve Engin Özkoç, bir hafta kadar önce Eskişehir’e geldiler.
Daha önce de dile getirdik.
Partiyi ziyaret edip İl Başkanı Recep Taşel’e ‘’merhaba’’ deme gereğini bile duymadılar.
Onların yaptığı son derece yanlış…
Aynı şekilde Recep Taşel’in bu yanlışın hesabını sormaması da yanlış…
Dahası var.
Onların katılımıyla bir toplantı düzenlendi.
Toplantıyı düzenleyen CHP Tepebaşı İlçe Örgütü…
Toplantının katılımcıları da parti üyeleri…
Böylesi bir toplantıda CHP İl Başkanı’nın olmaması düşünülebilir mi?
Elbette ki düşünülemez…
Gel gör ki Recep Taşel toplantıda yok.
‘’Neden’’ mi?
‘’Davet edilmemiş’’ de ondan…
Düşünebiliyor musunuz; CHP Tepebaşı İlçe Örgütü tarafından parti üyelerinin katılımına açık bir salon toplantısı yapılıyor ve bu toplantıya il başkanı davet edilmiyor.
Olacak şey değil…
Bu ‘’il başkanını umursamamak’’ değil de nedir?
Sineye çekilmesi olanaksız… Hesabının sorulması gerekir.
Peki ‘’il başkanı olarak ayar verip ağırlığını koyan’’ Recep Taşel ne yapıyor?
Gerekeni yaptığı falan yok.
Sadece yakın çevresine yakınmada bulunmakla yetiniyor.
Neymiş efendim…
‘’Recep Taşel il başkanı olarak ayar verip ağırlığını koydu’’ imiş…
Gülmemek elde değil…
Günün zorlu koşulları nedeniyle gülmeyi unutan insanları bile güldürür bu söz…
Gerçekte ‘’il başkanı ağırlığı’’ diye bir şeyin olmadığını gösteren örnekler oldukça fazla…
Daha fazla örneği aktarmaya gerek yok.
Yalnızca bu örnekler bile neyin ne olduğunu ortaya koyuyor.
Arif Anbar, yazısında son nokta olarak kendisine gelen bir mesajı aktarıyor.
‘’Yayından sonra değerlendirmelerini önemsediğim bir isimden gelen mesaj, Recep Taşel’in açıklamalarının özeti gibiydi.
O mesajda şu yazıyordu.
Recep Taşel, Recep abi ve il başkanı olmuş.’’
Aktarılan mesaj böyle…
Okuyunca gülmemek elde değil… İnsan neresiyle güleceğini şaşırıyor.
Recep Taşel gerçekten ‘’Recep abi ve il başkanı olmuş’’ tespitinin yanlışlığı şöyle dursun…
Recep Taşel’in il başkanlığına seçildiği günden bu yana geçen süre 3 yıl…
Yahu kongrenin üzerinden 3 koca yıl geçmiş… Yeni doğmuş bebekler 3 yılda hem yürümesini hem de konuşmasını öğreniyor… Artık aralarında yabancı dil öğrenenler bile oluyor.
Recep Taşel de 3 koca yılda ‘’il başkanı olmayı başarmış’’ yani…
Ne diyelim…
41 kere Maşallah… Yakasına mavi bir nazar boncuğu takında nazarlara gelmesin…