Eskişehir, Tabip Odası Başkanı Sayın Hamit Güçlüler, doktorların, günde en az 100 hastaya bakmak zorunda olduklarına savunarak, “5 dakikada muayene olmaz, sürat felakettir” tespiti, ilgiler tarafından, dikkate alınır mı zaman gösterecektir. Ancak hastanelerde, uygulanan “PERFORMANS” la, kaliteli ve nitelikli, sağlık hizmeti sunabilmede, sağlıklı tanı, teşhis ve tedavi yapmakta, güçlükler yaşanıyor.
Türkiye'de, hekimlerin, aşırı iş yükü ve hasta değerlendirmede, yeterli süre ayrılamaması, hasta güvenliğini, tehlikeye atan etkenlerin başında geliyor. Sağlıkta Dönüşüm Programı ve izlenen sağlık politikası ile nitelikli ve kaliteli tedavinin, gerçekleşeceği çalışma koşullarına, ulaşmakta zorlaşıyor
Sağlık kurum/kuruluşlarında, sağlık uygulamalarında Performansın, ön planda tutulması, sağlıklı ve kaliteli,sağlık hizmetlerinin, önündeki en önemli engeldir.özellikle de tıp fakültelerinde, hasta bakarken, tetkik isterken, vizite yaparken,,ameliyat kararı verirken, öğrencilere vakit mi ayırayım, yoksa daha fazla tıbbi işlem yapıp, daha çok puan(para) mı toplayayım düşüncesi, tıp eğitimini de ciddi ölçüde aksatıyor..
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlıkta, poliklinik sayılarından, acil başvurularına, ameliyatlardan, BT, MR çekimlerine kadar, her parametrede, rekor artışlar gerçekleşmesinde dolayı da SGK ve hasta ve yakınlarının, sağlık harcamalarını artırıyor. Hatta gereksiz müdahalelere de neden oluyor.
ülkemizde, hekimler, ister birinci basamak, ister ikinci basamakta, ister kamuda ister özelde hekimlik yapıyor olsun, her geçen gün, daha fazla hastayı, daha kısa sürede, doğru düzgün anamnez almaya bile vakit bulamadan, muayene ve tedavi etmeye zorlanıyor.
Siyasiler, sağlık hizmet alanlar, doktorların gerektiği şekilde zaman ayırmadıklarını söylüyorlar ama gerçekte ise telefonla randevu sisteminde, hastaya ayrılan süre, on dakikayı bile bulmuyor. Randevusuz hastalar da eklenince, hasta başına düşen toplam süre 5 dakikaya kadar iniyor.
Ayrıca günde, yüz, yüz elli hasta bakmaya zorlanan, bir hekim, hastaya, ne kadar zaman ayırabilir veya 5 dakika içinde, sağlıklı, tanı, teşhis ve tedavi yapabilir mi?
Sağlık Bakanlığı, “..çalışanların, performansının, yüksek olması için, hastalara hekim seçme hakkının sağlanmış olması, hastane ortamının, alt yapı ve fizik şartlarının, belli kriterleri karşılayacak düzeye çıkarılması, sağlık hizmet sürecinde, belli uluslararası kalite kriterlerinin, yerine getirilmesi ve hasta memnuniyetinin sağlanmış olması gerekmektedir” tespitini, performansa, gerekçe olarak gösteriyor ama bugün sağlık sektöründe, ne doktor, ne de altyapı ve hastane sayısı yeterlidir. Arzu edilen seviyede,müşteri memnuniyeti de yoktur.
İlgiller, performansa dayalı ücret sistemleri, bir kuruluşun amaçlarının, ya da bireysel performans hedeflerinin gerçekleştirilmesi oranında, çalışanların ödüllendirilmesi ve takdir edilmesi amacıyla kullanılan, araç olarak savunuyor ama “PERFORMANS” uygulamasının, sağlık sektöründe, nitelik ve kaliteyi düşürdüğü de göz ardı ediyor.
Ayrıca Sağlık Bakanlığı’ nın, 2004 yılından itibaren, uygulanmada tuttuğu performansı, sübjektif değerlendirmelerden uzak, tamamen kayıta dayalı, zaman içinde geliştirilip şekillendirilen nesnel ölçümlere bağlı ve Türkiye’ ye, özgü örnek bir uygulama olarak göstermesi ise dikkat çekicidir.
Sağlık Bakanlığı’ nın, sağlık sektöründe uygulanan performansı, “Bu sistemde ödüllendirme, zannedilenin aksine, çok hasta görene değil, zamanın, mekânın, kaynağın verimli kullanılmasına ve verilen hizmetlerin, kayıt altına alınmasına göre yapılmaktadır. Yani kişinin, kendi çalışma ve gayretinin yanında, çalıştığı bölümün ve kurumunun, bir bütün olarak değerlendirilmesi esastır” görüşünün, kabul edilir tarafı yoktur. çünkü sağlık sektörün de “PERFORMANS”, uygulaması ile zamanın, mekânın ve kaynakların, yeterli şekilde verimli kullanılması, mümkün değildir.
Bugün, sağlıkta yaşanan sorunlardan, çok partili dönmede, iktidar olan tüm siyasi partiler sorumludur. çünkü sağlık sektöründe, yıllara göre, sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı, işgücü ve altyapı planlaması yapılmış olsaydı, bugün sağlık sektöründe, “performans “ olmayacak, insanlarımız da daha sağlıklı, kaliteli ve nitelikli sağlık hizmeti alacaklardı.
Görüştüğümüz ilgililer, performansa gerekçe olarak, doktor sayısının, yetersiz olduğunu gösterdiler. Oysa Türkiye, sağlık sektöründe, sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı işgücü planlaması yapmış olsaydı, performans gibi, geçici çözümler gündeme gelmezdi.
Performans değerlendirilmesi ve performansa göre, döner sermaye katkı payı ödenmesi uygulamaları, çalışanların, adeta ortakları olduğu, sağlık kuruluşlarını, idari ve mali özerk kurumlar olarak, sağlıkta,yarına hazırlama süreci olamaz. çünkü sağlıkta çözüm,” performans” uygulaması ile değil, koruyucu hekimlik ve sevk zincirinin, hayata geçmesi yanında, sağlık sektöründe, sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı, işgücü ve altyapı planlamasındadır.
SAĞLIKTA PERFORMANS
Eskişehir, Tabip Odası Başkanı Sayın Hamit Güçlüler, doktorların, günde en az 100 hastaya bakmak zorunda olduklarına savunarak, “5 dakikada muayene olmaz,...