RİCE' IN SÖZLERİ, NİÇİN YADIRGANIYOR?

Senato Tahsisler Komitesi’nde, Irak ve Afganistan’a yönelik ABD operasyonlarının 2007 ek bütçesi için yapılan oturumda, Cumhuriyetçi Parti Colorado Senatörü Wayne Allard, "Bazı haberlere göre Irak’taki Kürtler ve Türkler arasında...

Senato Tahsisler Komitesi'nde, Irak ve Afganistan'a yönelik ABD operasyonlarının 2007 ek bütçesi için yapılan oturumda, Cumhuriyetçi Parti Colorado Senatörü Wayne Allard, "Bazı haberlere göre Irak'taki Kürtler ve Türkler arasında bazı müzakereler oluyor. Bu konuyu açar mısınız?" diye sordu. Bunun üzerine Rice, Irak'ın kuzeyini "Kürdistan" diye tanımlayarak şu cevabı verdi: "Evet Senatör. Bu, bizim terörist örgüt olarak listemize aldığımız PKK ile ilgili. Türkiye ile Kürdistan arasındaki sınırda faaliyet gösteren PKK, Türkiye içlerine saldırılardan sorumlu. Türklerle birlikte, PKK problemiyle başa çıkmak için üçlü bir komisyon oluşturduk. Çünkü biz ve Irak hükümeti, Irak topraklarından Türkiye içlerine saldırı olmasını istemiyoruz." dedi.
Türk halkı olarak, bölgedeki aşiret lideri Mesut Barzani'nin, her fırsatta "Kürdistan" deyişine alıştık da; koskoca Amerika Birleşik Devletleri'nin, Dışişleri Bakanı'nın, "Kürdistan" adını zikretmesi, kafaları iyice karıştırdı
Dünya siyasetini ve ABD' nin, ulusal ve global politikalarını en iyi bilen, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın, Senato'daki bir oturumda, "Kürdistan" deyişi bir "gaf" mıydı, yoksa bilerek söylenmiş bir "kelime" miydi? Zaman içinde görülecektir.
ABD Dışişleri Bakanı Rice' nin, bu sözleri Türkiye'de tepki aldı. Oysa bu tür sözler beklenen gelişmelerdir. Çünkü Büyük Ortadoğu Projesi ortadadır.
ABD, Ortadoğu ülkelerini, "Helsinki Sonuç Belgesi' nin insan hakları, temel hak ve özgürlüklerini temel alan 7'nci maddesine yönelik bir modelli öne sürerek, Büyük Ortadoğu Projesi ile parçalamak istiyor.
Büyük Ortadoğu Projesi' nin, iki temel hedefi var.
İlki, ABD, Ortadoğu, Kafkaslar, Orta Asya, Kuzey Afrika' da kendine rakip olacak bir gücün yükselmesini önlemek.
İkincisi ise Askeri-teknoloji gücüne dayanarak, bu bölgelerdeki petrol ve doğal gaz kaynakları üzerinde denetim kurmaktır.
Aslında Irak' ın bölünmesine ve "Kürt Bölgesi"ne çoktan karar verildi. Hatta hayali Kürdistan' ın haritası bile, ABD yetkilileri tarafında, Türk yetkililerinin önüne kodu.
Kuzey Irak'ın, "Kürdistan" olduğunu zikredenler arasında, ABD Savunma Bakanı Robert Gates ve ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Peter Pace de var.
Irak'taki etnik ve dinsel çatışmalara tanık oldukça, ABD Üniversitelerinde konferanslar veren, CIA Başkanı George J. Tenet' in, " Nerede bir ön yargı ve nefret karşılaşırsan karşılaş, mücadele et, nere de kaos varsa bil ki arkasında, dinsel ve etnik nefret var." sözlerini hatırlarım.
George J. Tenet, ABD gençlerine, ABD içinde, dinsel ve etnik nefretle mücadele et diyor ama Batı ülkeleri ve ABD, Irak' da, hatta Türkiye' de, dinsel ve etnik önyargı ve nefreti körükleyerek, teşvik ediyor, aldığı kararla da, bu alandaki gelişmeleri körüklüyor. Hülasa Batı ülkeleri, çıkarlarını korumak ve kollamak veya hedeflerine gerçekleştirmek için, tarihi boyunca, dinsel ve etnik nefreti körükledi. Bunda da ciddi başarılar elde etti.
Nitekim Şeyh Hüseyin Kıdvai, " Avrupa' da Amerika' da, Türkler aleyhine yapılan tek taraflı propagandalarda, ne kadar üzücü ve vahim neticelere doğurduğunu tamamıyla biliyorum. Bu propagandalar, ırki ve dini taassupları körükledi." demiştir.
Yine, Avrupa devletlerinin, Türkiye'ye karşı giriştikleri savaşlarda, daima din faktörü ağır basmıştır. Batı dünyası, dün olduğu gibi, bugün de Osmanlı İmparatorluğu' nun Avrupa içlerine sarkarak, oralara yerleşmesini hiçbir zaman affetmemiş, Avrupa ve Anadolu' dan atmak içinde, her yolu da mubah saymıştır. Nitekim Balkan toplumlarının milliyetçi duyguları kamçılanmış, önce ayaklanmalar, sonra savaşlarla istenen sonuca ulaşılmıştır.
Bugün de aynı senaryolar, Irak ve Türkiye' de uygulanmak isteniyor. Her iki ülkede de ABD ve AB tarafından, etnik ve dinsel önyargı ve nefret körükleniyor. Hedef her iki ülkeyi' de, kaosa sürükleyip, bölüp parçalayarak sömürmektir.
Ortadoğu ile ilgili gelişmeler ve senaryolar ortada iken, ABD Dış İşleri Bakanı RİCE' ın sözleri, niçin yadırganıyor?
Ayrıca Kuzey Irak'taki oluşuma yıllardır, dolaylı veya doğrudan destek vererek, bugün arzu edilmeyen tablonun yaratılmasına katkıda bulunan, Türkiye'deki politikacıların ve hükümetlerin, özellikle de Çekiç Gücü yaratan Özal' ın, hiç mi sorumluğu yok?
Türk insanı, öncelikle kendi politikacılarını ve sanal aydınlarını sorgulamalı. ABD Dışişleri Bakanı Cındoleezza Rice' ı değil.

Haberleri