ÖNLEMLER KALICI OLMALI

VAN depreminde 604 kişinin yaşamını yitirdiğini, 222 kişinin de enkazdan sağ kurtarıldığını açıkladı. 4 bin 152 kişinin yaralandığını bildirildi. Bu felakette yaşananlardan toplum olarak ders alır, gerekeni yapar, önlemleri...

VAN depreminde 604 kişinin yaşamını yitirdiğini, 222 kişinin de enkazdan sağ kurtarıldığını açıkladı. 4 bin 152 kişinin yaralandığını bildirildi. Bu felakette yaşananlardan toplum olarak ders alır, gerekeni yapar, önlemleri sürekli ve kalıcı kılar mıyız bilinmez ama bugüne kadar depremle ilgili pek çok panel, sempozyum yapıldı. Öneri getirildi, raporlar hazırlandı ama bir türlü arzu edilen boyutta hayata geçirilemedi. Hatta depremle ilgili alınan önlemler, gerçekleştirilen imkânlar, bir müddet sonra yok edildi.
Nitekim 17 Ağustos Marmara Depremi'nde, Gölcük' te idik. Üç gün, enkaz kaldırma çalışmalarına, yardımcı olduk. Eskişehir' e döndükten sonra, orada gördüğümüz eksiklileri ve yapılması gerekenleri, o günlerde, Eskişehir Valisi olan, Sayın Ali Fuat Güven'e aktardık. Eskişehir' de, çadır kent kurulmasını da istemiştik. Önerilerimizin, büyük çoğunluğu, o yıllarda hayata geçti. Hatta üç yerde, çadır kent gerçekleştirilmişti. Ancak, iki çadır kent sonradan, TOKİ ve bir kooperatif tarafından ortadan kaldırıldı.
Yalnız Eskişehir'de mi?
İstanbul'da 'da, Gölcük depreminden sonra İstanbul'da çadır kentler için 480 büyük arazi saptandığı, ancak 12 yılda bu çadır kentlerin, arazileri lüks konutlar ve alış veriş merkezleri ile dolduğu söyleniyor.
Oysa Japonlara göre, İstanbul depreminde, tahmini, 70-90 bin ölümün olacak, 600 bin ailenin evsiz kalacak, 100 milyar dolarlık maddi kayıp olacaktır. Başbakan Sayın Erdoğan bu felaketi önlemek için, seçim kaybetmeyi göze alıp İstanbul'un yarısını yıkar mı önümüzdeki aylarda göreceğiz.
İstanbul'un yarısının, "kaçak" olduğu düşünülürse, maliyetin büyüklüğüne rağmen Sayın ERDOĞAN, kaçak yapıları mülk sahibine bile sormadan kamulaştıracaklarını net bir şekilde ortaya koydu. Karalığını da, "Bedeli ne olursa olsun, oy verirmiş vermezmiş, bunları dinlemeyeceğiz artık. Çünkü bu tabloları defaatle yaşamaktansa, iktidarı kaybetmek çok daha hayırlıdır!" diyerek gösterdi.
17 Ağustos depreminde sonra da TBMM Deprem Komisyonu raporu 'nda, ' da,"...planlama ve yapı sektöründe görev alan şehir plancılığı, mimar, inşaat, jeoloji, jeofizik, makine ve elektrik mühendisliği gibi, uzmanlık alanlarının yetki ve sorumluluklarını belirleyen, meslek yasaları çıkarılmalıdır. Bu yasalarda, Meslek Odalarına üyelerini denetleme yetkisi verilmeli, gereği yerine getirilmez ise, Odalar da sorumlu tutulmalıdır. Ülkemizde sağlıklı yapılaşma için, yeterli sayıda mimar, mühendis ve teknik eleman bulunmaktadır. İnşatlarda mimar, mühendis, tekniker kalifiye usta-işçisinin istihdamını sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bağımsız ve uzman bir meslek kuruluşu olarak İnşaat Müteahhitleri Odası kurulmalı ve müteahhitler meslek ilkeleri açısından denetlenmelidir. Müteahhitlik sistemi değiştirilerek, yetki ve sorumlulukların belirleneceği bir hukuki sisteme kavuşturulmalıdır. . " önerilerinde bulunmuştu. hiçbiri bugüne kadar arzu edilen boyutta gerçekleştirilemedi.
Gölcük-Adapazarı merkezli depremde, Eskişehir' de, 490 bina ve 49 işyeri hasar gördü. İki binadan, biri depremde, diğeri ise kendiliğinden çöktü. 4 adet ağır hasarlı bina da sonradan yıkıldı. 32 vatandaşımızda, hayatını kaybetti. Ayrıca Eskişehir' de olası bir depremde, bugüne kadar olan depremlerle yorulan ve 17 Ağustos Depremi'nde hasar gören binalar, çok büyük tehlike arz ediyor ama kimse elini taşın altına koymuyor
Eskişehir'deki, kaçak ve hasarlı binaları da programa alınır mı bilinmez ama Eskişehir' de, Vilayet ve belediyeler, bu alanda hazırlıklı olmalıdır. Mahallelerin, envanteri çıkartılmalı, hangi ev sağlam, hangisi çürük, hangisi depreme dayanıklı, tespit edilerek hazırlıklı olunmalıdır.
Nitekim Anadolu Üniversitesi Uydu ve Uzay Araştırmaları Enstitüsü Yer Bilimleri ve Mühendisliği Birimi Koordinatörü Prof. Dr. Berkan Ecevitoğlu, "Eskişehir´i tehdit eden bir fayın varlığını ortaya çıkarttık. Bu fay yaklaşık 40 kilometre uzunluğunda. 75. Yıl Mahallesi´nden (Sultandere) başlıyor, Çukurhisar beldesine kadar gidiyor. Bu fayın son 20 kilometresini 1956´da meydana gelen 6,4 büyüklüğündeki deprem üretmiş. Bu fay 7,2´lik bir deprem üretebilecek uzunlukta" dedi
Eskişehir'de, yapılan binaların depreme dayanıklı olması için her türlü önlem alınmalı, Sivil Savunma yükümlülerinin eğitimleri sürekli olarak yapılmalı ve eğitimler tatbikatlarla pekiştirilmelidir. Sivil Savunma depoları kurularak, gerekli araç-gereç ve malzeme stokları yapılmalı ve kent düzeyinde etkin bir "Haber Alma ve İkaz Sistemleri", ilgili sivil ve resmi kuruluşlar ile koordine edilerek kurulmalıdır. Belediyelerdeki itfaiye teşkilâtları, bir afet anında kurtarma ve ilk yardım yapacak şekilde yeniden örgütlenmeli, donatılmalı ve eğitilmelidir. Çünkü felaket geliyorum demez.

Haberleri