Yanık kahve olarak bilinen Çevreyolu üzerinde ki yapının hemen yanındaydı Birsen lokantası.
İlk gittiğimiz günü hatırlıyoruz da, oturacak yer bulamamıştık.
Kendi kenedimize de;
-"Burasının ne özelliği var ki böyle?" diye düşünmeden edememiştik.
Sonra sözünü ettiğimiz lokanta, bulunduğu yerin, yani çevreyolunun karşısına taşındı.
Üstelik çok da güzel bir bina yapıp, önemli sayılabilecek de bir masrafa girerek.
O zaman da birçok kişiden;
-"burası tutmaz. Çünkü eski yerin bir ruhu vardı" türünden sözler duymuştuk.
Ama böyle düşünenler yanıldı zira, yine her gittiğimizde yer bulmakta zorlandığımız oluyordu.
Lafı uzatmayalım.
Yeni yerine taşınan Birsen lokantası, arka tarafına kocaman bir bahçe yaptı.
Hem de Çocuk oyun bahçeleri ve ilave lavabolarıyla birlikte...
Eskişehir'de, açık havada oturup yemek yenilebilecek bir mekan eksikliği hissedilmiş olsa gerek, iyi de para harcanarak yapıldı bahçe...
En son dün gittik Birsen lokantasına.
Sahibi Mustafa Birsen, bahçenin üç tarafını kapatmış, üzerine de fabrika ve depo gibi büyük işyerlerini ısıtmada kullanılan bir sistem kurdurtmuş.
Ne için?
Kışın soğuğunda bile bahçede üşümeden yemek yenilebilmesi ve rahatlıkla sigara içilebilmesi için.
Anlayacağınız, havayı ısıtacak.
Ama mekan da, sigarayı belirleyici kriter olarak ortaya koyan müşterilerin , öncelikli tercihi olacak.
Belki o bahçeyi tıka basa müşteriyle doldursa bile, ısıtma sisteminin kurulması ve yakacağı doğalgaz masrafını karşılayamayacak...
Ancak bir iddiası var. Bu iddia da "Bu işi yapıyorsak, bu da olmalı"
Aslına bakarsanız işin can alıcı noktası da burada.
Ticarete atılmış pek çok insan, ne yazık ki "Para harcamadan para kazanayım" derdinde.
Ne yazık ki, başarısızlıkların çoğu da para harcamadan para kazanma düşüncesinde olanlarla dolu.
İnanın bu yazıyı reklam olsun diye kaleme almadık.
Zaten söz konusu mekanın reklama ihtiyacı olmadığı, önünden şöyle bir geçildiğinde bile rahatlıkla anlaşılabilir.
Bunu kaleme almamızın tek bir nedeni var, o da Birsen lokantasının güzel bir örnek teşkil etmesi.
Netice olarak...
-"Madem bu işi yapıyoruz, bu da muhakkak olmalı" dediğinizde, şehrin en ücra köşesinde bile olsanız müşteriye doyarsınız...
-"Bu işi yapıyoruz ama, bu da eksik oluversin" dediğiniz anda ise...
İsterse şehrin göbeğinde olun, müşteriye hasret kalırsınız.
Para harcamadan para kazanılır mı?
Yanık kahve olarak bilinen Çevreyolu üzerinde ki yapının hemen yanındaydı Birsen lokantası.İlk gittiğimiz günü hatırlıyoruz da, oturacak yer bulamamıştık.Kendi kenedimize de;-"Burasının ne özelliği var ki böyle?" diye düşünmeden...