Sakın ola kimse Eskişehir ile Afyon'u kıyaslamaya kalkmasın...

Yanı başımızda ki Afyonkarahisar'da içki yasağı kararı alındı.
Kararı alan Vali, sonrasında "Biz onu demek istememiştik" gibi bahanelerle alınan karardan döndü ama...
Neticede bu alınan karar, niyeti de ortaya koydu.
Aslında Afyon için çok anlamsız bir karar gibi geldi bize.
Bilmeyenlere anlatalım.
Afyonkarahisar Muhafazakârlığın tepesinde olan bir kent.
Mahalle baskısının en üst seviyede yaşandığı şehirlerin başında gelir Afyon.
Arasanız, içkili bir mekan bulmanız mümkün değil.
Öyle sokakta, parkta içki içmeye kalktığınızda, linç edilmekten beter olursunuz.
5 Yıldızlı otellerin "Otelimizde içki yoktur" ibaresini milletin gözüne soktuğu bir şehirdir Afyon.
Bırakın içkiyi...
Ramazan ayında açık bir lokanta göremezsiniz.
Öyle sokakta sigara içip, bir şey yediğinizde, anında uyarı gelir.
Çoğu zaman uyarıdan önce dayağın da geldiği olmuştur.
Tatil beldelerinin geçiş noktasında olmasına rağmen, bayanların şortla falan dolaşması mümkün değildir çarşısında.
O yüzden...
Afyon'un yemesini-içmesini bilen takımı, ilk fırsatta kaçarlar şehirlerinden.
Özellikle hafta sonları Eskişehir'in Cadde ve sokaklarında 03-11 ve 43 Plakalı otomobillerin bu denli çok olmasının nedeni budur.
Kısacası...
Afyon'lular kendi şehirlerinde son derece muhafazakâr olurken, yaşamak için de ilk fırsatta kendilerini Eskişehir'e atarlar.
BİR DE ESKİŞEHİR'E BAKIN
İşte komşumuz Afyon'da durum böyle.
Gelelim şimdi Eskişehir'e...
Cumartesi günü Eskişehir'in merkezini gezdik yaya olarak.
Espark'ın önü festival alanı gibi.
Otomobil yarışının başlangıç töreni için toplanmış binlerce kişi.
Aralarında askılı giyenler de vardı, türban takmışlar da.
Türkiye'nin her yerinden otomobil yarışçıları ve yarış severler gelmiş.
Çevrede oturup kahve içilen mekânlarda tek bir yer bile yok.
Oradan yürüdük Barlar sokağına yine yaya olarak...
Mekanlar ağzına kadar dolu...
Kızlı-kadınlı-erkekli gruplar bir yandan içkilerini yudumluyor, bir yandan sohbet ediyor.
Her bir mekândan ayrı bir müzik sesi yayılıyor sokağa.
Kimse kimseyle ilgilenmiyor koca sokakta. Kimse kimseye göz ucuyla bile bakmıyor.
Öyle bir hisse kapılıyorsunuz ki, sanki mekanların arkası sahil kenarı.
Yürüyüşümüz bu kez Porsuk Sahil kenarına, yani Cafelerin olduğu yere doğru yönleniyor.
Porsuk'un sahil şeridinde tarifi mümkün olmayan bir kalabalık var.
Havanın da uygun olmasıyla birlikte Cafeler dolup taşmış.
Genci-yaşlısı çaylarını, kahvelerini ya da içkilerini yudumluyor.
Cafelerde yer bulamayanlar, porsuk'un yanı başında ki şeridin üzerine oturmuş.
Öylesine hayatlarından memnunlar ki böyle bir şehirde bulunuyor olmaktan.
Yine kimsenin kimseyle ilgilendiği yok.
Kimsenin kimseye göz ucuyla da olsa baktığı da yok.
Dahası...
Kimsenin kimseye müdahalesi de yok.
Doktorlar Caddesi, Kızılcıklı, Hamamyolu...
İzmir'in Kordonboyu'nu aratmayacak bir canlılık var her üç Caddede de...
Hem de; tarif edilemeyen ve şehir adına kaybedilmek istenmeyen bir canlılık bu.
ESKİŞEHİR YAŞAYAN BİR KENT ÇÜNKÜ...
Sizin anlayacağınız Eskişehir sosyal hayatı sonuna kadar yaşayıp, bunun tadını da sonuna kadar çıkartabilen bir kent.
O yüzden kimse kalkıp Eskişehir ile Afyon'u bir tutmaya kalkmasın.
Hele hele Afyon'lular bunu hiç yapmasın.
Çünkü...
Eskişehir, Afyon'luların yaşamasına uygun bir kent değildir.
Eskişehirliyi götürün, Afyon'da bir hafta bile yaşatamazsınız.
Çünkü Eskişehirli, Eskişehir gibi hayatı Yaşayan bir şehir ister.
Çünkü...
Eskişehirli, içki içmese dahi, içenlere karışmayı, baskı yapmayı aklından bile geçirmez.
Sosyal hayata müdahale edilip, mahalle baskısı kurulan ve içkiye karışıp, yasaklar konulan bir şehirde hiç mi hiç yapamaz.
HANİ İKTİDAR PARTİSİ "BİZ BELEDİYEYİ
İKİ DÖNEMDİR NİÇİN ALAMIYORUZ"
DİYE SORGULUYOR YA...
Zaman zaman İktidar Partisi "Biz Bu Eskişehir Belediyesini iki dönemdir niçin alamıyoruz?" diye sorguluyor ya...
Bize göre bunun en büyük nedeni, kente ait bu sosyal statünün ortadan kalkacağı endişesidir.
Bu yüzden...
Eskişehirli, Yaşayan bir şehrin ölü bir şehir haline gelmemesi adına hareket etmektedir.
Bu endişe; "Acaba Eskişehir'de bir Afyon, bir Kütahya olur mu?" endişesidir.