Özellikle son bir iki senedir televizyonu açtığımda artık haber dinlemiyorum, acı seyrediyorum sürekli sanki. Üstelik bu acı, başkalarının dramı falan da değil yalnızca, toplumun çöküşünün canlı yayını adeta. Bir gün "kayınvalide damadıyla kaçtı", ertesi gün "gelin kayınpederinden hamile kaldı", tecavüzler, cinayetler ardı arkası kesilmeyen kötü olaylar... 'İçinizi karartacağım, sizi manyak edeceğim' diye bağırıyor ekranlar da özellikle gündüz kuşakları adeta. Bir bakıyorsun herkes sus pus, dikkat kesilmiş olayı çok matah bir iş yapmış edasıyla anlatana, gözler faltaşı gibi sonra sunucunun sesi yükseliyor aniden kızgın kızgın, seyircilerden 'vaaay' nidaları sanki dalga geçer gibi, arkadan yükselen alkışlar, sonra da gayet normal bir şekilde verilen reklam araları. Reyting uğruna hepsi, çok yazık... Sanki tüm bunlar normalmiş, sıradan bir şey anlatılıyormuş gibi... Nasılda dejenere oldu herşey. O kanalı açsan başka bir pislik, diğer kanalı açsan mide bulandırıcı başka bir pislik. Kaldıramıyoruz artık içimiz almıyor, kusmak üzereyiz tüm bu iğrençliklerden.
Hayır kimse de sormuyor, "Ya biz ne izliyoruz böyle? Bu rezilliğe neden maruz kalıyoruz? Bu ahlaksızlıkları normalize ederek neslimize biz ne anlatıyoruz?" diye. Gerçi sorsa ne olacak değil mi? Hani derler ya kaba tabirle millete ne verirsen onu yer diye. Evet alternatifi olmayınca maalesef millet izlemek zorunda kalıyor bu tarz programları. Tam bir ahlak erozyonu yaşanıyor inanın. Ama unutmayalım ki bu erozyon reytingle aklanmaz.
Konuşup tartışacak, çözümlenmesi gereken o kadar çok önemli konumuz ve büyük sorunlarımız varken, bizim gündemimiz bu saçmalıklar olmamalı. Normalmiş gibi bize izlettirilen bu ahlak bozucu, mide bulandırıcı olaylara ekranlarda ve sosyal medyada bu kadar yer verilmemeli. Bunlar ahlak yoksunlarına örnek teşkil etmemeli. O yüzden önümüze konulan her şeyi yemek zorunda değiliz. Bize dayatılan her programı izlemek zorunda değiliz. Sosyal medyada hoşumuza gitmeyen, keyfimizi kaçıran, moralimizi bozan şeyleri takip etmek zorunda değiliz. Hatta istediğimiz diziyi yada programı yaklaşık 3 saat boyunca onların koyduğu saatte izlemek zorundada değiliz. Hayatımızın patronu biziz. Ne istediğimize ve nasıl yaşayacağımıza kendimiz karar vermeliyiz.