ÖĞRETMEN LİSELERİ KAPATILIRKEN

Milli Eğitim Bakanlığının, lise türlerinin azaltılması çalışmaları kapsamında Anadolu Öğretmen Liselerini kapatarak başka liselere dönüştüreceği söylentileri,öğretmen camiasını, bu liselerden mezun olanları ve halen...

Milli Eğitim Bakanlığının, lise türlerinin azaltılması çalışmaları kapsamında Anadolu Öğretmen Liselerini kapatarak başka liselere dönüştüreceği söylentileri,öğretmen camiasını, bu liselerden mezun olanları ve halen bu okullarda okuyanları endişeye sürüklemektedir.
16 Mart 1848 tarihinde rüştiyelere öğretmen yetiştirmek üzere, üç yıl süreli Dar'ül Muallimin-i Rüşdi adıyla kurulan öğretmen okulları günümüze kadar farklı isimler almıştır. Üzerinde en çok oynanan bir kurum olarak öğretmen okulları, Bakanlığın son çalışmasıyla da artık tarihin tozlu raflarında kendine yer bulacaktır.
Uzun yıllar müdürlüğünü yapma onuruna eriştiğim bu liselerde gerçekten dar kalıplardan sıyrılarak mükemmele yakın bir eğitim verilmekteydi. Ama son zamanlarda plansız-programsız olarak siyasi endişelerle her tarafa bu tür liselerin açılması, yüksek kaliteyi çok aşağılara çekerek bu okulların cazibesini kaybettirmeye başlamıştı. Önce, bu liselerde görev alacak öğretmenlerin seçme sınavı kaldırılarak malum-sen'e üye olan öğretmenlerin ataması yapılmıştır. Aslında bu girişim bozulmanın ilk işaretiydi.
Anadolu Öğretmen Liseleri, şerefli geçmişinde eğitime binlerce öğretmen kazandırmış, öğretmenlik mesleğinin biricik temel kaynağıydı. Anadolu Öğretmen Liseleri, öncelikle öğretmen yetiştiren yüksek öğretim kurumlarına öğrenci hazırlamaktaydı. Öğrencilere öğretmenlik ruhu aşılayarak öğretmenlik mesleğini sevdirmekte ve onları öğretmenliğe yöneltmekteydi.
Milli Eğitim Bakanlığı, Anadolu Öğretmen Liselerini kapatarak tartışmalı olan kendi varlığını da sıkıntıya sokucaktır. Zaten eğitim yeterince ana ekseninden çıkmış, bozulmuş; hedefsiz, ülküsüz, ilkesiz bir kimliksizliğe sürüklenmiştir.
Milletler, varlık nedeni diğer mesleklerden farklı olan öğretmenlik ve askerlik için her zaman özenli bir eğitim süreci öngörmüşlerdir. Yeni Türkiye'nin ehil olmayan , acemi ustaları maalesef her iki mesleği de böylece sonlandırarak akibeti meçhul bir bilinmezliğe doğru yuvarlamaktadır. '' Milli Eğitim Bakanlığı, bu kararını bir daha gözden geçirmeli.'' diyenleri yine muhalefetin cahilliği olarak sayıp dinlemeyecektir. O zaman biz de yenilgiye uğrayan birlikler misali şu Öğretmen Marşımızı bir kez daha gözyaşlarımızı içimize akıtarak okuyalım:

ÖĞRETMEN MARŞI

Alnımızda bilgilerden bir çelenk,
Nura doğru can atan Türk genciyiz.
Yeryüzünde yoktur, olmaz Türk'e denk;
Korku bilmez soyumuz.

Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.


Candan açtık cehle karşı bir savaş,
Ey bu yolda ant içen genç arkadaş!
Öğren, öğret hakkı halka, gürle coş;

Durma durma koş.

Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.

Haberleri