Rektörlük için adaylar havaya girdi girmesine ancak...

Anadolu Üniversitesi'nde yaklaşan bir Rektörlük seçimi var.
Seçimde aday olduğunu ilan eden isimler deyim yerinde ise harıl harıl çalışıyor.
Bazı adaylar sosyal medya ve oluşturdukları kişisel sayfaları aracılığıyla düşüncelerini ve Rektör seçilmeleri halinde yapacaklarını sıralıyor.
Bazıları ise kampüs içinde birbiri ardına ziyaretlerde bulunuyor.
Sadece seçimde oy kullanacak öğretim üyeleri de yok ziyaretler kapsamında.
Memur ve işçi sendikaları da yer alıyor.
Sonuç itibarıyla...
Bu güne dek 6 ismin aday olduğu ve bu sayının daha da artmasının beklendiği Anadolu Üniversitesinde Rektör adayları yavaş yavaş seçimin havasını yakalamış.

AYNI HAVA ÖĞRETİM ÜYELERİNDE YOK

Ancak...
Aynı seçim havası oy kullanacak öğretim üyelerinde yok.
Son günlerde hangi öğretim üyesiyle konuşsak benzeri durumda olduklarını görüyoruz.
Rektörlük mücadelesi ile ilgili bilgisi var ama ilgisi pek yok.
Hatta bazı öğretim üyeleri "oy kullanmaya dahi gitmeyebilirim" diyor.
Nedeni sorulduğunda ise...
-"bizlerin vereceği oy hiç bir anlam ifade etmiyor ki, bir bakıyorsunuz en az oyu alan isim Rektör atanmış. Böyle bir ortamda yapılan seçimde oy vermenin ne gibi Kıymeti olabilir ki?" Diyorlar.

BÖYLE DÜŞÜNMEKTE HAKSIZ DA
SAYILMAZLAR HANİ

Öğretim üyelerinin bu konuda ki düşüncelerine "haksız" demek mümkün değil.
Üstelik bu durum sadece Anadolu Üniversitesini ilgilendiren bir durum da değil.
Tüm Üniversitelerde Rektörlük seçimi yapılıyor.
En çok oyu alan 6 isim YÖK tarafından mülakata tutulup içlerinden 3'ü aldığı oya bakılmaksızın Cumhurbaşkanına iletiliyor. Cumhurbaşkanı da, yine aldığı oya bakmaksızın üç isimden birini Rektör olarak atıyor.
Rektör olarak atanan kişi bazen en az oyu alan isim de olabiliyor.
Bu durumda da, öğretim üyelerinin vermiş olduğu oy hiçbir anlam ifade etmiyor.
ADAYLAR SEÇİM ÖNCESİ ANLAŞSIN YÖK'E GİDECEK 6ADAYDAN 5'İ EN ÇOK OYU ALAN LEHİNE ÇEKİLİP MÜLAKATA GİTMESİN

Bu yöntem bazı Üniversitelerde ki Rektörlük seçiminde uygulandı.
Tüm Rektör adayları, öğretim üyelerinin teveccühlerinin geçerli olması için seçim öncesi bir centilmenlik anlaşması imzaladı.
-"Eğer bu seçimde birinci olamazsam ilk 6 ya girmemden ötürü çağrılacağım YÖK mülakatına katılmayacağım" dedi.
Böylece, seçim sorasında en çok oyu alan Rektör adayının dışında ki tüm adaylar mülakata gitmedikleri için, en fazla oyu alan Cumhurbaşkanı tarafından atanmak durumunda kalındı.
İşte Anadolu Üniversitesi'nde de açık açık dile getirilmese de böylesi bir istek var.
-"madem Rektör benim oyumla belirlenecek, o halde bu iş kampüs içinde bitmeli.Bu üniversiteyi yönetecek isim bu Üniversite öğretim üyelerinin teveccühü ile ortaya çıkmalı.Az oy alan adaylar en çok oy alan isim lehine bir anlamda seçim sonrası yarıştan çekilmeli ki kampüs içinde demokrasi yaratılabilinsin" deniliyor.
Anadolu Üniversitesinde bu olur mu olmaz mı bilemiyoruz.
Ama...
Böylesine bir isteğin olduğunu kiminle konuşsak duyuyoruz...
---------------------------
Usta gazeteci ayıp ediyor ama
Geçtiğimiz yıl gelecekti usta gazeteci Uğur Dündar Eskişehir'e.
Tepebaşı Belediyesinin Zübeyde Hanım Kültür merkezinde düzenlenecek bir panelde konuşmacı olacaktı.
Geleceği ve konuşma yapacağı günler öncesinden duyurulmuştu.
Sonunda beklenen panel günü gelmiş ama geleceği söylenen ve dağıtılan davetiyelerde ismi bulunan Uğur Dündar Eskişehir'e gelmemişti.
Uğur Dündar'ın "Hava muhalefeti nedeniyle gelemiyorum" şeklinde ki telgrafı salonda okunurken, panelin diğer konuşmacısı olan Ataol Behramoğlu ise "Buraya gelmeme hiçbir muhalefet engel olamadı" diyerek, bir anlamda Uğur Dündar'a lafını geçirmişti.
Bir yıl aradan sonra yine bir panel ve yine bu panelin konuşmacısıydı Uğur Dündar.
Geleceği ve konuşma yapacağı günler öncesinden açıklanmış ve dağıtılan davetiyelerde ismi yer almıştı.
Söz konusu panel önceki gün yine Tepebaşı Belediyesinin Zübeyde Hanım Kültür merkezinde yapıldı.
Yine Uğur Dündar yoktu.
Bir gün önce Eskişehir'de olmasına rağmen, panelin yapılacağı gün bırakıp Antalya'ya gitmeyi tercih etti.
Panelin yöneticisi olan Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel ise "Burada Basının bugününü konuşuyoruz. Eğer Basının dününü konuşsaydık Uğur Dündar burada olurdu" diyerek tıpkı bir yıl önce Ataol Behramoğlu'nun yaptığı gibi panele gelmeyen Uğur Dündar'a lafını geçirdi.
Anlayacağınız...
Uğur Dündar, katılacağını teyit etmesine rağmen ikidir Eskişehir'deki panelleri ekiyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse...
Usta gazeteci ikidir son anda katılacağı panele katılmayarak Eskişehirlilere ayıp ediyor.
----------------------------
Umarız Meclis listeleri en azından...
İktidar Partisi AKP yıllardır "Siyaset Akademisi" adı altında üyelerine yönelik bir eğitim programı uyguluyor.
CHP de son dönemde bu modaya uydu.
Çeşitli illerde "Eğitim programı" adı altında yeni bir uygulama başlattı.
Hatta...
Mahalli seçimlerde aday adayı olmayı düşünenler için de iki günlük eğitim programları yaparak, bu eğitim programlarına katılmayanların aday adayı olamayacağını ilan etti.
Bundan şunu anlıyoruz ki, her iki parti de aday adaylarını değerlendirirken bu eğitim programlarına katılıp katılmadığını sorgulayacak.
Hatta.
Aday gösterilme meselesinde söz konusu eğitim programlarına katılmış olmayı kriter olarak değerlendirecek.
Hiç ihtimal vermiyoruz ama umarız bu eğitimler yeterli olmuştur.
Umarız en azından...
AK Partinin meclis listesi, partinin kuruluş amacı ve ilkelerini bilen, CHP'nin meclis listesi de 6 Ok'un ne anlam taşıdığından haberdar olan insanlardan oluşur.
-----------------------------
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Bir kadının bir süreliğine is seyahati için İngiltere ye gitmesi gerekmektedir. Kadının kocası esini havaalanına kadar götürür. Karisi:
- "Teşekkür ederim kocacığım, senin için İngiltere den ne getirmemi istersin?" diye sorar. Adam güler ve yanıtlar:
- "Bir İngiliz kızı istiyorum hayatim..." Kadın sessiz bir şekilde kocasından ayrılır ve yola çıkar. 2 hafta sonra adam karisini tekrar hava alanından almaya gider ve sorar:
- "Hayatim gezin nasıldı?" Karısı:
- "Teşekkür ederim hayatım çok güzeldi." Adam:
- "Peki hediyem nerde?" Kadın:
- "Ne hediyesi?" Adam:
- "Hani bir İngiliz kız istemiştim ya..." Kadın:
- "Haa hatırladım, evet elimden geleni yaptım, simdi biraz beklememiz lazım kız olup olmayacağını görmek için..