ÖSS İNSANIMIZIN RUH SAĞLIĞINI BOZUYOR

2008 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemine (ÖSYS) başvuru işlemleri, 3 Mart-7 Nisan 2008 tarihleri arasında gerçekleştirilecektir. Yabancı Dil Sınavı (YDS) için de başvurular, aynı tarihler arasında alınacak, ÖSS, 15 Haziran...

2008 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemine (ÖSYS) başvuru işlemleri, 3 Mart-7 Nisan 2008 tarihleri arasında gerçekleştirilecektir. Yabancı Dil Sınavı (YDS) için de başvurular, aynı tarihler arasında alınacak, ÖSS, 15 Haziran 2008, Yabancı Dil Sınavı ise 22 Haziran 2008 tarihlerinde yapılacaktır.
Ortaöğretim okul müdürlükleri, ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticilikleri ve ÖSYM Büroları, ÖSYS'de başvuru merkezi olarak görev yapacaklar.
Bu yılda, ÖSYS' de Türkiye' nin, işi hayli zordur. Her yıl, ÖSYS' ye giren öğrenci sayısı artmaktadır. Nitekim1974 yılında üniversiteye giriş sınavına, 229 bin kişinin başvurduğu halde, 2007 yılında ise bu sayının 1 milyon 775 bin öğrenciye ulaştı. Yükseköğretime yerleştirilen öğrenci sayısının ise 1974'te 37 bin iken, 2007'de 626 bin olarak gerçekleşti.
Öte yandan insanımızın, geleceğini etkileyen yükseköğretim'e girişte, arz talep dengesinin bozuktur. Bu denge, bozuk olduğu sürece de öğrenciler, dershaneye gidecektir. Dershanenin önünü kesmek için, öncelikle de arz talep dengesini düzeltmek ve sistemde değişiklik yapmak gerekiyor.
Eğitimde, Arz talep ve bölgeler arası denge bozukluğu, ÖSS sonuçlarına da yansımaktadır. Nitekim Türkiye' de, dershane sayısı, her yıl önemli ölçüde artmasına rağmen, sıfır çeken öğrenci sayısında azalma olmadı. Nitekim 2001 yılında, 9 bin 319, 2002 de, 8 bin 819, 2003'te 26 bin, 2004'te 32 bin 177, 2005te 57 bin 163 genç sıfır puan aldı. Bu yıl sistemde yapılan değişiklikler ve sınav sorularını zor olması dolaysıyla da, bu sayının daha yüksek rakamlarda olacağı da bir gerçektir. Türkiye'de, eğitim eşitsizliği, gelir eşitsizliğinden daha yüksektir. Bu derece eşitsizliğin olduğu ülkemizde, insanımızın, kendisini gerektiği şekilde yetiştirerek, ÖSS' yi kazanması ve yükseköğretim imkanlarından yararlanması çok zordur. Gerçi ortaöğretim başarı puanının kullanılması, az da olsa sosyal adaleti sağladı. Ancak buda yeterli değildir. Çünkü bazı özel okulların, ortalamayı adaletsiz olarak yükseltmesi, devlet okullarındaki öğrencileri, bu alanda da mağdur etti.
ÖSS' de, meslek lisesi mezunlar, sadece ortak derslerin sorulduğu 120 soruluk testi cevaplıyor, liseden gelen bir öğrencinin ise 180 soru cevaplıyor. Her iki kesimde, aynı program içinde yarışıyorlar. Bugün ÖSS, böyle bir adaletsiz sistemindir.
Öte yandan ÖSS' ye giren öğrencilerin tümü, 4 yıllık programlara gitmek istiyor. Bu programlara gidemediği takdirde, 2 yıllık programları tercih ediyor. Meslek lisesinden mezun bir öğrenci de, 4 yıllık bir programlara gitme şansı düşük olduğu için de sadece, 2 yıllık programlara yönelmek zorunda kalıyor..
Şu bir gerçek ki ÖSS' deki kitle, heterojen bir kitledir. Sınava girenler arasında fen lisesi, Anadolu, klasik ve meslek lisesi mezunları var, Bu okullardan mezun olanları, tek bir sınavla, adil ve doğru bir biçimde değerlendirmek ve yerleştirmek mümkün mü?
ÖSS de, diğer bir yanlışlıkta, sistemi değiştirmek yerine, kontenjanları artırma felsefesidir. Nüfus artışının, hızlı olduğu ülkemizde, ne kadar üniversite açılırsa açılsın talebi karşılamak mümkün olmayacaktır. Son yıllarda, 25 yeni üniversite kuruldu, değişen hiçbir şey olmadığı gibi, kalite daha da düştü.
ÖSS' de, en mağdur olan kesim meslek lisesi mezunlarıdır. Meslek liseleriyle ilgili alan bilgisi sorulmamaktadır. Çünkü meslek lisesinin, her alanı için ayrı soru sormak gerekiyor. Onun için de en çok öğrencilerin bulunduğu ve öğrencileri akademik programlara hazırlayan liselerin, 3 temel alanı olan, "sosyal bilgiler", "fen""ve "Türkçe- matematik" alanlarından sorular soruluyor.
Üniversite giriş sınavının, öğretimin üzerinde de olumsuz etkileri var. Beden eğitimi, müzik, resim gibi pek çok dersten soru sorulmuyor diye, öğrenciler, hatta veliler bu derslere yeteri kadar ilgi göstermiyorlar. Oysa Japon' ya da "RESİM DERSİ" , en önemli dersler arasındadır. Hatta anadil çalışmaları ile de eşdeğerdir.
Türkiye' e, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, yükseköğretime girişi, eğitim sistemi içinde çözmek zorundadır. Çünkü ÖSS' ye, hazırlık da, sınav anında ve sınav sonrası yaşanan sitrest ve adaletsizlikler, insanımızın ruh sağlığını bozuyor. Pek çok insanımızı da hayatın başında, yaşamdan uzaklaştırıyor. En kötüsü de insanımız, hayatın ve işin başında, adaletsizliği ve haksızlığı yaşıyor, bunun eğitimini de alıyor. Çok yazık...

Haberleri