Seçimin "S" si dediğinizde bile...

CHP'de Büyükşehir ve Tepebaşı Belediye Başkan adayları şimdiden belli ya...
Belli olmayan tek yer Odunpazarı bölgesi ya...
Bunun yanı sıra...
Birçok kişi önümüzde ki mahalli seçimlerde CHP'den Belediye Meclis üyesi olmak istiyor ya...
İşte tüm bunlar, gözlerin Büyükerşen'e çevrilmesine yol açıyor...
Hem Odunpazarı Belediye başkan adayı olmak hem de Belediye Meclis üyesi olmak isteyenler Yılmaz Büyükerşen'in etrafında, ağzından çıkacak sözlere dikkat kesiliyor.
Büyükerşen'in söylediği her şeyi bir yerlere yormaya başlıyorlar.
Alakasız bir sözünü "Bak böyle dedi demek ki Odunpazarı adaylığı için şunu düşünüyor" ya da "Bak böyle dedi, demek ki Odunpazarı adaylığı için bunu sildi" gibi anlamlar çıkartmaya çalışıyorlar.
İşte bu durum Yılmaz Büyükerşen'i bir hayli bunaltmış.
Ne zaman "Seçim" "Odunpazarı adayı" ya da "Meclis üyesi" deseniz, anında reaksiyon gösterip "Ben karışmıyorum" diyerek ayrılıyor o topluluktan.
Durum öyle bir hale gelmiş ki...
"S" ile ya da "O" ile başlayan bir cümle kurmaya kalksanız, Büyükerşen "Seçim" ya da "Odunpazarı" adayının kim olacağını soracağınızı zannedip, daha cümleyi kuramadan "Ben karışmıyorum" diyerek tıkıyor ağzınıza lafı...
......

Bu oyunu her Belediyeci oynamalı...
Bilgisayar üzerinde oynanan ve küçük-büyük herkesin ilgisini çeken bir oyun var...
İsmi: Sim City...
Bu strateji-simulasyon oyunuyla, kendi kentinizi bilgisayar ortamında kurabiliyor ve yönetebiliyorsunuz.
Önce Yolları yapmakla başlıyorsunuz işe...
Ardından, şehri yönetecek Belediye binasını...
Sonrasında, kendiniz için ayrılmış sınırlar içine konutlar yerleştiriyorsunuz ki, insanlar şehrinize gelebilsin.
Sistem sizi uyarıyor "Sanayi Kuruluşları lazım" diye...
Bölgenin maden rezervleri ve rüzgarın estiği yönü hesaplayarak, Sanayi kuruluşlarını yerleştiriyorsunuz alan içine.
Sistem yine uyarıda bulunup "Bu Sanayi kuruluşlarının ürettiklerini satmak için Ticarethaneler lazım" diyor.
Bu kez ticarethaneleri yapıyorsunuz.
İnsanlar gelip, yaptığınız konutlara yerleşmeye başlıyorlar.
Sanayi kuruluşlarında çalışıp, ticarethanelerden alışveriş yapıyorlar.
Bir döngü başlıyor kurduğunuz şehirde...
Bu arada ihtiyaçlar ön plana çıkıyor...
Elektrik, Su, Kanalizasyon gibi...
Bunların hepsini para ile, yani belediyenin parasıyla yapıyorsunuz.
Örneğin: Bir Yeşil alan yaptığınızda, insanlar mutlu oluyor...
Stadyum, Kütüphane, Tiyatro ve benzeri Kültür merkezleri açtığınızda da...
Sonrasında sistem, artan nüfusa göre size yol haritası çıkartıyor.
-"yolları genişlet", "Eğitim ve kültür hizmetlerini arttır", "Vatandaşın çöp sorununu çöz" gibi...
Oyunda ki insan, araç ve işyeri sayısı arttıkça sorunlar da ortaya çıkmaya başlıyor.
Oyunda bir noktaya geldiğinizde tıkanıyorsunuz...
Başta yaptığınız yollar yetersiz gelmeye başlıyor.
Su, kanalizasyon ve elektrik ihtiyacı artan nüfusa yetmez oluyor.
Yeşil alanlar, eğitim ve kültür hizmetleri karşılanamaz hale geliyor.
Aslında her şey oyunun başlangıcında gizli...
İyi planlama yapmadan işe başlarsanız, yarattığınız şehir önceleri çok güzel ve düzenli görünse de, sonraları yaşanmaz ve işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Ve insanların mutsuzluğu belirgin olarak çıkıyor ortaya...
Oyuna iyi planlanmayarak başlarsanız, şehriniz sorunsuz büyüyor ve gelişiyor.
Siz de, Bilgisayar üzerinde de olsa yaratmış olduğunuz şehrinizle gurur duyuyorsunuz...
Tıpkı, yarattığınız şehirde yaşayan insanların ekrana yansıyan mutlulukları gibi...
Sözünü ettiğimiz Sim Citiy oyunu, adı üzerinde neticede bir oyun...
Kimilerine göre "çocuk işi"
Ama şu bir gerçek ki, tüm belediyeciler ve belediye başkanları bu oyunu oynamalı...
Söz konusu oyunun hiçbir yararı olmasa bile...
Her şeyin "düzenli planlama" dan geçtiğini anlatıyor olması bile yeter de artar sanki...
.....

Fermuar tehlikelidir yalnız...
Önceki gün CHP Genel Merkezinde bir toplantı vardı.
Toplantı, aralarında Eskişehir'in de bulunduğu bazı illerde Aday belirleme yönteminin tespitine yönelikti.
Toplantının Eskişehir ile ilgili bölümüne partinin Eskişehir il ve ilçe yöneticileri ile Milletvekilleri iştirak etti.
Hemen hepsi, Eskişehir'de hangi aday belirleme yöntemi istediklerine dair aldıkları karar ve yazdıkları raporları verdiler.
Toplantı sonunda dışarıya sızan bilgilere göre...
CHP Genel merkezi, Eskişehir'de adayları belli olan Büyükşehir ve Tepebaşı'nda Belediye Başkan adaylarının "Merkezden atama" ile yapılmasına, Odunpazarı bölgesinde ise adayın halka sorularak, yani anket ve kamuoyu yoklamalarıyla belirlenmesi kararı aldı.
Bu arada...
Aynı toplantıda Meclis üyelikleri için "Fermuar" ismi yakıştırılan bir yöntem üzerinde anlaşma sağlanmış.
Buna göre...
Meclis üye adayları listesi, bir Genel Merkezin bir İlgili Belediye Başkan adayının önerdiği isimlerden olmak kaydıyla oluşacakmış.
Meclis üye listesini oluşturacak isimlerin bir Genel Merkez bir de ilgili Belediye Başkan adayı tarafından sırasıyla önerilecek isimlerden oluşacak olması ve bu yönteme de "Fermuar" ismi verilmesi, CHP de büyük bir geyiğe yol açmış.
Zira...
CHP'liler birbirine "Aman ha... Fermuar yöntemi falan deniliyor ama, fermuar bazen çok tehlikeli olabiliyor. Maazallah sıkıştırıp kalmak da var" esprisini sıkça yapar hale gelmiş...
.....

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adam statta yerini almış. Aldığı bilet tribünün en uzak köşesinde. Yerine oturmuş birinci devreyi güç bela seyretmiş. O arada ön tarafta tam ortada bir koltuğun boş olduğunu fark etmiş. Devre arasında sıralar arasından geçip o boş yere ulaşmış. Yan koltuktaki adama sormuş:
- "Burası boş mu?"
- "Boş, demiş adam..."
- "Nasıl oluyor bu tıklım tıklım dolu stadda boş yer kalmış..."
- "Orası benim eşimin," demiş adam, "aylar önce bu maç için almıştık. Ama eşim vefat etti..."
- "Çok üzüldüm," demiş bizimki, "ama dost ve akrabalarınızdan birine neden vermediniz bileti?" Adam kafasını hüzünle sallamış;
- "Onların hepsi şu anda cenazede"