Maliye Bankalığı yetkilileri, Anadolu Üniversitesinin, bir milyar 19 milyon lira nakit parası var ama üniversite bu kaynağı kullanmıyor tespitini yaptı, Elbette parayı kullanmayanları parası birileri tarafından kullanılır. Öyle de oldu YÖK, , bina yapımı gerekçesi ile paranın 250 milyon lirası, yeni kurulan üniversitelere verilecek. Diğer 250 milyon da bu üniversitelere öğretim elemanı yetiştirmek üzere YÖK'e devredilecek..Hülasa Anadolu Üniversitesi' yöneticilerinin hataları, Eskişehir, Üniversite ve öğrenciler fatura edildi.
Hatırlıyorum da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretime Fakültesine, kayıt olmak isteyen bir kızımız, babası felçli ve çatı katında kira ile oturduklarını belirterek, Açık öğretim Fakültesine kayıt parası temin edemediğini, mümkünse kendisine yardım yapılmasını istedi. Gözlerinden, yaş akıyordu. Etkilendik ve kendinse yardım edeceğimizi söyledik. Açık Öğretim Fakültesine telefon ettim. Fakülde yardımcısı, yoksul öğrencilere, kesinlikle kayıt parası yardımı yapılmadığını, kayıt parası ödemeyenlerin de kayıtlarının yapılmayacağını söyledi. Sonun da aramızda para toplayarak, Açık Öğretim Fakültesine, kayıt olmasını sağladık.
Bugün ise yoksul öğrencilere dahi yardımcı olmayan, Anadolu Üniversitesi'nin 500 milyon lirasına, YÖK el koydu. Hatta geçen yıl da 40 milyon liranın, maliye bakanlığına aktarıldığı söyleniyor. Bu paralar, niçin yatırıma dönüşmedi veya neden bankada tutuldu. En iyi Anadolu Üniversitesi yetkilileri bilir ama mevcut para ile üniversitede öğretim gören çocuklara harcanarak daha iyi bir eğitim, almaları sağlanabilirdi.
MHP Eskişehir Milletvekili Beytullah Asil' nin paranın üniversite kalması için verdiği mücadeleyi takdirle karşılamak gerekir ama aynı gayreti Anadolu Üniversitesi yönetimi göstermiş olsa idi, bugün mevcut para, yatırıma dönüşebilir ve öğrencilere daha kaliteli eğitim verilebilirdi.
Ayrıca YÖK tarafından, üniversitenin, yatırım izin taleplerinin yıllardır reddedildiğini söyleniyor. Bu ne kadar doğru bilinmez. Ancak Anadolu Üniversitesi' nin öğrenci bazın da çözüm bekleyen onlarca sorunu var. Özellikle de Üniversite bünyesinde Ar-GE çalışmaları yok denecek kadar azdır. Evrensel bilgi üretebilecek personel sayısı ve dünya üniversiteleri arasındaki yeri ise ortada. Teknik altyapı, akademik personel arzu edilen seviyede değil. Burs azlığı, staj olanaklarının yetersizliği gibi, pek çok sorun şikâyet konusudur.
Anadolu Üniversitesi ile ilgili 1. Mart 2007 tarihli yazımda,"... Anadolu Üniversitesi bilgi üreten ve çevresindeki kurum/kuruluşları ve tüm imkânları, bir laboratuar gibi kullanan, bir eğitim kurumu haline gelsin. Elbette "BİLGİ ÜRETMEK", kolay bir iş değildir. Çünkü Üniversitelerimizde, AR.-Ge faaliyetlerine ayrılan kaynak yetersizdir. "demiştik Oysa Anadolu üniversitesi' nin, Ar-Ge çalışmalarını yapabilecek bankalarda milyonlarla ifade edilen parası mevcutmuş.
Şu bir gerçek ki, bugün Anadolu üniversitesi milyonlarca lirası olmasına rağmen, çağın koşullarına göre, hareket eden, dinamik bir görünüme sahip olmadığı gibi, mevcut statükoya bağlı yavaş hareket eden, bir kurum haline gelmiştir. Geçmişte Sayın Prof Dr OĞUZ ve Sayın Prof Dr. BÜYÜKERŞEN' le, kazanılan vizyon ve misyonu ile akademik dünyada, yerini muhafaza etmeye çalışıyor.
Öte yandan yurt içinde ve yurt dışında, yapılmış araştırmalar, göstermiştir ki üniversite düzeyinde, öğrencilerin, zihin ve akademik gelişmelerine ağırlık veriliyor. Bunun aksine, beden gelişimi, sosyal gelişimi ve boş zamanlarını değerlendirme ve bireysel ihtiyaçlarını, karşılama yönünden sağlanan imkânlar ise çok sınırlıdır. Öğrencilerin beden, sağlık, sosyal ve kişisel gelişmelerinin zihinsel ve akademik gelişmeye paralel olması gerektiğini de yıllardır vurgulanıyor. YÖK ve Hazineye devredilen parlarla, öğrencilerin bu alanlardaki sorunlarına da çözüm bulunabilirdi. Bunlar yapılmadığı gibi, Anadolu üniversitesi, öğrencilerinin serbest zamanları da özel sektörün insafına bırakıldı.
Anadolu Üniversitesi, paraları bankada tutarak, öğrencileri, her yönü ile mağdur etmiş ve onlar için verilen emanete da sahip çıkmamıştır. Üniversitesi' nin, önümüzdeki yıllarda aynı hataya düşmemesi isteniyorsa, Öğretim görevlileri ve öğrenciler, Üniversite bünyesindeki Organizasyonları tartışabilmeli, konuşulabilmeli ve verilere dayalı olarak eleştirilebilmelidir. Böylesi süreçlerden geçtikten sonra, imkân ve olanaklar, çok daha iyi değerlendirilir. Aksi halde, kendi kendini kutsayan ve kendi kendini kandıran bir yapı ortaya çıkar ki, bu tür yapılar, bugün olduğu gibi gelecekte de ne ülkeye, ne üniversiteye hayır getirir. Ayrıca paranın yerli yerinde, nasıl kullanılacağının eğitimini yapan, üniversite, eğitim-öğretim çalışmalarını da tartışır hale getirir. Çünkü kamuoyu, özellikle de gençler, değerlendirmelerde, sözleri değil icraatı örnek alırlar.
PARA DOĞRU YERDE VE ZAMANDA HARCANMALI
Maliye Bankalığı yetkilileri, Anadolu Üniversitesinin, bir milyar 19 milyon lira nakit parası var ama üniversite bu kaynağı kullanmıyor tespitini yaptı, Elbette parayı kullanmayanları parası birileri tarafından kullanılır. Öyle...