PKK VE DERİN DEVLET

İmralı belirsizliği devam ederken, PKK ile ilgili her gelişmelerin arkasında "DERİN DEVLET" aranıyor. Nitekim Türkiye, Kürt sorununun çözümü için, müzakere zemini hazırlamaya çalışırken, PKK kurucularından Sakine Cansız...

İmralı belirsizliği devam ederken, PKK ile ilgili her gelişmelerin arkasında "DERİN DEVLET" aranıyor. Nitekim Türkiye, Kürt sorununun çözümü için, müzakere zemini hazırlamaya çalışırken, PKK kurucularından Sakine Cansız ve iki kadınla birlikte öldürülmesi, PKK ve BDP kanadı tarafından, 'Türk derin devleti' nden kuşkulandığı açıkladı. Daha sonra, PKK' nın, iç hesaplaşması olduğu ortaya çıktı.
Kürt siyasetçi Kemal Burkay ise "PKK'nın 1977 yılında derin devlet tarafından kurulduğunu, 1980'den sonra ise Suriye'nin kontrolüne girdiğini, Abdullah Öcalan'ın, yakalandıktan sonra, Ergenekon üyesi komutanlar tarafından yönlendirildiğini iddia etti.
Oysa terör kimliği olan örgütlerin, "Derin Devlet "olması mümkün değildir. Bu alada bir kavram kargaşası yaşandığı da ortadadır. Aslında son yıllarda, "derin devlet " le ilgili tartışmalar, insanımızın kafasında ikilem yarattı. Bu alanda, ağzı olan konuşuyor. Her siyasi cinayet sonrası olduğu gibi, Hrank Dink' in öldürülmesinden sonra da derin devlet, gündeme getirilmşti.
Dünyadaki tüm ülkelerde, "derin devlet" vardır. Ülke çıkarlarını korumak ve kollamak içinde, örtülü olarak sürekli gündemdedir. Ancak ülkemizde ise siyasi iradenin, hataları veya toplum tarafından kabul görülmeyen olaylar, dış ve iç şer odakların senaryoları, sürekli 'DERİN DEVLETE ' mal edildi.
Derin devlet tartışmasına Başbakan Erdoğan' da katılmıştı. Kanal 7' deki bir programda, "Derin devletin varlığına katılmıyorum diye bir şey yok, katılmıyorum olur mu, neden olmasın. O, her zaman olmuş. Türkiye Cumhuriyeti döneminde başlamış bir şey de değil . Ta Osmanlı'dan. Bu gelenekten gelen bir şey zaten. Ama bunu minimize etmek, mümkünse yok etmek, bunu başarmak gerek" dedi.
Oysa tüm dünyada, her devletin derin devleti vardır Çünkü "DERİN DEVLETİN" ,devletin bekası ve millet varlığı için, ne ifade ettiğini ve diğer ülkelerdeki varlığı ile ortadadır.
Geçmiş yıllarda, Derin devlet, devletin üst kademesinin; Cumhurbaşkanı, MGK, TSK Komuta kademesi, MİT, Başbakanlık gibi devletin, milli siyaset belgesini hazırlayan ve bunun uygulanması için gerekli tedbirlerin almasını sağlayan, kurumların oluşturduğu; yasalarda yeri olmayan ancak teamül denilen alışagelinmiş kurallar çerçevesinde, Devletin bekası, milli birlik ve beraberliğin bütünlüğü için, çalışmaların tümünün organize edilmesi, tüm bu kurumların mutabakatı ve anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif bile edilemez kuralları dahilinde yapılır ki yapıcı şema bütününe literatürde derin devlet denir.
Hülasa, derin devlet, devletin, kendi kendisini koruma refleksidir. Derin devlet, zaten devletin bir uzvu, unsurudur. Derin devletin görevi, devletin bekasını sağlamaktır. Onu "derin"e iten, meşruiyetini şüpheli hale düşüren sebep, demokratik devlet işleyişinden koparak, kendi başına çare üretmeye kalkışmasıdır.
Şayet Başbakan Erdoğan veya siyasi irade, derin devleti, olumlu yönde kullanmak istiyorsa, Sayın Demirel' in, "İktidar gücü taksim edilemez ama devletin yönetimine iştirak eden kurumların, fikrini almak var, danışmak var. Öyle yaparsınız ki anayasal kurumların düşüncesini alır, tartışır ve ona göre kararı verirsiniz. Derin devleti, demokratik rejim için, tehdit olmaktan çıkarmanın yolu da budur." demiştir.
Ayrıca derin devlet adına yapılan olayları ve cinayetleri önlemek için, ülkede devlet boşluğuna meydan verilmemelidir. Yani devlet, her alanda görevini eksiksiz yapmalı, hiçbir gelişmeyi, icraatı ve olayı, seyrine bırakmamalı, sürekli kontrolü altında tutmalıdır.
Maalesef Türkiye'de, derin devlet yok. Derin çeteler var. Geçmişte, Türkiye' de, kendilerini derin devlet diye satmaya çalışan, birtakım birimler vardır ama bunların bazıları tamamen ve kısmen çete halini almıştır. Hatta bunların bazıları, başka ülkelerin gizli servislerin denetimine girmiştir.
Şu bir gerçek ki dünyadaki bütün ülkeler, derin devlet kavramı adı altında, çıkarları korumak ve kollamak için gizli veya açık, derin veya sığ; şu yahut bu ölçüde, haksızlık yaparlar, hatta zalimdirler. Ancak Bugün derin devletle ilgili, dünyadaki uygulamalar, demokratik şeffaflığın artırılması, karar alma süreçlerinin şeffaflaştırılması, olası eylemlerinin tahmin edilebilir hale gelmesi, devlet icraatlarının, kamuoyu denetimine tamamen açılması demokratik kültürün, geliştirilmesi yönündedir.
Elbette Türkiye'de de rejimi, istiklalimizi, ülkemizin menfaatlerini, korumak ve kollamak için, tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizde de, "DERİN DEVLET" stratejileri olacaktır. Problem, "DERİN DEVLET" değildir. Bu kavramın anlamını bilmeyen, yanlış kullanan veya şahsi çıkar ve amaç için kullanmasına da, zemin hazırlayan, fırsat ve izin veren, siyasi otorite ve kurum/kuruluşlardır.

Haberleri