RESULULLAH'I ANLAMAK VE ANLATMAK

1989 yılından bu yana, Peygamberimizi tanımak ve tanıtmak amacıyla, her yıl, Kutlu Doğum Haftası programları, düzenlenmektedir. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri, dinî ve kültürel hayatımıza, canlılık ve ayrı bir mana getirdi....

1989 yılından bu yana, Peygamberimizi tanımak ve tanıtmak amacıyla, her yıl, Kutlu Doğum Haftası programları, düzenlenmektedir. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri, dinî ve kültürel hayatımıza, canlılık ve ayrı bir mana getirdi. ülkemiz ve İlimizde, beklenen bir kültür faaliyeti, olurken, birlik ve beraberliğimize de önemli katkıda bulundu.
ülkemiz genelinde ve Eskişehir’ de, hafta içinde, konferanslar, kermes, kitap fuarı,   kompozisyon yarışması, sergi, peygamberimizle ilgili kitap dağıtımı, gibi çeşitli etkinlikler yer alacaktır.
Hz. Peygamber’e inanmak, onun getirdiği, bu ilahi buyruklara, inanmayı, ona uymak bu buyruklara, uygun davranmayı, ona itaat ise bu buyruklar, doğrultusunda, onun verdiği kararlara bağlılığı ifade etmektedir.
Allah Resulünün, inananlara örnekliğini bildiren, ayeti de bu çerçevede, ele almak gerekir: “Andolsun, Allah’ın Resûlünde, sizin için; Allah’a ve ahret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı, çok zikreden kimseler için, güzel bir örnek vardır.”
Allah Resulünü, anlamak, dürüst olmaktan geçiyor. çünkü o, dürüstlük abidesiydi. Onu anlamak, insan haklarına saygılı olmaktan geçiyor. çünkü o, bir peygamber olarak, her türlü ayrımcılığa karşıydı. Bir Müslüman ile Müslüman olmayan arasındaki sorunda, haksız Müslüman bile olsa, asla onun tarafını tutmazdı.
Peygamberimiz, Kur’an-ı Kerim’de de övülmüş olan yüksek ahlakıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), ahlaka, büyük önem vermiş ve dinin, ne olduğunu soranlara, güzel ahlaktan ibaret olduğunu söylemiştir.  Hatta ahlakı güzel olmayanın; konuştuğu zaman yalan söyleyenin, söz verdiği zaman sözünde durmayanın, emanete hıyanet edenin,  diğer dini vecibelerini yerine getirmiş olsa bile, olgun mümin olamayacağını ifade etmiştir.
Peygamberimiz,  insanlık değerlerinin aşındığı, bir zaman aralığında yeryüzünü şereflendirdi. Hayatın anlamının, hızla kaybolmaya başladığı bir asırda dünyamızı anlamlandırdı. Kula kulluğun, sınır tanımadığı, cehaletin kol gezdiği bir çağda insanlığı hak, hakikat, adalet, fazilet ve yüksek ahlaki değerlerle buluşturdu.
ATATüRK,  Balıkesir Hutbesinde, "Allah birdir. Şanı büyüktür... Peygamberimiz efendimiz hazretleri, Allah tarafından insanlara, dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki, yüce Kur’an’daki anlamı açık olan ayetlerdir." demiştir.                
Peygamberimiz, kişi/kişiler için, Kuran’ın, adeta yaşayan bir örneğidir. Kuran, bizleri onu örnek almaya çağırır. Ayrıca Kutlu Doğum Haftası’nda, Peygamberimiz anmaktan asıl gaye, onun cihanşümul olan nübüvvet ve risaletini, yüksek ahlakını, anmak ve sünnetine uyma azmini tazelemektir. Nesillere, onun hayatı ile ilgili bilgi vererek, onu sevdirmeye çalışmaktır. çünkü onu sevmek, imandandır. Hatta imanın ta kendisidir.
Kutlu Doğum Haftası’nda, Peygamberimizin, dünyayı teşriflerini anarken, onun üstün şahsiyetini ve güzel ahlakını, tanımaya, getirdiği, evrensel mesajı anlamaya ve bütün bunları özünde barındırdığı dinamizmi içinde, Ona olan  ihtiyacımız, bir kez daha fark edilecektir.
2017 yılı, Kutlu Doğum Haftası Temasını, 'HZ. PEYGAMBER VE GüVEN TOPLUMU' olarak belirlendi.  Gönül isterdi ki bu yıl ki veya gelecek yıllarda, tema “ İSLAM VE BİLİM” olmalıydı. çünkü Batı ülkeleri, modern bilim ve teknoloji;  gelişimini de  İslam bilim ve medeniyetine borçlu iken,  İslam  tarihinden ve dininden, habersiz, genç nesiller,  yapılan yanıltıcı ve yönlendirici, propagandalarla, Batı'nın cazibesine kapılarak, kendi değerlerini unutmuşladır.
özellikle de İslam dünyası, eğitim alanındaki yanlışlıkları ile de bedelini, bilim, teknoloji ve ekonomik alanında, çok ağır bir şekilde ödemişler ve ödemeye de devam etmektedirler. Nitekim 2015’te, Nobel Kimya ödülü’nü alan, Prof. Dr. Aziz Sancar,  İslam dünyasında, 500 yıldır, bilime doğru dürüst katkı olmadığını söyledi.
çağımızda,  kişisel ve toplumsal menfaatler için, haksızca savaşların yapılması, üretilen teknolojik değerlerin, insanlığın menfaatine sunulmaktan ziyade, çoğu zaman aleyhine kullanılmaya çalışılması, Peygamberimizin, getirdiği ortak insanlık değerlerinden uzaklaştığının da önemli bir göstergesidir.  Oysa Peygamberimizin, öğretileri insanlığın bilgisine sunulduğu ilk günkü gib, durmaktadır. 
Hz. Peygamberi, anmak ve anlamak,  örnek şahsiyeti ve ahlakını, bugünkü ve gelecek nesillere, benimsetmek, sevdirmek, onun insanlığın, huzur ve mutluluğu için, yaptığı çağrıyı, güncelleştirerek, hayatımıza yansıtmak, onun ahlakını ve çizgisini davranışlarımızın, mihveri ve rehberi yapabilmek olmalıdır.
Hz. Muhammed (s.a.v), saçtığı nur ve kitabımız Kur’an-ı Kerim’in, muhteşem ve evrensel mesajları ile karanlıkları dağıtmış, insanlığın yeniden kendini ve Yaradan’ını bulmasını sağlamıştır. Ne mutlu Resulullah’ı,  tanıyan ve tanıtanlara…

Haberleri