Seçimin kaybedeni bal gibi de var işte...

Eğitim Bir Sen, iktidar partisine yakınlığıyla bilinen bir sendika.Özellikle, son dönemde öğretmen ve müdür atamalarında etkin olan ve adı da sık sık dile gelen bir sendika Eğitim Bir Sen.İşte bu sendikanın Eskişehir şubesinde...


Eğitim Bir Sen, iktidar partisine yakınlığıyla bilinen bir sendika.
Özellikle, son dönemde öğretmen ve müdür atamalarında etkin olan ve adı da sık sık dile gelen bir sendika Eğitim Bir Sen.
İşte bu sendikanın Eskişehir şubesinde genel kurul yapıldı önceki gün.
Genel kurulun gündem maddeleri arasında seçimler de vardı.
İki adaylı bir kongre yapıldı anlayacağınız.
İlginç olan konu, AK Parti Eskişehir yönetimlerinin bu seçimlerde taraf olduğunu açıkça ortaya koymasıydı.
AK Partinin İl Başkanı Dündar Ünlü, Odunpazarı ilçe başkanı Volkan Doğan ve Tepebaşı ilçe Başkanı Ertuğrul Dindar, kongrenin yapılacağı günün bir gün öncesinde, adaylardan Bülent Üzmez'i ziyaret etti.
Alışılagelmiş bir durum değildi elbette yapılan.
Dahası...
Bu ziyaret resmen, taraf olarak açıkça ortaya konulan bir durumdu.
Yani...
-"Biz, AK parti Başkanları olarak Bülent Üzmez'i Eğitim bir Sen şube başkanı görmek istiyoruz" demekti.
Başka açıdan baktığınızda da...
-"Biz, Eğitim bir Sen şubesinin başında Muammer Karaman'ı görmek istemiyoruz" anlamı taşıyordu başkanların Bülent Üzmez'i ziyareti.
Sonuçta seçimler yapıldı.
Muammer Karaman, rakibi Bülent Üzmez'den neredeyse iki katı fazla oy alarak, Eğitim Bir Sen şube başkanlığına seçildi.
İktidar partisi il ve ilçe başkanlarının açık desteği de kar etmemişti Bülent Üzmez'in seçilmesine.
Muammer Karaman, AK Partili başkanlara rağmen seçimi kazanmıştı.
Seçim sonuçlandıktan sonra dikkatimizi çeken bir şey oldu.
Eğitim bir Sen'in şube başkanlığına seçilen Muammer Karaman, seçim sonuçları açıklandığında bir konuşma yapmış ve yarıştığı aday arkadaşına hitaben "Bu seçimin kaybedeni yok" demiş.
Bize göre kibarlığından söylemiş bu lafı.
Halbuki yapılan seçimin kaybedeni belli.
Bu isim elbette şube başkanlığı yarışı veren Bülent Üzmez değil.
Zira...
Bu seçimin kaybedeni resmen Eskişehir'deki iktidar partisinin ta kendisidir...
-Kongreye ve seçimlerine açık açık destek olmalarına rağmen sonuç istedikleri gibi olmamıştır.
-Şube başkanı görmek istedikleri isim seçimi kazanamazken, istemedikleri isim seçimleri AK Partili başkanlara rağmen kazanmıştır.
-AK partili başkanlar, kazanamayacakları bir seçimde resmen taraf olup, karizmayı çizdirmiştir.
-Parti başkanlarının, bir sendika üzerinde bile etkili olamadığı açıkça ortaya çıkmıştır.
Tüm bunların dışında...
Daha düne kadar, Milli Eğitim ile ilgili konularda ve özellikle de Müdür atama ve rotasyonu konularında bile, birlikte oturup karar aldıkları söylenilen bir isme son anda desteğin çekilmesi de, ister istemez kafaları karıştırmıştır...
.......



Salih Koca'yı boşuna eleştirmişiz...

-"Önümüzdeki seçimlerde hedefimiz en az 4 Milletvekili. 5 nci Milletvekili hayal olmamalı" dediğinde kızmıştık AK partili Salih Koca'ya.
Hatta...
-"Salih Koca zeki biri. İyi de siyasetçi oldu. Eskişehir'de AK Partinin 4 Milletvekili çıkartması mümkün değil. MHP'nin baraja takıldığı seçimde bile Eskişehir'den 4 milletvekili çıkartamayan AK Parti, şimdi nasıl çıkartacak. 4 Bile hayalken, Salih Koca'nın 5 falan demesine pek anlam veremedik. Salih Koca böyle şeyler söylemezdi" diye de bir yorumda bulunmuştuk.
Meğer haksızlık etmişiz.
Zira...
Önceki gün Eskişehir'e gelen Başbakan yardımcısı Bülent Arınç işi iyice abartmış.
"7 Kocalı Hürmüz" oyununun şarkısında olduğu gibi, neredeyse bir "4'de yetmez 5 tane. 5'de yetmez 6'tane" demediği kalmış.
Hatta...
Salih Koca'ya çıkışır gibi yaparak: "Niye 4 diyorsunuz da 5 demiyorsunuz? Niye 6 milletvekili çıkartırız demiyorsunuz" diyerek, uçmuş da uçmuş...
Biz "4 Milletvekili" diyen Koca'yı, bu söylediği yüzünden boşuna eleştirmişiz.
Baksanıza...
Bülent Arınç'ın söylediğinin yanında Koca'nın "Hedefimiz en az 4 Milletvekili" lafı bayağı masum kalmış...

........


Gaye Usluer'in teşekkürü...

CHP'nin Pazar toplantısında konuşan Parti Meclis üyesi Gaye Usluer şöyle başlamış sözlerine:
-"Haftanın gündemi kent meydanıydı. Aslında ben sözlerime başlarken Vali Tuna'ya teşekkür etmek istiyorum. Cesurca yaptığı doğru açıklamaları için"
Gerçi "AKP'li siyasetçilerin hiç hoşuna gitmedi Sayın Tuna'nın açıklamaları. Bizim de hoşumuza gitmedi ama biz en azından gerçeği öğrendik. AKP'liler gizledikleri gerçeklerin vali tarafından açıklanması durumunda gerçekten ne yapacaklarını şaşırdılar" diye devam ettirmiş konuşmasını Gaye Usluer ama...
Yine de, Gaye Usluer'in, Vali'nin açıklamalarına niçin teşekkür ettiğini bir türlü anlayamadık.
Bir daha okuduk Vali Tuna'nın yaptığı açıklamayı.
Yaptığı açıklamada iktidar partisi aktörlerinin hoşuna gitmeyecek bir ifade bulamadık.
Aksine...
Vali Tuna'nın açıklamasında, büyükşehir Belediyesi ve Başkanına yönelik bir çok olumsuz ifade var.
O halde, Gaye Usluer'in hangi açıdan Vali Tuna'ya teşekkür ettiğine de bir anlam veremedik.
Ya, Gaye Usluer'in bu konu ile ilgili yaptığı açıklama ve bu açıklama ile ortaya koymak istediği niyet gazetelere tam anlamıyla yansımadı...
Ya da, Gaye Usluer Vali Tuna'nın açıklamalarını doğru okumadı.


......


Biraz da gülmek lazım

Temel ile Dursun bir gün ava gitmişler. İri bir geyik avlayıp geri dönerlerken çok ağır olan geyiği birer boynuzundan beraberce tutarak köylerine doğru yola koyulmuşlar. Köye beş yüz metre kala köyün yaşlılarından biri ile karşılaşmışlar. Adam geyiği görüp Temel ile Dursun'u tebrik ettikten sonra geyiği böyle taşımaları halinde etinin sertleşeceğini söyleyerek kuyruğundan çekerek taşımalarını önermiş. Temel ile Dursun da kuyruğundan çekerek taşımaya başlamışlar. Bir süre sonra çok yorulmuşlar ve Dursun Temel'e dönüp :
– "Ula Temel biz yine eskisi gibi taşısak iyi olur. Baksana köyden epeyce uzaklaştık..."

Haberleri