Oğlu yaşlılık ve hastalıktan dolayı iyice elden ayaktan düşmüş olan babasına öyle kötü davranıyormuş ki adamcağız sonunda oğlundan kendini düşkünler evine götürmesini istemiş.
Orada yeterli bakım olmasa bile hiç değilse, oğlunun evinde ömrünün son demlerinde karşılaştığı kahredici ithamlardan kurtulmayı ümit etmiş.
Bu durum ise, hayırsız oğlunun canına minnet! Daha güneş dağların ardında batmadan zavallı ihtiyarın arzusunu yerine getirivermiş. Ama ihtiyar düşkünler evinde de istediğini bulamamış.
Her gece otlar üstünde yatmaktan bıkan yaşlı adam, bir müddet sonra oğlundan bir iyilik daha yapıp ona birkaç çarşaf göndermesini rica etmiş.
Oğlu evindeki en kötü çarşafları bulup çıkardıktan sonra, on yaşındaki oğluna, bunları düşkünler evindeki bunağa götürmesini emretmiş.
Fakat hayretle, küçük oğlanın kapı önündeyken bu bezlerden birini bir köşeye sakladığını ve büyükbabasına sadece diğerlerini götürdüğünü fark etmiş.
çocuk eve geri döndüğünde, babası “niye böyle yaptın?” diye sorunca, ondan şu soğuk ve hain cevabı almış:
“İLERİDE SİZİ GüNüN BİRİNDE DüŞKüNLER EVİNE YATIRINCA KULLANMAK İçİN SAKLADIM!”