PROJE ZENGİNLİKTİR

Tarım Fuarını gezerken, Hisar Grup’ un, sergilediği tarım makineleri ile gurur duyduk. Özellikle de kalite açısından, emsallerine göre farklı bir görünümü vardı. Aslında Hisarlar Grup, üst düzey yöneticileri ve personelinin...

Tarım Fuarını gezerken, Hisar Grup' un, sergilediği tarım makineleri ile gurur
duyduk. Özellikle de kalite açısından, emsallerine göre farklı bir görünümü vardı. Aslında
Hisarlar Grup, üst düzey yöneticileri ve personelinin katılımıyla, ETO Meclis Salonu'nda düzenlenen, "2013 yılı hedefleri" toplantısında konuşan Hisarlar Grup Yönetim Kurulu Başkanı Fazlı Türker' in, inovasyon ve Ar-Ge üzerindeki düşünceleri, Hisar Grubu'nun başarısının sırrını da kamuoyu ile paylaştı.
Sayın TÜRKER' in, "Hedeflerimizde cirolar, tüketilecek malzemeler, yapılacak işler, elde edilecek müşteriler, büyüme, kazançlar, yaşam standartlarımızın yükselmesi gibi, birçok şey var. Bunlar, zaten bütün firmaların yapması gereken klasik işlerdir. Beyinden, bir şeyler üretmeliyiz. Artık alın teriyle, bilek teriyle çalışan dünyada, o kadar çok işsiz var ki bu yüzden beynimizin, teriyle üretim yapabilmeliyiz. Beyin teriyle üretim yapamayan diğer insanlara, bileklerinin teriyle iş yapacak zemini hazırlamamız lazım." sözleri diğer şirketlere, örnek teşkil edecek niteliktedir.
Sayın TÜRKERİN söylediği gibi, beyin teriyle üretim yapamıyorsanız, yani projenizi kendiniz üretemiyorsanız, bir başkasının size vermiş olduğu projelerle, üretim yaptığınız zaman başkalarının aklıyla yönetilmiş olursunuz. Herhangi bir global krizde, firma işi kestiği anda fabrikalarınız, binalarınız, makineleriniz, hiçbir işe yaramaz, bir yığın demirden ibaret olur. O nedenle de her firma, kendi projesini üretmelidir.
Sayın TÜRKER' in, önerileri kurum/kuruluşlar, özellikle de işletmelerimiz tarafından dikkate alınacak mı bilinmez ama çağımızda, ülkelerin, kurum/kuruluşların ve firmaların zenginliği, bünyelerindeki projelerle değerlendiriliyor.
Ayrıca geleceğe bakmak, vaat ve sözle olmaz."PROJE ÜRETMEK" gerekir. Çağımızda toplumlar, zengin ve yoksul diye ayrılmıyor. Proje üretebilen, üretmeyen diye sınıflandırılıyor. Ülkelerin, bölgelerin, şirketlerin, zenginliği, bünyelerindeki, "PROJE " ile ölçülüyor. Üretilen her proje de hayata geçmeye bilir. Nitekim Dalai LAMA'"GÜZEL BAHÇE DÜŞLEMEDEN BAHÇE SAHİBİ OLUNMAZ" demiştir. Çünkü proje geleceği düşlemektir. Güzellikleri yaratmanın da ilk adımı olup, aynı zaman da zenginliktir.
HİSARLAR GRUBU" nu tesislerini gezmedim. Ancak Tarım Fuarındaki ürünlerini değerlendirdiğimizde, kaliteye de önem verdiğini gördük. İzleyenlerinde benim gibi düşündüğüne tanık oldu. Bu, kalitenin de tescilidir. Çünkü kurum/kuruluşlarda, şirketlerde kaliteyi, müşteri memnuniyeti belirler.
Eskişehir'deki şirketler, inovasyon ve Ar-Ge, çalışmalarına, büyük önem vermelidir. Çünkü çağımızda, her alanda yer alan AR-GE çalışmaları, insan yaşamıyla ilgilidir. AR-GE, ülkelerin, toplumların mevcudiyetini ve yaşam kalitesini dert edinir. Dünyada pek çok ülke, AR-GE'ye verdikleri önem sonucu, başarılı AR-GE politikaları geliştirmiş ve toplumlarının refah seviyesini, en az üç-dört kat arttırmayı başarmışlardır.
Dünyada yaşanan krizler incelendiğinde, AR-GE' nin krizlerden etkilenmeyip aksine kriz zamanlarında daha çok getiri sağlayan, bir faaliyet alanı olduğu görülmektedir. Bu nedenle de AR-GE'nin verimsiz, bir yatırım olduğu, harcanan kaynağın, boşa gideceği zihniyeti mutlaka terk edilmelidir. AR-GE yatırımlarına harcanan para, sürekli kazanç, kalite, başarı, rekabet demektir.
Eskişehir'deki işletmelerimiz, enformasyon çağına yetişmek ve ulusal ve global pazarlarda rekabet edebilmeleri için, caba göstermelidir. Çünkü Türk sanayi " Top yekun kalite" yarışına girdi. Tüm sektörler, yeniden yapılanmayı, özellikle de AR-GE çalışmalarını öncelikle gündeme almak zorundadır.
Öte yandan teknoloji, hayatımızın bütün alanlarını etkilerken bilgiye olan gereksini yadsınamaz boyutlara ulaştı. Küresel pazarla rekabet kızışıyor. Bütün bu değişimlere, Eskişehir hızla ayak uydurmak zorundadır. Bu alanda başarılı olmak için, teknoloji üretmek, bu sağlamak için de AR-GE çalışmalarına hız kazandırmalıdır.
Eskişehir'in, ulusal ve global pazarlarda rekabet edebilmesi, bünyesindeki kullandığı ve ürettiği teknoloji ile de orantılı olacaktır. Bu olanağa sahip olmak için de, AR-GE çalışmaları, teknoloji üretimi ve transferi, kurumlaştırılmalıdır. Ayrıca AR-GE çalışmalarındaki tüm sorunların çözümü, ciddi bir planlama, kararlı ve uzun vadede sabırlı bir uygulama ile çözüme ulaştırılabilir.
Ülkemizde, Ar-Ge faaliyetlerine tahsisi edilen kaynaklar yetersizdir. Daha da önemlisi, araştırıcı sayısı, hem mutlak sayı, hem de uluslar arası düzeyde üretim yapabilecek eleman bakımında son derece yetersizdir.
Öte yandan dünya ekonomilerini, radikal bir şekilde etkileyen ve şirketleri de acil önlemler almaya zorlayan gelişmiş ülkelerin ve şirketlerinin en büyük kozlarından biri, Ar-Ge çalışmaları ve harcamaları olmuştur.

Haberleri