Yıllardır, sağlık ve eğitim özel sektöre verilsin mi, verilmesin mi tartışması yapıldı Özelleştirme ile yattık ve kalktık. Son yıllara ise özel sektör, eğitim, özellikle de sağlık sektöründe önemli bir atılım içinde.
Türkiye'de özel sağlık sektörü denince akla, özel hekim muayenehaneleri, poliklinikler, laboratuarlar ve hastaneler gelmektedir. Bunlara ilaç, tıbbi teknoloji, tıbbi malzeme üretimi ve ticaret yapan kuruluşlar ve özel sigorta şirketleri de eklenirse, sağlık sektörünün sınırları bir ölçüde çizilir.
Öte yandan devlette, sağlık yatırımlarının yetersiz olması, yataklı tedavi kurumları ve sağlık ocakları ile sağlık evlerinin, yani kamu sağlık kurumlarının, halkı sağlık talebine paralel bir düzeyde artış göstermemesine yol açmıştır. Ayrıca devlet eliyle, artan sağlık tedavi karşısında, sağlık hizmetinin arzının kısılması, doğal olarak sağlık alanında bir boşluk yaratmıştır. İşte bu boşluk, yine devlet eliyle desteklenen, özel sektör tarafından doldurulmaktadır.
Son yıllarda ülkemizde olduğu gibi, Eskişehir'de de özel sektörde, özellikle de poliklinik ve hastane hizmetleri ivme kazandı. Eskişehir'de de hastane ve poliklinik sayısı hızla artıyor. Sağlık sektörünü devralmaya başlayan özel sektörde, önemli bir trend de oluşmaya başladı.
Eskişehir'de özel hastane ve polikliniklerin arasında, teşhis tanı ve tedavileri ile dikkat çeken kuruluşlar da var. Ancak gerek sayı gerekse, performans açısından yeterli olduğunu söylemek için de vakit erkendir.
Özellikle de çocuk ve kadınlara yönelik, sağlık kurum/kuruluşlarının sayılarının artması, kadın ve çocuk sağlığı yanında, Eskişehir'de sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi açısında da önemli bir gelişmedir. Çünkü "SAĞLIKLI NESİLLER, SAĞLIKLI KADINLARLA EŞDEĞER" dir.
Eskişehir'de, kadınlara yönelik sağlık kurum/kuruluşları, kamuoyunda yeteri kadar tanınmıyor. Bu alandaki kurum/kuruluşlarında, tanıtımları hususunda çaba da yok. Kadın ve çocuk sağlığı ile uğraşan kurum/kuruluşlar, yalnızca, buradan hizmet alan insanlarımız tarafından tanınıyor. Gerek hijyen, gerekse tıbbi teknoloji açısından olduğu kadar, tanı, teşhis ve tedavi açısında da yeterli olup olmadıkları da, kamuoyu tarafından bilinmiyor. Bilgilendirme eksikliklerinin, giderilmesi için gayret de gösterilmediği gibi, kurumlarda görevli, deneyimli ve tecrübeli Jinekolog Operatör doktor sayıları ise, her geçen gün azalıyor.
Doğum ve Çocuk hastanelerinde, hijyen olmazsa olmaz durumda olmasına rağmen, her gün binlerce kişi ziyaret ediyor. Kentin çeşitli kesimlerinden gelen bu insanlar, her türlü mikrobu da hastanelere taşıyor. Hasta odaları ise ziyaretçilerle dolup taşıyor. Hastalar bu durumdan büyük rahatsızlık duyuyor. Hatta sağlıkları bile, tehlikeye giriyor.
Öte yandan Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastaneleri, sağlık hizmeti alanlara göre, nezaketi, yardımseverliği, kalite ve verimliliği hayat felsefesi yapmak, kalite ve memnuniyet olgusuna, hasta perspektifinden de bakmak zorundadır. Özellikle yönetici konumunda olan hemşeriler, hastalara ve hasta yakınlarına karşı, daha sevecen bakmak zorundadır. Böyle bir ortam, kuruma karşı güven artırırken, hastalara da moral olur.
Anne ve çocuk sağlığı ile ilgili hizmetler, ihmale gelmez. İşlerin titizlik içinde yapılması, özellikle de hasta doktor, hemşire ilişkisini, sağlıklı bir şekilde yürütülmesi de şarttır.
Gebelik sırasında beslenme konusu, Kadın-Doğum Uzmanlarının en çok karşılaştığı sorulardan bir tanesidir. Kadınlar, bu alanda da eğitilmeli ve yeterli bilgiye sahip olmaları içinde her türlü olanak ve imkânlar kullanılmalıdır.
Ayrıca Doğum ve Çocuk Hastaneleri'nde, tıbbi cihazların, özellikle de iletişim ve ulaşım, özellikle de tıbbi teknoloji açısında, yeterli olanaklara sahip olması, sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı şekilde denetim altına tutulması da gerekir.
Anne ve çocuk sağlığı, sağlıklı toplum için, olmazsa olmazsa konumdadır. Onun içinde bu alanda görevli kişi/kişiler ve kurum/kuruluşlar, görevlerini en iyi şekilde yapmak ve işleri de zamana, kadere ve tesadüflere, bırakmamak zorundadır.
Çünkü gelecek çocuklarımıza, onlar ise annelerine emanettir.
SAĞLIKLI NESİL SAĞLIKLI KADINLARLA EŞDEĞERDİR
Yıllardır, sağlık ve eğitim özel sektöre verilsin mi, verilmesin mi tartışması yapıldı Özelleştirme ile yattık ve kalktık. Son yıllara ise özel sektör, eğitim, özellikle de sağlık sektöründe önemli bir atılım içinde....