Normal şartlarda yapılacak seçim ile mümkün değil...

Eskişehir Cadde ve Sokaklarında kiminle karşılaşsak İstanbul seçimlerini soruyor “Ne olacak?” diye.Şehrin sorunları ve gündeminin önüne geçmiş İstanbul seçimleri.Hal böyle olunca, Eskişehir ile birebir alakası olmasa da...

Eskişehir Cadde ve Sokaklarında kiminle karşılaşsak İstanbul seçimlerini soruyor “Ne olacak?” diye.
Şehrin sorunları ve gündeminin önüne geçmiş İstanbul seçimleri.
Hal böyle olunca, Eskişehir ile birebir alakası olmasa da ister istemez İstanbul seçimleri ile ilgili yorumlarda bulunmak gerekiyor.
Zira…
Yukarıda da söylediğimiz gibi karşılaştığımız herkesin merakı, 23 Haziran’da yapılacak olan seçimlerin ne şekilde sonuçlanacağı üzerine şekillenmiş.
Konuştuğumuz insanların bu yöndeki soruları karşısında da aynı yorumu yapıyor ve “Bugünkü siyasi ortam normal bir seyir izlerse, İstanbul seçimlerini AK parti’nin kazanması mümkün değil” diyoruz…
Niye mi?
Bir kere, 31 Mart seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’na verilen oylardan bu seçimde karşı tarafa gidecek tek bir oy dahi olacağını düşünmüyoruz…
öte yandan…
31 Mart seçimlerinde karşı tarafa verilen oylardan bu seçimde Ekrem İmamoğlu’na gelebilecek oy var mı?

Bence var…
Her şeye rağmen 31 Mart’ta Cumhur ittifakı adayına oy vermiş ve o günden bu yana geçen süreçte olup bitene bakıp “Bu böyle olmamalı. Bu haksızlık ve vicdansızlık” diye düşünen muhafazakâr ve milliyetçi çizgide seçmenlerin olacağı görülüyor.
Tarif ettiğimiz bu seçmenlerin bir bölümünün sandığa , bir bölümünün de oy verirken elinin Cumhur İttifakı adayına gitmeyeceğini söylemek yanlış olmasa gerek.

O halde…
Yukarıda da söylediğimiz gibi siyasi ortamın nokram seyretmesi halinde AK Parti adayının 23 Haziran tarihinde tekrarlanacak seçimde İstanbul’u kazanması mümkün gözükmüyor…
AK parti’nin İstanbul’u kazanması ancak seçim sürecinin anormal bir seyre girmesi ile ancak mümkün olacak sanki…


 


.....


Dış görünüş her şeydir…


Şu sıralar sosyal medya üzerinde dolaşan çok güzel ve anlamlı videolar var.
Bunlardan biri son derece etkileyici…
Şehrin en kalabalık yerinde çekilmiş görüntüler.
Dilenci kılığına girmiş bir genç, insanların vızır vızır geçtiği bir meydanlık alanda yere düşüyor. İnsanlardan yardım istiyor sürekli. Yanından geçen insanlar adeta görmüyor düşen ve kıvranan adamı. üstelik, bizzat yanlarından geçmelerine rağmen.
Aynı genç kostüm değiştiriyor. Takım elbise giyiyor ve aynı yerde aynı şekilde yere düşüp, çevredekilerden yardım istiyor.
Tıpkı dilenci kılığında yaptığı gibi…
Herkes koşuyor yardımına. Biri başını kaldırıyor, diğeri ellerine masaj yapıyor.
İkisi de aynı kişi aslında.
İkisinin de düştüğü yer aynı.
Fakat,insanlardan aldıkları tepki çok farklı.
Video "İnsanlık sözcüğünün anlamı basit ama cesur davranışların altında gizlidir’ diye devam ediyor…
Aynı video "İnsanların dış görünüşüne göre değerlendirmeye bir son verin" diyerek de sona eriyor…
Hangi konu ile ilgili olarsa olsun, insanlar arasında ayrımın yapılmadığı bir Dünya dileğiyle…


.....


ön yargısız bakalım!


Salih Karabacak 31 Mart’ta yapılan seçimde, İYİ Parti’nin Odunpazarı belediye başkan adayıydı.
Dün sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşımla, “Mecliste son bir yılda verilen tekliflere partilerin tepkisi. Kim Kabul, Kim çekimser, kim Ret vermiş Bakalım” diyerek bir liste yayınlamış.
Listede, TBMM’ne verilen tekliflere AK Parti, MHP, CHP, İYİ Parti ve HDP’nin hangi yönde oy kullandığı yer alıyor.
Yayınladığı listeye baktığınızda:
Andımızın tekrar okutulmasından yeni Havalimanına Atatürk ismi verilmesine,  Şehit ailelerinin ev sahibi yapılmasından Tarımda kullanılan mazottan vergi indirimi yapılmasına kadar tüm tekliflere CHP ve İYİ Parti milletvekilleri tarafından “Kabul” oyu verilirken AK Parti Milletvekilleri tarafından “Ret” oyu verildiği görülüyor.
öte yandan…
MHP ve HDP Milletvekillerinin ise söz konusu tekliflerin bir bölümüne “Ret”, tamamına yakın bir bölümüne de “çekimser” oy verdikleri, bir anlamda MHP ve HDP milletvekillerinin bu tekliflere aynı yönde oy kullandıkları açıkça görülüyor…
Salih Karabacak paylaşımına koyduğu bu liste ile ilgili şöyle bir not düşmüş:
-“Konuşunca herkes yerli ve milli… Herkes gariban dostu… Hangi konuda hangi parti ne düşünüyor görelim. Lafa değil icraata bakalım. ön yargısız bakalım”
HHH
Karabacak’ın bu paylaşımı da gösteriyor ki meclisteki çoğu milletvekili, söylemlerine, görüşlerine, vicdanlarına aykırı olsa da sırf partilerinin kararı yüzünden tam tersi oy kullanabiliyor…
Bu durum da meclisteki milletvekillerinin hür iradeye sahip olmadığını, partilerinin iradesiyle oy kullanmak zorunda kaldıklarını ve bundan da hiçbir rahatsızlık duymadıklarını açıkça ortaya koyuyor.
Hem de oturdukları meclisin kürsüsünden etmiş oldukları yeminlerine rağmen…


.....


Biraz da gülmek lazım


Soğuk algını, iyice nezle olan genç kadın; davetli olduğu akşam yemeğine giderken önlem olarak yanına 2 mendil birden alır. Birini çantasına koyar, ötekini de göğsünün içine, sutyenine sokuşturur.
Yemeğin sonunda, tatlılar ve meyveler yenirken, kadının burnu birden akmaya başlar. çantasındaki mendilin epey kirli olduğunu bildiğinden, usulca elini göğsüne sokup diğerini almak ister. Ancak o da iyice aşağı kaymış olacak ki, elini göğsüne daha çok sokar, bir sağa bir sola gezdirir, bakar böyle olmuyor, ikinci elini de devreye sokar...
Ve o anda; ziyafet masasındakilerin susmuş, dikkatle kendisine baktıklarını fark eder. Kızarık burnuyla yarışan kıpkırmızı suratıyla; iki elini de hemen çeker göğsünden:
- Hay Allah! Gelirken, her ikisi de vardı, şimdi bulamıyorum.

Haberleri