Olumlu Duygusal İlişki

Eğer olumlu düşünmek temelli bir yaşam kurmayı hayal ediyorsak duygusal ilişki konusunu bunun dışında tutamayız. Olumlu yaşam vizyonu üzerinde duygusal ilişki nasıl kurgulanabilir? Karşılıklı sevgi gibi bir duygusal ilişki her insanın yaşamının önemli hayallerinden biri olmasına rağmen ‘ayaküstü düşleri görmenin’ ötesinde ciddi şekilde ele aldığımız da söylenemez. Ya ‘sonsuza kadar mutlu olunan’ masallar gibi tatlı hayal düzeyinde kalır ya da aşırı mekanikleştirilerek yaşanması gereken zorunlu bir ‘iş sözleşmesi süreci’ olarak algılanır.
Eğer gerçekten sevilmeyi istiyorsak pozitif olmayı başarmamız gerekiyor. Yaşamına olumluluğu özümsetmiş kişiler neşeli olmayan başarabilen, beceri ve yetenekleri konusunda kendine güvenen, almayı ve vermeyi bilen insanlardır. Pozitif özellikleri nedeniyle ilişki kurmakta ve geliştirmekte yüksek oranda başarılı olurlar.
Sevgiyi kazanmak öncelikle (geçmişte gösterdiğimiz çabaların bir sonucu olarak) kendimizin güçlü ve olumlu bir profil oluşturduğuna kendimizin inanması ile başlar. Kendine inanmayan ve güvenmeyen kişiye başkaları da inanıp güvenmez. Mevcut olan ve geliştirmeye çalıştığımız niteliklerimizle bir albeni merkezi oluşturduğumuza inanmak, başkalarının da bizi böyle görmesi için ilk gerekliliktir.
Görsel izlenimin etkileri önemlidir, ama uzun soluklu ilişkiler görselliğin ötesine geçip büyük ölçüde kendine güven, karakter ve kişilik yapısı üzerinde şekillenir. Görünümümüzden kişilik özelliklerimize kadar kendimizle barışık olduğumuzda, varlığımızdan gurur duyabildiğimizde sevginin bize ulaşması için gerek şartı yerine getirmiş olacağız. Sevmeyi ve sevilmeyi hak ediyoruz.
Türü ne olursa olsun; ilişki konusunda ilgi çekici olmanın önemli şartlarından biri pozitif olabilmektir. Olumlu duygu-düşünce yapısı, ilgi ve sevgiyi sergilemeyi gerektirir. Seviyorsanız bunu ifade edin. Örneğin sorular sorun; cevapları sabırla ve ilgiyle dinleyin. Konuşmanın –karşı tarafa söz hakkı vermeyen– diktatörü olmadan duygu ve düşüncelerinizi aktarın. Karşılıklı saygı ve güvene dayalı bir ilişki kurduğunuzda geri durmayın, yeniden görüşme fırsatları yaratmak için öncülük yapın.
İlişkide yaptığımız önemli yanlışlardan biri, ‘hayallerimizin insanı’ ile karşımızda gerçekten var olan kişiyi birbirine karıştırmaktır. Buna gerçekleri görememek de diyebiliriz. Diğer yandan sağlıklı yürümesini ümit ettiğimiz bir ilişkinin önemli sırlarından biri, genel çizgi olarak iyimser olabilmeyi başarmaktır. Geçmişte olumsuzluklar yaşadığımız ilişkilerin hatıraları bizi gergin, kuşkucu ve savunmacı yapabilir. Sürekli sorun aramaya veya problemli alanları görmeye odaklanabiliriz. Böyle bir duygu-düşünce hali, gergin ve acılı bir ilişki için ‘garanti mekanizması’ gibidir. Diğer yandan bir bütünsel yanılsamaya kapılmadan karşımızdaki kişinin pozitif özelliklerini görebilmek onun bu yönlerini ortaya çıkarmasını ve böylece kendini iyi hissetmesine imkân verir. İlişki hakkında iyimser bakış açısı, bu etkileşimi mutlu biçimde sürdürmek için gerekli enerjiyi sağlar.
Önemli bulduğum bir noktayı belirtmek isterim. İyi bir ilişki için kişilerin birbirinin kopyası olması gerekmez. Doğal olarak her insanın bedensel, duygusal, düşünsel veya kültürel farklılıkları var. Bu farklılıklar ilişkinin gelişmesinde bir zenginlik ve çeşitlilik potansiyeli oluşturur. Farklı bakış açılarını ve kişilikleri karşılıklı zenginleşmek için bir cevher kaynağı olarak düşünmek uygun olur. Karşılıklı etkileşim, her kişinin önceden hâkim olduklarından farklı, yeni alanlarla tanışmasını sağlayabilir. Herkes kendi farklılığını ilişkiye taşıyabilir; burada önemli olan, bunları paylaşılabilir hale getirmektir. Farklı bakış açıları ilişkinin taraflarından birinin kazanması gereken bir mücadeleye dönmek yerine ilişkiye ve sevgiye katkı yapan bir strateji olabilmelidir.