PİLOT SINIF UYGULAMASI

Milli Eğitim Bakanlarında, Sayın Avcı, ortaokul birinci sınıflarda yabancı dil eğitimine, ağırlık vereceklerini, bunun için de sınıflarda pilot uygulama başlatacaklarını söylemişti. Bunun üzerine, bu uygulama merkezi okullarda...

Milli Eğitim Bakanlarında, Sayın Avcı, ortaokul birinci sınıflarda yabancı dil eğitimine, ağırlık vereceklerini, bunun için de sınıflarda pilot uygulama başlatacaklarını söylemişti. Bunun üzerine, bu uygulama merkezi okullarda başlamıştı.
Pilot sınıf uygulamasında, öğrenciler İngilizce ağırlıklı eğitim almak istediklerinde ekstra ücret ödemek zorunda. Bu ücret, her ilçeye göre de değişiyor. Okullarda, ekstra ücret ödeyen öğrenciler, tüm seçmeli derslerin yerine, haftada 15 saat İngilizce eğitim alabiliyor. Bu ücreti ödeyemeyen öğrencilere ise ayrı sınıflar açılıyor.
Öğrenciler, seçmeli derslerin hepsini, İngilizce olarak görüyor. Yani beden eğitimi, görsel sanatlar derslerinin, yerine de haftada toplam 15 saat İngilizce eğitim alıyor. Okul yönetimi de kitap ve öğretmen parasını velilerden istiyor
Bu sistemle birlikte, 'parası olan' ve 'parası olmayan' öğrenciler olarak sınıfları ayırıyor. Bu uygulama, etik olmadığı gibi, Anayasa'nın eşitlik ilkesine, parasız eğitime, fırsat eşitliğine de aykırıdır.
Pilot sınıf uygulamasını, bir soru önergesi ile Meclis'e taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Sayın Tanal, devletin, vatandaşlar arasında, ayrım yapmadan, para almadan herkese yabancı dili öğretmesi gerektiğini söyledi.
Elbette parası olana, kaliteli eğitim, olmayana yok demek yanlıştır. Pilot sınıf uygulaması, devlet projesi olamaz. Çünkü bu uygulama, devleti sınıflara böler. Devlete güveni de ortadan kaldırır.
Ülkemizde, her türlü eğitin devlet tarafından gerçekleştirilmeli, her Türk vatandaşı, din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapılmaksızın, eğitim kurumlardan yararlanmalı ve eğitim parasız olmalıdır. Ayrıca İlk ve orta dereceli, bazı kent okullarındaki sınıflarda, öğrenci sayısı fazladır. Bu eşitsizlikte, ortadan kaldırılmalıdır.
Ülkemizde, eğitim adeta paralı duruma getirildi. Maddi durumu iyi olan çocuklar, daha nitelikli eğitim alırken, yoksul aile çocukları, aynı imkânlara sahip değildir.
Nitekim yoksullukla, sınav başarısı arasında doğrudan ilişki var. Milli Eğitim Bakanlığı'nın, verilerine göre, gelir durumu çok iyi olan çocuklarla, kötü olanlar, arasında TEOG sınavlarındaki testlerde ortalama 22 puan fark bulunuyor. Eğitim için, yapılan harcamalarda da zengin ve fakir kesim arasında 78 katlık bir uçurum var. Yoksulluk eğitimsizliği, eğitimsizlik yoksulluğu doğruyor.
Maddi durumu iyi bir öğrenci ile yoksul bir öğrencinin, başarısı sadece kendi performanslarına bağlı değil. Ailenin gelir durumu düştükçe, çocuğun sınav başarısı da düşüyor.
Diğer yandan ülkemizde, Okul Öncesi Eğitimin, çok daha ön planda tutulması, mecburi ve ücretsiz olması lazımdır. İnsan yaşamında, 0-6 yaş çok önemli çağdır. Bu çağda öngörülen, "OKUL ÖNCESİ EĞİTİM", ilköğretim, Orta Öğretim ve Üniversite, eğitim-öğretiminden, daha da önemlidir. O nedenle de 0-6 yaş arası çocuklarımız, mutlaka okul öncesi eğitim görmelidir. Çünkü çocuklarda, zekâ gelişiminin, %70 lik kısmı, 6 yaşına kadar tamamlanır ve öğrenme becerisi, bu yaşta gelişir. Nitekim atalarımız, " İnsan yedisinde, ne ise yetmişinde odur" demiştir.
Eşitlikçi politikalarının, hayata geçmesi için, okullara doğrudan harcama bütçesi gönderilmesi ve bu bütçelerin okulların, bölgesel, gelir düzeyi farklılıklarına göre belirlenmesi gerekir. Aksi takdirde, zengin mahalledeki okul velilerin desteğiyle, iyi eğitim sunmak için, kaynak bulabilirken, yoksul mahalledeki okul, bu imkâna sahip olamıyor.
Ülkemizde, yoksulluk ve eğitimsizlik, kısır döngüsünün kırılması, eğitimin yoksullukla mücadele etkili olması için, eğitim-öğretimde daha çok eşitlikçi politikalar uygulanması şarttır.
Ayrıca okulların, parasın olması yanında, okullarda, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri, ancak demokratik bir okul ortamında gerçekleştirilip, amaçlarına ulaştırılabilir. Bu ortamı sağlayan, okul ve etüt melezlerinde,, disiplinsizlik olayları azaldığı gibi, öğrencinin başarısı da artmaktadır.
Ülkemizde, pilot sınıf uygulamasından, ivedilikle vazgeçilmeli, eğitim-öğretim çalışmaları parasız olmalı, tüm, öğrenciler İngilizce ağırlıklı eğitim almak istediklerinde, ekstra ücret ödemek zorunda bırakılmamalıdır.
Çocuklarımızın, eğitim-öğretim çalışmalarında, başarılı olmaları için, öğrencimiz, Başak Büker 'in, " Bize gelecek diyorsunuz, bizce gelecek, bizim haklarımıza gösterilecek saygıdadır" sözü, aileler ve okullar tarafında gözetilmeli ve gerçekleştirilmelidir..
Ayrıca devlet, tüm yetişkin, çocuk ve gençlerimize, mali engeli kaldırarak, eğitim hakkı vermelidir. Çünkü Cervante söylediği gibi, İnsan eğitimle doğmaz, ama eğitimle yaşar.

Haberleri