Neymiş? Eskişehir halkı duyduğuna değil, gördüğüne itibar ediyormuş...

Sayısını hatırlamıyoruz ama, bu köşede defalarca yazdık.
-"Seçmen duyduğuna değil, gördüğüne oy verir" dedik.
Bu tespitimizi hem 2004 yılı seçimleri öncesinde, hem de geçtiğimiz Pazar günü yapılan seçimin öncesinde yazmıştık.
Bunu yazarken amacımız, yapılanları kötülemekle seçim kazanılamayacağını anlatmaktı.
Ne yazık ki...
İktidar Partisi AKP, hem 2004 yılı seçimleri öncesinde, hem de geçtiğimiz Pazar günü yapılan seçimlerin öncesinde aynı hataya ikinci kez düştü.
Bütün seçim propagandalarını, yapılanları kötülemek üzerine kurdu.
Neticede...
2004 yılı seçimlerinde aldığı yenilginin bu kez daha şiddetlisini gördü.

BİR PARTİ AYNI HATAYI TEKRARLARSA

2004 yılı mahalli seçimlerini herkes hatırlıyor...
Hatırlamayanlara kısaca hatırlatalım.
Ne olmuştu 2004 yılı seçimleri öncesinde?
Büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, kent merkezinde ki Tramvay projesini tamamlamış, tramvaylar yürümeye başlamıştı.
Başka ne olmuştu?
Yine kent merkezinde bulunan Porsuk ve çevresi yeniden düzenlenmişti.
Her iki proje de, Eskişehirlilerin gözleri önünde duran ve her iki proje de beğeni toplayan projelerdi.
2004 yılı seçimlerine hazırlanan iktidar Partisi AKP, bu iki proje ile ilgili olarak;
-"Biz göreve gelirsek daha da güzelini yapacağız. Bu yeterli değil" demek yerine...
-"Bunlara ne gerek vardı?" diyerek çıktı ortaya...
Parti yöneticileri içinden;
-"Belediyeyi alırsak, Tramvay raylarının üzerine asfalt döküp kapatacağız" diyenler bile oldu.
Halbuki, raylı sistem taşımacılığının bu gün olmasa bile kısa bir gelecekte kaçınılmaz olacağını düşünenlerin tepkisini çekti.
AKP'liler "Porsuk düzenlemesine ne gerek vardı? Bu kadar para niye harcandı?" diye bağırdıklarında...
Eskişehir'in yarısı, Porsuk sahil şeridinde, yeni düzenlemenin keyfini çıkartıyordu.
Kısacası...
Eskişehir'liler AKP'lilerin söylediklerine itibar etmedi.
Gözleriyle gördüklerine itibar etti.
Sonuç olarak da sandıkta Yılmaz Büyükerşen'i ikinci kez göreve getirdi.

5 YIL ARADAN SONRA AYNI HATA

Aradan geçen 5 koca yıl, iktidar partisinin seçim propagandasını değiştirmedi.
Aynı hatalar, bu seçim öncesinde de yapıldı.
İktidar partisi Eskişehir'de, yapacaklarından çok yapılanları eleştirdi.
Ortaya ne bir proje konuldu, ne de "Biz daha da iyisini yaparız" denildi.
Varsa yoksa, Büyükerşen'in projelerini kötüleme yoluna gidildi.
Bu kez kötüleme sadece Büyükerşen'in projeleri de değildi.
Büyükerşen'in kendisiyle ilgili olarak da ortaya bir sürü iddia atıldı.
Bu iddiaların seçime birkaç gün kala ortaya atılması, zaten iddiaları başından çürüttü.
Hemen herkes;
-"madem bunu biliyordunuz, o halde 5 yıl niye beklediniz" diye düşünüp, bu iddiaların AKP tarafından kasıtlı olarak çıkartılmış ve seçmeni etki altına almaya yönelik iddialar olduğunu düşündü.

BÜYÜKERŞEN'İN PARKA YAPTIĞI GEMİ, BAŞBAKAN'IN OĞLUNUN ALDIĞI GEMİYİ UNUTTURMADI Kİ

Bu seçim öncesi de AKP'lilerin, yapılanları kötüleme üzerine kurduğu propaganda yöntemi işe yaramadı.
Eskişehir'e yapılan 2 büyük ve kapsamlı park, AKP'lilerin hedefi oldu.
Sürekli olarak "Bu parklara ne gerek vardı?" dediler...
Sazova parkı içinde bulunan Gemi'yi ağızlarına dolayıp;
-"1 Trilyona gemi mi olur? Milletin parası böyle şeylere gidiyor" diye eleştiri yağmuruna tuttular.
AKP'liler bunu söylediği sırada, binlerce kişi o parkları geziyor ve sağcısı solcusu;
-"Helal olsun adama. Yaptı mı böyle park yapacaksın" diyerek parktan ayrılıyordu.
Sazova parkında ki bire bir boyutta gemiyi görenler ise...
-"Adam Eskişehir için Gemi yapmış. Çok da hoş olmuş. Başkaları gibi oğluna gerçeğini mi alsaydı?" diyorlardı.
İşte tüm bu anlattığımız duygular içinde gitti Eskişehir halkı seçimlere...
Yapılan seçimlerde de, her iki Eskişehirli seçmenden birisi Büyükerşen'e oy verdi.
Bu da bir kez daha gösteriyor ki...
Eskişehir halkı, duyduğuna değil, gördüğüne itibar ediyor...
İnsanların gördüğü ve güzel bulduklarına ısrarla "Kötü bunlar" demek ise...
İki defasında da olduğu gibi iktidar partisini sandıkta bırakıyor...