PAKET AÇILDI

Anadolu'da bir tabir vardır: ''Takke düştü, kel göründü.'' Önceki paketlerde görüldüğü gibi bu açılımda da esas konuların yanına yardımcı eklemeler yaparak her kesimi memnun etmeye gayreti izlenmiştir. Elbette esas konu; bölücü örgütün arzu ve istekleri doğrultusunda yeni düzenlemelerin yapılmasını öne çıkarmak olarak söylenebilir. Önceki torba yasalarda da benzer uygulamalara tanık olduk. Artık yöntem ve uygulama şekli belli oldu. Pakete sığmayan konulara da iktidar partisinin sözcüleri yine bildik mazeretlerle açıklamalar yaptılar; '' demokratikleşme süreci devam ediyor.''
Seçim sisteminde yapılan değişiklikler, siyasi partilere devlet yardımının kapsamının genişletilmesi, seçim barajının ilk etapta yüzde 5'e çekilmesi, siyasi partilerde eş genel başkanlık getirilmesi, siyasi partilere üyelikte engellerin kalkması, farklı dil ve lehçelerde propaganda yapılması, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim hakkı verilmesi, ilkokullarda öğrenci andının kaldırılması, klavyelere özgürlük adı altında yeni harflerin alfabeye sokulması, köy isimlerinin değiştirilmesi... bölücülerin yıllardır üzerinde ısrar ettikleri konulardır.
Başörtüsünün üç kurum dışında serbest bırakılması ile Nevşehir Üniversitesi'nin adının Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi olarak değiştirilmesi de belli kesimleri memnun etmek üzere araya sıkıştırılmış konular gibi görünmektedir.
Bölücülerin sözcüleri paketten memnun olmadıklarını beyan etmişlerdir. Elbette onlara gökyüzündeki yıldızları da verseniz tatmin olamayacaklar, nihai hedefleri olan Türkiye'yi bölme isteklerinden asla vazgeçmeyeceklerdir.
Öbür taraftan 1933'ten beri ilkokullarımızda söylenen öğrenci andının kaldırılması, hayret ve dehşetle izlenmektedir. Adı Türkiye olan bu ülkede çocuklar, Türk kimliklerini açıkça söyleyemeyecekler midir? Özel okullarda bile olsa farklı dil ve lehçelerde eğitim hakkı verilmesi bölücülüğün yeni bir alan bulmasına zemin hazırlayacaktır. Bu durumda Türkçe'nin anadil, eğitim dili olmasının yanına yeni ortaklar gelecektir.
Paketin içeriğinden en çok memnun olanların başında ABD'nin gelmesi Türk milletinin kaygılarını artırmaktadır. ABD, bu açılımların devam etmesi yönünde iktidarı teşvik etmektedir. Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmamasının kendilerini hayal kırıklığı uğrattığını söyleyen ABD yetkilileri, bunun en kısa zamanda telafi edilmesini istemektedirler. Yeni pakette Partikhane'nin ekümenikliğinin kabul edilmesini beklemektedirler.
Paket açıklanırken sarf edilen sözler gerçekten ilginç: "11 yıldır yaptığımız reformlara yenilerini ekleyecek, Türkiye'yi ağırlıklarından, prangalarından, zincirlerinden kurtaracağız. Bu ilk değil, son da olmayacak"
Oysa bu güzel ve kimsesiz ülkenin ayaklarına yeni prangalar, yeni zincirler vurulmaktadır.