Dünyada ve Türkiye'de, tedavileri yalnızca organ ve doku nakliyle mümkün hastaların sayısı, giderek artıyor. Bu artışla birlikte, organ ve doku naklinin önemi de artıyor. Bu konuda, birçok çalışma yürütülüyor, özellikle de bilinçlenme yönünde, bu alanda faaliyet gösteren, sivil toplum örgütlerine ciddi görevler düşüyor.
Organ nakli alanında, Dünya Organ Nakli Derneği, en önemli örgüttür. Dernek Dünya'da, aynı amaçla faaliyet gösteren, diğer kuruluşlarla işbirliği yapar. Bilimsel toplantılar düzenler. Yayın organları ve konferanslar aracılığı ile kamuyu aydınlatıcı faaliyetlerde bulunur.
Ayrıca organ bağışlarını, özendirici kampanyalar düzenler, Organ nakli ve ilgili konularda yetenekli eleman yetiştirilmesi ve eğitilmesi için, burslar sağlar, konuyla ilgili amacına yönelik tesis ve organizasyonlar kurar, organ nakli ve ilgili konularda, uluslararası, benzer kuruluşlarla bilimsel ve örgütsel işbirliği yapar.
Dünya Organ Nakli Derneği, Organ nakli ve ilgili alanlarda, yasal ve etik düzenlemeler ile ilgili çalışmalar yapar, sosyal ve medikal yardımlaşmaları düzenler
Sağlıklı her organ bağışlanabilir. ülkemizde kalp, akciğer, böbrek, karaciğer ve pankreas gibi organlar; kalp kapağı, gözün kornea tabakası, kas ve kemik iliği gibi dokular başarıyla nakledilebilmektedirler. bir kişi organlarını bağışlayarak bir çok insana yaşama şansı verebilir.
Organ nakli herkes için gerekli olabilir. Kimse ne zaman, nerede, nasıl ölecegini bilemez ama ölmeden önce verecegi küçük bir beyanatla, öldükten sonra başkalarına hayat verme yüceliğine erişebilir.
Dünyada en fazla organ nakli yapılan iki merkezden biri Türkiye'de bulunuyor. Malatya İnönü Üniversitesi; dünyanın en çok karaciğer nakli yapılan merkezidir. Ülkemizde organ naklinde, başarı oranları da Amerika ve Avrupa Birliği başarı oranlarının oldukça üstündedir. Dünya genelinde, bu operasyonlarda başarı oranı yüzde 95, .Türkiye'de ise bu oran yüzde 98' dir....
3 Kasım 1975'te, Türkiye'deki ilk organ nakli ameliyatını gerçekleştirerek, tarihe geçen, Sayın Profesör Dr. Mehmet HABERAL, Dünya Organ Nakli Derneği kongresinde oybirliğiyle, 2018-2020 yılları için, başkanlığa seçildi. Hong-Kong'ta yapılan seçimle, adını bir kez daha, tıp tarihine yazdırdı. Ülkemizin de gururu oldu
Sayın Prof. Dr. HABERAL, görevi, 2018 yılında, İspanya'nın başkenti Madrid 'te yapılacak törenle, devralacak ve 2020'ye kadar görevini sürdürecektir.
Aslında Prof Dr. Mehmet HABERAL, Üçüncü Millenyum'un başladığı 2000 yılında, Roma'da düzenlenen 18. Dünya Organ Nakli Bilimsel Kongresi'nde de meslektaşları tarafından onurlandırılmıştı. O kongreye katılan, 5 binin üzerindeki organ nakli uzmanı tarafından, "Dünyanın en başarılı 14 organ nakli uzmanından biri" seçilmiş ve Papa tarafından verilen "Organ Nakli Öncüleri" yazılı madalyanın sahibi olmuştu.
Sayın Prof. DR.HEBERAL Dünya Yanık-Tedavisi camiasında tanınan bir bilim adamıdır. Eylül 2006'da ISBI (International Society of Burn Injuries/ Uluslararası Yanık Derneği)'nin Brezilya'daki Uluslararası Yanık Kongresinde bu kuruluşa başkan seçilmiştir.
Sayın Prof Dr HABERAL, bir insanın, bilim adamının ve eğitimcinin, sahip olması gerekli bilgi, deneyim, önsezi, tecrübe ve deneyime sahiptir. 22 Kasım 2008 itibariyle,1730 böbrek, 320'den fazla karaciğer nakli yaptı. 22'den fazla ulusal ve uluslararası bilimsel kongre düzenledi. 35 ulusal ve uluslararası tıp derneği üyesidir. 1428 Türkçe ve İngilizce bilimsel yayının yazarı. 2 İngilizce, 4 Türkçe kitabı bulunmakta, Tıp alanında 25 ulusal ve uluslararası ödül sahibidir.
Ayrıca Türkiye'ye organ naklini getiren ve yaptığı ilklerle, adını dünya literatürüne yazdıran, Sayın Prof. Dr. Mehmet Haberal, "Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli" yasasının hazırlanıp yürürlüğe girmesine öncülük etti. Sadece Türkiye'de değil Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da ilk kadavradan karaciğer naklini gerçekleştirdi. 1992'de ise Dünya literatüründe, ilk kez yapılan bir uygulamayı ortaya koymuş, aynı vericiden, aynı anda hem kısmi karaciğer naklini, hem de böbrek naklini gerçekleştirmiştir.
Sayın Prof. Dr HABERAL', evrensel düşünür ama ülkesinin menfaatlerini ön planda tutar. Ülkesi için de maddi ve manevi, hiçbir fedakârlıktan çekinmez. Türkiye sevdalısı, bir bilim adamımız. O' na göre, Atatürkçülük, akılcılığa, müspet bilim kavramına dayanır. Bütüncüdür. Müspet bilimde yanadır. Ona göre de Atatürkçülük, bir kurtuluştur.
Sayın Prof. Dr. HABERAL, kendini aşmış, evrensel kimliğe sahip, herkesten fazla, toplumsal sorumluluk taşıyan bir kişidir. Ülkemizin ve insanlığın, onun gibi, bilim adamlarına, ihtiyacı vardır. Çünkü bilim adamı, kolay yetişmiyor.
Sayın Prof. Dr. HABERA' ı, Başkent Üniversitesi ve şahsı ile ilgili yazdığım yazılarımdan sonra, telefonla aramalarında kendisini tanıma fırsatı da bulduk. Yaptığı bir teşekkür konuşmasında, " BU ÜLKE İÇİN ÇALIŞMAK, ÜRETMEK VE BİR KARIŞ TOPRAĞINI KORUMAK, BİZİM İÇİN EN KUTSAL GÖREVDİR" sözü, hala hafızamızdadır.
Ülkemizde, çocuk ve gençlerimizin, örnek alabilecekleri ve onlara örnek olarak sunabileceğimiz, çok az mümtaz şahsiyetler vardır. Sayın Prof. Dr HABERAL, bu mümtaz insanlarımızdan biridir.
Sayın Prof Dr. Mehmet HABERAL' ı, kutluyoruz.
ORGAN BAĞIŞI HAYAT BAĞIŞIDIR
Dünyada ve Türkiyede, tedavileri yalnızca organ ve doku nakliyle mümkün hastaların sayısı, giderek artıyor. Bu artışla birlikte, organ ve doku naklinin önemi de artıyor. Bu konuda, birçok çalışma yürütülüyor, özellikle...