Seçime bir yıl kala yapılan anketin sonuçlarını yorumlamak...

ORC Araştırma firmasının, aralarında Eskişehir'in de olduğu Büyükşehirlerde yaptığı anket sonuçlarını yayınladık dünkü gazetemizde.
Seçimlere bir yıl kala yapılan bu anket çalışmasında, CHP ve AKP seçmenlerine ayrı ayrı Büyükşehir adaylarının kim olduğu sorulmuş, ayrıca Eskişehir'de yaşayanlara da "Bugün seçim olsa kime oy verirsiniz?" sorusu yöneltilmişti.
Ve ortaya çıkan sonuçlara göre, CHP seçmeni, Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak yüzde 95.2 ile Büyükerşen'i aday görmek isterken, AKP seçmeninin yüzde 70.3 ile Burhan Sakallı'yı aday görmek istediği ortaya çıkmıştı.
-"Bugün seçim olsa kime oy verirsiniz?" sorusuna da yüzde 41.6 ile CHP denirken, yüzde 34.1 ile AKP cevabı verilmişti.
Bu anket sonucunu yayınladıktan sonra öğrendik ki, iktidar partisinin Eskişehir'de kendi anlaşmalı şirketine yaptırdığı anketin sonucu da buna çok yakın bir sonuç çıkmış.
Şimdi gelelim bu anketin nasıl okunacağına...
Anket sonucuna göre, CHP seçmeni Büyükerşen'in adaylığı konusunda yüzde 95.2 gibi bir oranla, neredeyse tam bir mutabakat sağlamış.
Buna karşılık, AKP seçmeninin, Burhan Sakallı'nın adaylığı konusunda yüzde 70.3 oran ile tam bir mutabakat sağladığı görülemiyor.
Kaldı ki...
-"bugün seçim olsa kime oy verirsiniz?" sorusuna verilen cevaplarda CHP'ye yüzde 41.6, AKP ye ise yüzde 34.1 çıkması, seçim bu gün yapılsa seçimin galibinin CHP olacağını ortaya koyuyor.
Ama burada unutulmaması gereken en önemli nokta, kararsızların oranının yüzde 15.8 gibi önemli bir oranda olması.
CHP'li Büyükerşen , bu kararsız oyların yarısını alması halinde, seçimi garantiliyor.
AKP nin seçimi kazanabilmesi için, yüzde 15.8 kararsız oyun en az yüzde 10'unu alması gerekiyor ki, bunun için de partinin üzerine 10 puan koyacak bir adayla seçimlere katılması gerektiği ortaya çıkıyor.
Sonuç olarak...
Bu, bugüne bakılarak, bugünden yapılmış bir anket.
Bir yıl sonra yapılacak seçimlere kadar ne olur ne biter bilinmez.
Ama...
Bugün yapılan ankette sonuç bu.
Üstelik...
Aynı anket sonuçları, iktidar partisinin yaptırdığı anketle de bire bir örtüşüyor...
----------------------------------
Halil Ünal gitsin,
Mesut Hoşcan gelmesin
gibi bir durum var ortada...
Eskişehirspor Haziran ayı içinde kongresini yapacak.
Kongrede görünen o ki, iki aday başkanlık için yarışacak.
Bunlardan biri mevcut Başkan Halil Ünal, diğeri ise eski ikinci Başkan Mesut Hoşcan.
Eskişehirspor'un mevcut 670 civarında ki üyesi, Haziran ayında yapılacak olan kongrede kulübün yeni Başkan ve yönetimini oyları ile belirleyecek.
Bu nedenle...
Eskişehir kamuoyu, ister istemez Eskişehirspor'un Haziran ayı içinde yapılacak olan kongresine kilitlendi.
Her iki Başkan adayının etrafında toplanan ekipler harıl harıl çalışıyor.
Halil Ünal ile Mesut Hoşçan bu işe birlikte başladıkları ve 2,5 yıl süre zarfında birlikte üye kaydı yaptıkları için, yapılan üyelerin tamamı hem Halil Ünal, hem de Mesut Hoşcan'a yakın isimler.
Daha önceden var olan üyelere baktığınızda da durum değişmiyor.
Her iki başkan adayının etrafında ki kemik isimleri çıkarttığınızda, geriye kalan üyelerin hemen hepsi, her iki ismin de yakından tanıdığı isimler.
Dolayısıyla...
En çok sıkıntı yaşayanlar da şüphesiz kulübün üyesi olan bu isimler.
Çünkü hemen her gün her iki taraftan da kıramayacağı isimler arıyor oy vermesi için.
Öylesine bunalmışlar ki, gelen telefonlarda ki isimlere baktıklarında, Eskişehirspor için arandığını biliyor ve çoğunda da telefonu açmamayı tercih ediyorlar.
Üzerlerinde öylesine bir baskı var ki, ne yapacaklarını resmen şaşırmış durumdalar.
Bazıları, her iki tarafa da yeşil ışık yakıyor.
Bazıları da, kesinlikle kongre tarihine kadar rengini belirtmeyeceğini açıkça ortaya koyuyor.
Sonuç itibarıyla...
Yola birlikte çıkan ve sonradan yolları ayrılan iki başkan adayının ortasında kalmış büyük bir çoğunluk.
Nasıl bir karar vereceklerini bile kafalarında kestiremiyorlar.
Durum böyle olunca da ortaya;
"Herkes Halil Ünal'ın gitmesini istiyor, herkes Mesut Hoşcan'ın gelmemesini istiyor" gibi bir durum çıkıyor.
Bu tablo da, üye olan çoğu insanın iki kişi ve iki ekip arasında kalmasından kaynaklanıyor olabilir.
En azından şimdilik düşünce bu...
İlerde bu düşünce değişir mi?
Muhtemelen değişecek ve bir aday daha ağır basmaya başlayacaktır.
Ama yine de bugün için var olan bu düşüncenin değişip değişmeyeceğini hep birlikte göreceğiz...
---------------------------
Ne zaman yıkılır bu köprü? Diye soruyorlar ya...
Muttalip Köprüsünün yapılışını daha dün gibi hatırlıyoruz.
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller açılışını yapacağı için 4 ay gibi kısa bir sürede bitirilmişti.
Hatta.
Dönemin Belediye başkanı merhum Aydın Arak, köprüyü yapan firmaya basının önünde bir plaket vermişti.
Zaman geçti, demiryolunun yer altına alınması gündeme gelince, Muttalip köprüsünün de yıkılması gerekti.
4 ayda yapılan köprü, "Sen yıkcan-ben yıkcam" tartışmaları içinde ancak 9 ayda yıkılabildi.
Şimdi bize soruyorlar?
Diyorlar ki?
-"Demiryolu yer altına alınıyor. Dolayısıyla istasyon köprüsünün yıkılması söz konusu. Bunun ihalesi yapılmış. Yıkılacak ve yeniden yapılacak olan köprünün ihalesini yunanlı bir firma kazanmış.Ama, hala iş firmaya verilmemiş. Bu durum ne zaman hallolur? İstasyon köprüsünün yıkılıp, yerine üzerinden Tramvayın da geçeceği köprü ne zaman yapılır?" diyorlar.
Biz de yukarıda ki cevabı veriyoruz.
Diyoruz ki?
Muttalip köprüsü 4 ayda yapıldı, 9 ayda yıkıldı. Varın İstasyon köprüsünün ne kadar sürede yıkılıp yeniden yapılacağını siz hesaplayın" diyoruz.
Herhalde kafanızdan aşağı yukarı bir hesap yapmışsınızdır...