Eskişehir, deprem kuşağında yer alan bir yerleşim birimi…
Deprem riski de oldukça yüksek…
Ne zaman olacağı bilinemese de depremin kaçınılmaz olduğu bir gerçek…
Bu konuda en küçük bir tereddüt yok.
Kaçınılmaz olan depremin felaket yaratması kaçınılmaz değil…
Deprem önlenemez ama felaket yaratıcısı olması önlenebilir.
Bunun yolu da belli…
Kısaca ‘’depreme hazırlıklı olmak’’ denilebilir.
Herkes de öyle diyor zaten…
Yapılması gerekenler de belli…
Yapı stokunu sağlıklı hale getirmek…
Eskişehir’in yapı stoku için ‘’sağlıklı’’ demek olanaksız…
Bu konuda yapılmış tespitler var.
‘’Sağlıksız’’ bir başka deyişle de ‘’depreme dayanıksız’’ yapı sayısı oldukça fazla…
Aralarında kamu kurumlarına ait binalar da var.
Hepsi bir yana ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nin binası bile depreme dayanıklı değil…
Yapı stoku ile ilgili veriler ürkütücü…
Bunu değiştirmenin yolu da belli…
Kentsel dönüşüm…
Gerekliliği konusunda en küçük bir kuşku yok.
Onun için sürekli dillendiriliyor.
Ancak sadece dillendiriliyor.
Gerçekleştirilmesi yolunda atılmış en küçük bir adım yok.
İşin kötüsü atılacağa da benzemiyor.
Somut adım atmak yerine ‘’suçlama aracı olarak kullanmak’’ tercih ediliyor.
Merkezi iktidar temsilcileri belediyeleri suçluyor.
Belediye başkanları da topu merkezi iktidara atıyor.
Yıllardır bir ‘’kısır döngü’’ sürüp gidiyor.
Belediyelere yönelik yeni bir suçlama var.
Yönelten AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak…
Diyor ki;
‘’ TOKİ 500 bin Sosyal Konut Projesi için 81 ilden görüşler alınmaya başlandı. Şu an Türkiye'deki her il, bu projeden en yüksek payı alabilmek için yarış halinde. Ne yazık ki güzel şehrimiz Eskişehir'de durum farklı. Yıllardır CHP'liler tarafından yönetilen Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri, bu büyük projeye konut alanı sağlamaları ve diğer illerle yarış halinde olmaları gerekirken tam aksini yaptılar. Milli Emlak Müdürlüğü'ne Eskişehir'de bizim size verecek alanımız yok dediler. Şaka gibi gelebilir ancak maalesef doğru."
Bu sözlerle birlikte ‘’deprem bu zatların umurunda değil’’ demeyi de ihmal etmiyor.
Yöneltilen suçlama oldukça ağır.
Ancak ‘’haklı’’ demek olanaksız…
Zannedersiniz ki, Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyelerinin mülkiyetinde devasa araziler var da Milli Emlak’a tahsis etmiyorlar.
Yok öyle bir şey…
Toplu konut için Milli Emlak’a tahsis edilecek devasa araziler şöyle dursun, kendi gereksinimlerini karşılamaya yetecek kadar bile arazileri yok.
Odunpazarı Belediyesi Hayvan Barınağı’nın kapasitesi doldu.
Genişletilmesi gerekir.
Bunun için Belediye’nin arazisi yok.
Barınağın hemen yanında Hazine arazisi var.
Onun tahsisi gerekir.
Önce tahsis edil sonra tahsis iptal edildi.
Odunpazarı Belediyesi’ne Hayvan Barınağı için arazi tahsis edilemezken belediyeden Milli Emlak’a arazi vermesi isteniyor.
Veremeyince de ‘’suçlu’’ ila ediliyor.
AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak ‘’şaka gibi’’ diyor ya, asıl bu ‘’şaka gibi’’ olsa gerek.
İşin bir de TOKİ yanı var.
O konuda söylenecekler oldukça fazla…
Şimdilik ‘’Eskişehir’den arazi istemeden önce Eskişehir’den elde ettiği rantın karşılığını versin’’ demek yeterli…
AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak depremi çok umursuyor ya… Yapması gereken belli…
Kamu binalarının, öncelikle de ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nin ‘’depreme hazır’’ hale getirilmesini sağlasın…