-"75 yaşında kendi halimde bir insanım. Dün durakta beklerken,50 metre kala beni almamak için sağa sola bakarak geçti Halk Otobüsü. Zor durdurdum. Torunum yaşındaki çocuk bana resmen hakaret etti. Bende serbest kart da yok. Paramla biniyorum. Beni serbest kartlı sandı"
-"Ameliyatlıyım. Bastonla zor yürüyorum. ... Nolu otobüs şoförü beni araçtan indirdi. Çok rencide oldum. Bu iş bir neticeye varmazsa biz daha çok itilir kakılırız"
-"Ben tam 80 yaşındayım. Otobüsten bağır çağır indirildim. Beni indiren otobüs şoförü 'Git Tramvaya bin' diyerek indirdi otobüsten. Bu nasıl bir vicdandır? Bu nasıl bir rezilliktir?"
-"...nolu otobüsün şoförü 'önüme yaşlı kadın çıktı. Ezmediğim için vicdanım sızlıyor' dedi. Resmen kulaklarımla duydum. Bu nasıl bir kafadır? Biz bu hakaretleri duymak için ne yaptık?"
-"Bu konu siyasi malzeme yapılacak bir konu değil. Her gün hakarete uğramaktan bıktık. Bu işe bir son verilsin. Bu ülkeye hizmeti geçmiş yaşlıların böylesine kötü bir duruma düşürülmesi hangi vicdana sığar ki?"
Yukarıda sıraladığımız sözler, 10 günden bu yana bindikleri Halk Otobüslerinde hakarete uğrayan 65 yaş ve üzerindeki vatandaşlarımızın bize söyledikleri sözler.
Önceki akşam, Es TV'deki programımız sırasında bizzat telefonla aramak suretiyle söylendi bu sözler.
Şimdi...
Ortada bir yasa maddesi var.
Bu yasa maddesi "65 yaş üzeri vatandaşlar ulaşım hizmetlerinden ücretsiz yararlanır" diyor.
Var olan bu yasa maddesine rağmen, Halk Otobüsçüleri bundan 10 gün önce "Biz bu yasayı uygulamayacağız. 65 Yaş üzeri insanları ücretsiz taşımayacağız" dedi.
Yasayı tanımadıklarını ve çiğneyeceklerini alenen ilan etti.
10 gündür de dediklerini yapıyor Halk Otobüsçüleri.
Yasa gereği ücretsiz otobüse binen yaşlılardan ya bilet istiyor, ya da indiriyor.
Ne; Yasayı uygulatma görevi olan Vilayet ve Emniyet bir şey yapabiliyor, ne; elinde yönetmelikten doğan ceza yaptırımları olan Büyükşehir Belediyesi bir şey yapıyor, ne de; yasanın alenen çiğnenmesi karşısında Savcılık harekete geçiyor.
Ve...
Hemen her gün Halk Otobüslerinde yaşlıların maruz kaldığı ve vicdanları sızlatan olaylar meydana geliyor.
Sonuç olarak...
Halk Otobüsçülerinin bir hesabı vardı bu işe kalkışırken.
Yasayı çiğneme pahasına, bedava yolculuk yaptıklarını ileri sürdükleri 65 yaş üzerindeki insanların ayaklarını kesmekti amaçları.
Böylece daha çok para kazanacak ve hesapları tutacaktı.
Yaptıkları bu eylem karşılığında alacakları ceza zaten, kazanacaklarının yanında devede kulak olacaktı.
Tuttu da sonuçta bu hesapları...
Hakarete uğrayan, rencide edilen, torunu yaşındaki şoförlerden azar işiten 65 yaş ve üzerindeki insanlar, kendilerine yasa ile tanınan hakka rağmen "Lanet olsun" diyerek binmemeye başladılar otobüslere.
Hesapları tuttu tutmasına da...
Sırf hesaplarının tutması uğruna o yaşlı insanlara karşı yaptıkları ve vicdanlara sığmayan hareketlerin hesabını tutturabilecekler mi acaba?
Hiç sanmıyoruz...
.......
Genel Merkezde neredeyse birbirine girmişler
CHP heyeti önceki gün Ankara'ya gitti.
Sırasıyla yapılan ziyaretler esnasında Genel başkan yardımcısı Gürsel Tekin de ziyaret edilmiş.
Heyet içinde bulunan bazı isimler konuşmuş bu ziyarette.
Odunpazarı gençlik kolları başkanı Volkan Enver Kılıç da bir şeyler söylemiş Eskişehir'de olup bitenlerle ilgili.
Bu durum il başkanı Nihat Çuhadar'ın hiç hoşuna gitmemiş.
Gürsel Tekin'in odasından çıkılır çıkılmaz Genel Merkezin koridorları bağırış çığırışlarla inlemeye başlamış.
İl başkanı ile Odunpazarı Gençlik kolları başkanı neredeyse birbirine giriyormuş.
Anlayacağınız...
CHP heyetinin Ankara ziyareti iyi başlamış da, iyi sona ermemiş.
.......
Bu istifa beni şaşırttı doğrusu
MHP Odunpazarı ilçe başkanı Serdar Ulucan geleceği var olan genç bir siyasetçiydi.
Mahalli seçimlerde Emine Edizgil'in Odunpazarı adaylığında gösterdiği başarıda önemli payı vardı.
Dün ani bir kararla ilçe başkanlığı görevinden istifa etti.
Hem de, MHP de kongreler sürecinin devam ettiği bir zamanda.
Tanıdığımız kadarıyla Serdar Ulucan öyle durup dururken istifa edecek bir isim değildi.
İnandığı dava ve siyasete olan sevgisi bunu zaten yaptırmazdı.
Belli ki içinde olmak istemediği bir durumla karşı karşıya kaldı.
Belli ki, sorumluluğun verilip, yetki ve karar konusunda inisiyatifin kendisine bırakılmadığı bir olayla karşı karşıya kaldı.
Neden ne olursa olsun, Serdar Ulucan MHP ye bugün için de, yarın için de, yönetici olarak lazım bir isimdi.
.........
Dedelek başarılı bir ameliyat geçirmiş...
İbrahim Yaşar Dedelek bu şehrin en önemli siyasi figürlerinin başında gelir.
Üç dönem ard arda Eskişehir Milletvekilliği ve son döneminde Devlet Bakanlığı görevinde bulunmuş, bir döneme en etkin siyasetçi olarak damga vurmuştur.
Aktif siyasetin içinde her daim olan Dedelek, geçtiğimiz günlerde Ankara'ya gittiğinde,"gitmişken bir de kontrolden geçeyim" demiş.
İyi ki de demiş bunu.
Çünkü yapılan kontrolde kalp damarlarında tıkanıklık olduğu tespit edilmiş.
Apar topar ameliyata alınmış ve by-pass olmuş.
İki-üç gün yoğun bakımda tutmuşlar İbrahim Dedelek'i.
Sonra da servise çıkartmışlar.
Dün duyunca arayıp, geçmiş olsun dileğinde bulunduk.
Sesi son derece iyi geliyordu.
Önce, ciddi bir operasyon geçirdiğini söyledi.
Ardından da...
Önümüzdeki hafta içinde eski sağlığına kavuşup, Eskişehir'e geleceğini söyledi.
Her ne kadar hoş bir haber olmasa da, hem yakınlarına ve sevenlerine duyuralım, hem de geçmiş olsun dileklerimizi buradan bir kez daha duyuralım istedik...
.......
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Soğuk algını, iyice nezle olan genç kadın; davetli olduğu akşam yemeğine giderken önlem olarak yanına 2 mendil birden alır. Birini çantasına koyar, ötekini de göğsünün içine, sutyenine sokuşturur.
Yemeğin sonunda, tatlılar ve meyveler yenirken, kadının burnu birden akmaya başlar. Çantasındaki mendilin epey kirli olduğunu bildiğinden, usulca elini göğsüne sokup diğerini almak ister. Ancak o da iyice aşağı kaymış olacak ki, elini göğsüne daha çok sokar, bir sağa bir sola gezdirir, bakar böyle olmuyor, ikinci elini de devreye sokar...
Ve o anda; ziyafet masasındakilerin susmuş, dikkatle kendisine baktıklarını fark eder. Kızarık burnuyla yarışan kıpkırmızı suratıyla; iki elini de hemen çeker göğsünden:
- Hay Allah! Gelirken, her ikisi de vardı, şimdi bulamıyorum.
Otobüsçülerin hesabı tuttu tutmasına da ...
-75 yaşında kendi halimde bir insanım. Dün durakta beklerken,50 metre kala beni almamak için sağa sola bakarak geçti Halk Otobüsü. Zor durdurdum. Torunum yaşındaki çocuk bana resmen hakaret etti. Bende serbest kart da yok. Paramla...