Biliyorsunuz 'Şehri Derya Parkı' da Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı göletli parkların ardından ortaya çıktı.
Hikâyesi şöyle gelişti;
DSİ'ye ait bir göletin Büyükşehir'in göletli parklarına benzer şekilde kullanılabileceği fikri ortaya çıktı.
Çünkü;
Büyükşehir'in ardı ardına göletli parklar yapması ve Eskişehirlinin bu parklara hayran kalması karşısında duyarsız kalamazdı Odunpazarı Belediyesi.
Hemen kolları sıvayıp, Büyükşehir'in yaptığı parklara 'hayli benzeyen' bir park yapılmalıydı!
***
Sonra Kanlıpınar'daki gölet bulundu ve çevresi düzenlendi.
'Ortaya ise prestijli bir park yerine ancak bir mesire alanı çıktı.'
Yani sanat ve kültürün içerisinde barındığı parklara hiç benzemedi yapılan park.
Hele hele İstanbul'dan bulunup getirilen bir tekne ile Porsukvari yapılmak istenen turlar, hiç mi hiç tutmadı.
Yüzüne bile bakan olmadı bu turların.
Bu yüzden;
'Şehri Derya' mangalcıların akşamsefası yaptığı bir yer olmaktan öteye gidemedi.
Asıl kötüsü ise gölet oldu.
Metrelerce büyüyen sazlıkların arasındaki pis manzaralar ve o pislikten yayılan koku yüzünden taklit başarıyla sonuçlanamadı.
Yani yapılan park, Büyükşehir'inkilere hiç benzemedi.
O halde "En azından ismi benzesin" dediler.
'Şehri Aşk' gibi isim arandı ve parkın adına "Şehri Derya" dediler.
***
'Şehri Derya' ismine o andan itibaren CHP'liler taktı aslında.
Çünkü Derya, büyük deniz, okyanus, ucu bucağı görünmeyen su anlamına geliyor.
Ortada küçücük ve pis kokuların yayıldığı bir gölet olunca, CHP'liler bu işe adeta takıldı kaldı.
Hatta her platformda bu parkın adına verilen isim sürekli eleştirildi.
***
'Şehri Derya' isminin değiştirilmesinin asıl sebebi işte budur.
'Tamamen taklitçi anlayışla yapılan ve aslına hiç uymayan bir projenin aslına döndürülmesidir.'
"Çünkü Şehri Derya Parkı bir park değildir!
Bir mesire alanıdır."
Hemen yanında bulunan su birikintisi de bir derya değil, sazlıklarla ve sineklerle dolu küçük bir gölettir.
Kısacası;
'Şehri Derya' adının değiştirilmesi bizce sıradan bir mesele değildir.
Geçmişte yapılan bir hatanın düzeltilmesidir.
NOT;
Bu yazıyı meclis kurulu toplanmadan önce kaleme aldık. Bu konu mecliste gündeme geldi mi, gelmedi mi bilmiyoruz. Ancak meclisin bu ismi düzeltmesi bizce yerinde bir karar olacaktır. Öte yandan, Odunpazarı'ndan ilçeye yakışır "göletli parklar" yapmasını da bekliyoruz artık.
Sineklerden, kokulardan, kötü manzaralardan uzak, çağdaş, halkın beklentisine uygun ve ilçeye prestij katacak park projeleri bekliyoruz...
Çünkü Hayrettin Karaca parkını falan düşündüğümüzde, bu konuda da Odunpazarı hayli geride kalmış durumda...
ATAÇ SEVGİSİ...
Tepebaşı her akşam mahallelere konuk olmayı sürdürüyor.
Sokaklara kurulan masalara yine binlerce insan katılıyor.
Tepebaşı'nın 'samimi, gösterişten uzak' sofralarına konuk oluyor.
***
Ataç'ın yaptıkları beğenildi Tepebaşı'nda.
Bunun yorumunu pek çok defa yaptık.
Ancak;
Ataç'ın kendisinin halk tarafından sevilmesi de ayrıca bir etken.
Bunu mahallerde kurulan Ramazan sofralarında rahatlıkla görebilirsiniz.
Önceki akşam Zincirlikuyu'da bir kez daha şahit olduk.
Halkın Ataç ile fotoğraf çekinme gayretleri, çocuk, genç, yaşlı erkek, kadın herkesin Ataç'a 'sevgi dolu sarılışları' pek çok anlam ifade ediyordu.
Özeti ise;
Ataç sadece yaptıkları ile değil, kişiliği ile de şehirde sahiden çok ama çok seviliyor...
Dahası, kendisine duyulan saygı, her geçen gün daha da büyümeye devam ediyor.
'ŞEHRİ GÖLET' OLSAYDI DEĞİŞMEZDİ!
Biliyorsunuz Şehri Derya Parkı da Büyükşehir Belediyesinin yaptığı göletli parkların ardından ortaya çıktı.Hikâyesi şöyle gelişti;DSİye ait bir göletin Büyükşehirin göletli parklarına benzer şekilde kullanılabileceği...