O zaman; Keşke bu fotoğraf Nusret Mayın gemisinde çekilseydi...

Vatandaşın beğendiği hizmetleri küçümseme ve eleştirme üzerinden yapılan muhalefetin her defasında Büyükerşen'e yaradığını pek çok kez yazdık.
Eleştirilecek konular dururken, halkın hoşuna giden hizmetlerin eleştiri konusu yapılmasının, Büyükerşen'i daha da haklı ve güçlü kıldığını defalarca ifade ettik.
Genelde...
Masal Şatosu ve Korsan Gemisine yapılan eleştirilerin bir yere varmadığı gibi, eleştiriyi yapanı da haksız çıkarttığını belirttik.
Zira...
Eleştirilen Masal Şatosu ve Korsan Gemisinin vatandaşlar tarafından beğenildiğini, çocukların her fırsatta bunları görmek için ailelerini adeta Sazova parkına sürüklediğini ve en önemlisi de insanların bunlar önünde fotoğraf çekme yarışına girdiğini sürekli ifade ettik.
Aslında bu yönde ki yazılarımız, bir anlamda iktidar partisinin Eskişehir'deki aktörlerine;
-"Vatandaşın beğendiği hizmetleri eleştirmeyin" uyarısıydı.
Hatta.
-"Vatandaşın beğendiği hizmetleri eleştirmek size değil, eleştirdiğiniz kişiye puan kazandırır. Çünkü vatandaş söylenilene değil gördüğüne inanıyor" anlamı taşıyordu.
Ama ne yazıktır ki, iktidar partisi aktörlerinin öteden beri gelen bu alışkanlığı hala devam ediyor.
En son AKP Eskişehir milletvekili Salih Koca Tepebaşı Danışma Kurulu toplantısında ki sözleriyle sürdürmüş bu alışkanlığı...
Ve demiş ki;
-"Biz, şehrin deniz eşkıyalarını hatırlatan korsan gemileri ile değil, Çanakkale'de destanlaşan ve bu milletin bağımsızlık sembollerinden biri olan Nusret mayın gemisi ile anılmasını isteriz." Demiş.
Konuşmasının bütünlüğünde yaptığı eleştirilere bir diyeceğimiz yok elbet.
Ama...
Bu konuda ki eleştirisine yine geçmişte olduğu gibi takılıverdik.
Sazova parkına Nusret Mayın Gemisi yerine, korsan gemisi yaptığı için Büyükerşen'i eleştiren Salih Koca'ya biri çıkıp;
-"İyi de... Senin partinin Odunpazarı Belediye Başkanı Kanlıpınar da bir park yaptı. Parkın içinde ki gölet'e de yüzmesi için İstanbul'dan vapur getirip koydu.(Bu arada belirtelim, çok da şık durdu) Madem korsan gemisine karşısın ve Nusret mayın gemisi daha anlamlı, bunu senin Belediyen niçin yapmıyor?" diye sorsa haksız mı?
Öyle ya...
Madem Korsan gemisini yanlış buluyorsun...
O halde doğru olanı senin partinin Belediyesinin yapması gerekmiyor muydu?
Not- Bu fotoğraf geçtiğimiz yaz aylarında Kanlıpınar Parkı içinde ki gölette yüzen ve Odunpazarı Belediyesi tarafından getirilen vapurda çekilmişti. Hatta, iktidar partisinin tüm seçilmişlerinin bir arada olduğu bir anı yansıtıyordu. Ne diyelim? Keşke bu fotoğraf, bire bir yaptırılmış Nusret Mayın gemisinde çekilmiş olsaydı. İşte o zaman Salih Koca'nın eleştirisi son derece haklı olurdu...,
.........
Her gün hesaba yatan 86.400 TL para...
Son günlerde sosyal medya üzerinde dolaşan çok güzel bir yazı var.
Ve çoğu kişi tarafından büyük ilgi görüyor bu yazı.
İsterseniz iç yorum yapmayalım ve okumanızı isteyelim.
Ve yorumu da size bırakalım...
-"Her sabah hesabınıza 86.400 TL yatıran bir banka düşünün. Gün boyu istediğiniz kadar parayı harcamakta veya harcamamakta serbestsiniz. Parayı istediğiniz şekilde kullanabilirsiniz. Oyunun sadece tek bir koşulu var: harcamayı başaramadığınız meblağ ertesi güne devretmez, akşam hesabınızdan geri çekilir ve bu paranın hiçbir bölümünü ne sebeble olursa olsun saklayamazsınız. Bir önceki günün tutarının tamamını harcamış veya hiçbir bölümünü harcamamış da olsanız ertesi sabah hesabınızda yine 86.400 TL bulacaksınız. Nasıl keyifli değil mi?
Farkında olsanız da olmasanız da aslında hepimizin böyle bir bankası var. Adı ''ZAMAN" Her sabah 86.400 SANiYE hesabınıza yatıyor ve o gün daha fazlasını asla harcayamıyorsunuz. Kullanamadığınız kısım ise akıp gidiyor ve hesabınızdan siliniyor, hiç devretmiyor. Her gün size yeni bir hesap açılıyor,her akşam günün bakiyesi siliniyor. Eğer günlük hesabınızı kullanmadıysanız, bu zarar sizindir, geriye dönüş yok, yarından avans çekmek yok..
Bugünü, bugünkü hesaptan yaşamalısınız.. Zaman hiç kimseyi beklemez.. Dün artık mazi oldu..Yarın ise muamma.. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır."
......
DP de yaşananlar bizim
anlattıklarımızdan da ötedeymiş...
Dün bu köşede biraz olsun bahsetmiştik Demokrat Parti'de yaşananları.
Genel Başkan değişikliğinden sonra, mevcut Genel başkana Büyük kongrede destek vermeyen yönetimlerin görevden alınma çabası içinde olunduğundan bahsetmiştik.
Partide yaşanan olay, bizim anlattıklarımızdan da vahim durumdaymış.
Söylenilenlere bakılırsa...
Partide Tepebaşı İlçe Başkan ataması 7 aydır yapılmıyor ve bu konuda resmen suç işleniyormuş.
Öte yandan...
Üst kurulda görev yapan üç kişinin de İnönü'lü olması, ister istemez partide bir sıkıntı yaratmış.
Diğer taraftan, partiyi uzun süredir imkansızlıklara rağmen sırtlayan il Başkanı Emre Demir'in durumuymuş.
Haziran'da yapılacak olan kongrede zaten il Başkanlığını bırakacağını açık açık söyleyen Emre Demir'in görevden alınmak istenmesi, partide her geçen gün tepki toplamaya başlamış.
Netice olarak,...
Demokrat Parti'de, özellikle yeni Genel başkan dönemiyle birlikte büyük bir sıkıntı yaşanıyor.
Yaşanan bu sıkıntı, partiyi hangi konuma getirecek? Hep birlikte göreceğiz...
......
Biraz da
gülmek lazım
Musevi ailesinin en büyük derdi 10 yaşlarındaki çocuklarının Matematikten sürekli 0(Sıfır) getirmesiymiş. Sıkıştırmışlar olmamış, ders aldırmışlar olmamış. Son çare, bir katolik okuluna kaydettirmişler. Çocuk bir süre sonra Matematik notunu düzeltmiş, sürekli 10 getirmeye başlamış.
"Peki ne oldu da bu çocuk böyle 180 derece dönüş yaptı?" sorusuna yanıt aramaya başlamışlar. Çocuk ısrarlı sorulara önce yanıt vermek istememiş. Sonunda bir gün gerçeği itiraf etmiş:
- Okula girdiğim gün adamın birini 'artı' işareti üzerine çivilediklerini gördüm. O zaman bu işin ciddiyetini anladım!..