ORDU MAÇININ SÖYLEDİKLERİ!

Bugün şehrin siyasi meseleleri üzerine yazmaya devam edecektim ama;Eskişehirspor’un önceki akşamki mağlubiyetini yazmadan edemedim…Çünkü maçı izlerken utandım!O yüzden;Uzun bir Eskişehirspor yazısı yazmaya karar verdim…***İlk...

Bugün şehrin siyasi meseleleri üzerine yazmaya devam edecektim ama;
Eskişehirspor'un önceki akşamki mağlubiyetini yazmadan edemedim...
Çünkü maçı izlerken utandım!
O yüzden;
Uzun bir Eskişehirspor yazısı yazmaya karar verdim...
***
İlk Marsilya maçı ile birlikte takımın performansı lig için yeterli bulunmuştu.
Bir sonraki hafta ise takım küme düşmeye aday gösterildi.
Eskişehir kamuoyu böyle saçma sapan düzen içerisinde olduğu için, biz de elimizden geldiği kadar sürece müdahil olmak istedik.
Bu yazıda işte onlardan birisidir!
***
Elbette en önce hoca yazılmalı...
Malum son dönemin en çok eleştirilen kişisi...
Birader, O da 'gelin beni eleştirin' diye resmen bağırmaya başladı.
Hele hele Ordu maçında yaptıkları akıl almaz gibi değil!
***
Maça Diego'suz başlıyor.
Sözüm ona takım içinde küçük bir revizyon yaptı.
Ancak revizyonu uzun sürmedi...
Tükürdüğünü çabuk yalamak zorunda kaldı.
Diego'yu 'maçın kurtarıcısı' olarak sahaya sürdüğü an, bir hoca adına en fena bir durumdu.
***
Takım daha maçın başlarında on kişi kaldı!
'Bakalım müdahale nasıl olacak?' diye beklerken, tek bir hamle gelmedi.
İlk oyuncu değişikliği ne zamandı hatırlamıyorum bile!
Yani on kişi kalan takıma müdahale edemeyen bir hoca ile de karşı karşıyayız.
Hele hele maç kopmuş gitmişken, 90 artılarda oyuna skorer isim almaya kalkması komedinin daniskasıydı!
K K K
Bursa ile oynanan Kupa maçında başlayan hatalar, takım içindeki dengelerin tamamen sarsılmasına kadar gitti.
Şimdi ne yapacağını kendiside şaşırmış olan bir hoca var.
Şaşırmayıp ne yapsın?
Transferleri elinde patladı.
Takım top oynamıyor.
Hatta sadece oynar gibi yapıyor.
Kadrodaki pek çok ismin kendisini istemediğini göremiyor, ya da görmek işine gelmiyor.
Hülasa, işine geldiği konusunda pek çok kişiyle fikirdaş olabilirim.
Öyle ya, kendisi hakkında kulübe gelmiş en takıntılı kişilik olduğu hakkında ortada dolaşan pek çok söylenti var.
Belki de bu yüzden hem yönetimin onca yanlışını, hemde takım içinde kendisine olan karşı duruşu görmek istemiyor.
Bilemiyoruz...
***
Hoca ile ilgili sonuç olarak şunu söylemek gerekir...
Sayın Ersun Yanal...
Maçtan sonra söylediğin, arkasına sığındığın o bahaneleri bırak sen!
Onları yemezler burada!
Sen bence kendine bak!
Eskişehirspor taraftarı gibi futbolu bilen, en önemlisi de sabır etmesini beceren bir takımın taraftarından, daha ilk haftada ıslıklandın...
Hatta ve hatta istifaya davet edilerek Türk futbol tarihine geçmeyi başardın.
O yüzden bırak sen o bahaneleri de, kendi hocalığını sorgula...
Muhasebe yap, sonra da buradan git!
Yıllar yılı yakalayamadığın istikrarı yakalayabileceğin, kaprislerini, nazını geçirebileceğin başka camialar bul.
Burası sana göre değil.
Burada daha fazla yara, dert, sorun açmadan git!
Sahiden git hocam...
***
Gelelik sayın yönetime...
Onlar için hava hoş!
Hocayı değiştirirler...
Sonra, sağa bir adam, ileri uca bir adam günü kurtarırlar...
Sezonda yine geçen yıllardaki gibi yukarı yakın bir yerlerde biter gider...
Sonraki yıllar da hiç değişmez!
Siz burada kaldığınız sürece senaryo aynen bu şekilde yaşanmaya devam eder.
Takımın geleceğine dair yazacak tek kelime bulamadan yıllar akıp geçer.
Taki bir gün iş kopar, ipler gerilir ve takım alt liglere doğru yol almaya başlayana kadar...
***
İşte Ordu maçının hepimize söyledikleri, hatta tüm kente bağırdıkları bu şekilde...

Haberleri