SENFONİ ORKESTRASI VE KİLİSE

Anadolu Üniversitesi' nin, 50. Kuruluş Yılı Kutlama Etkinlikleri, gerekçe gösterilerek, Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası, Eskişehir, Kütahya ve Afyon illerinin yanı sıra, ilçelerin de klasik müzik turnesine çıktı. 16-31 Ağustos günleri arasında düzenlenecek olan konserler de Sivrihisar' da vardı.
Konser, Sivrihisar' da onca tarihi mekân varken, Pisilik içindeki Kilise Binası' nda gerçekleşti. Belediye Başkanı, pek çok yer gösterdiği halde, İlçedeki diğer tarihi mekânlarda yapılmayarak ısrarla, "Ermeni Kilisesi" nin tercih edilmesi, pek çok soruyu da beraberinde getirdi. Nitekim Sayın Katırcı' nın, veda yemeği için gittiğimiz Sivrihisar' da, bir vatandaş , "Etkinliğin, kilise de yapılmasının, bir nedeni var mı veya bir tesadüf müdür?" Ayrıca Uça Park, stadyum ve onca Selçuklu ve Osmanlı eseri varken, niçin, Ermeni Kilisesi tercih edildi, bilmek isteriz" dedi.
Elbette bu sorunun ve benzer soruların cevabını, en iyi Anadolu Üniversitesi yetkilileri bilir. Anadolu Üniversitesi, bir Türk Üniversitesidir. Ne hazin ki Müzik yabancı ve yer de tartışmalı bir kilisedir. Bu durum, anlaşılacak ve izah edilecek gibi değil. Acaba Sivrihisar' da, hatta Eskişehir' de, kaç kişi, " G.F. Handel op.4 No:6 Arp Konçertosu", "C. Debussy Arp ve Yaylı Çalgılar için Kutsal Danslar" ve "Yeryüzü Dansları, P.İ. Çaykovski op.48 Yaylı Çalgılar Serenadı" nı anlar veya bu etkinlikten zevk alır.
Bu etkinliğin, bir amacı veya örtülü bir hedefi var mı bilinmez. Ancak isterdik ki,
Sivrihisar' daki Anadolu Üniversitesi' nin, 50. Kuruluş Yılı Kutlama Etkinliklerin de, ilçenin sorunları ile ilgili bir panel ve sempozyum veya konferans düzenlesin, ekonomik, sosyal, kültürel alanlardaki sorunlarının da çözümüne de katkıda bulunulsun. Anadolu Üniversitesi' ne yakışan da bu değil midir?
Sivrihisar' ın, çözün bekleyen, bunca sorunu varken Sivrihisar halkına, üstelikte yabancı bir müzik ve tartışmalı, enkaz yığını bir kilise' de, Senfoni Orkestrasının dinletilmesi, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası' nın, Bayburt'ta vermiş olduğu konser sonrası bir anıyı hatırlattı. Tüm Bayburt halkı bu konseri izlemek için davetlidir. Konseri merak eden Bayburtlular, salonu hınca hınç doldurur. Konser sonunda bir gazeteci, Bayburtlu bir vatandaşa senfoni konserini nasıl bulduğunu sorar. Bayburtlu cevap verir: (Bayburt, Bayburt olalı böyle zulüm görmedi) diyerek tepkisini gösterir.
İsterdik ki Anadolu Üniversitesi, Osmangazi Üniversite' nin, "Mahmudiye Halk Şenliği" ni örnek alsın. Üniversite, çevre işbirliği açısından, özellikle içerik yönünden örnek bir etkinlikti. Türk kültürünü, doyasıya yaşadık. Türk müziğini ve folklorunu da gururla izledik. Halkın katılımı ve coşkusu ise görülmeye değerdi.
İnşallah! Sivrihisar' da, Kilisede gerçekleştirilen etkinlik, zihinlerde yaratılan kuşku ve kaygıları içermiyordur. Öte yandan Ermeni Diasporası' nın, evresel boyuttaki mücadelesi ve Hrank Dink' in cenazesinde ve sonrası yaşananlar düşünüldüğünde, bu konserin, Ermeni Kilisesinde gerçekleştirilmesine, olumlu bakmakta mümkün mü? .
Elbette Hrant Dink' in, öldürülmesi tasvip edilemez. Ancak ölümünde ve anma törenin de "Türklüğe" ve Devlete" en önemlisi de "Türk Bayrağı" na karşı yapılan saldırılar ve tören boyunca atılan sloganların da, ne mazereti ne kabul edilir bir tarafı vardır. Çünkü Hrant Dink' i, ölümünde ve anma töreninde yaşananlar ve atılan sloganlar ve Ermeni terör örgütlerinin saldırıları sonucu, aralarında diplomatlar, güvenlik görevlileri ve işadamlarının da bulunduğu 41 Türk vatandaşımız hala hafızalarımızda.
Diğer yandan Türkiye' de, Ermenilere karşı herhangi bir düşmanlık olmadığı halde, Ermeni fanatizmi, gündemden düşmüyor. Ermenistan'ın, bir an önce kendisini; var olmayan saplantılı Diaspora beklentilerinden arındırarak soyutlaması, gelecek nesillerini de tek yönlü, kin ve nefretten de kurtarması gerekiyor.
Biz Türkler, Ermeniler gibi genç kuşaklara, kin- nefret aşılamayacağız ama 1915 ' te Anadolu' da, 26 Şubat 1992 'de Hocalı' daki, Ermeni katliamlarını ve Ermeni terörünün öldürdüğü 41 insanımızı da unutmadık, unutturmayacağız da. Ancak Ermeni tezlerine, zemin oluşturacak en azından reklâmını yapacak olan, ayrıca ilçede, onca münasip yer de varken, etkinliğin, harap Ermeni Kilise'sinde yapılması dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de. İsterdik ki, Sivrihisar' a yönelik, ilçenin sorunlarını veya Türk kültürünü, içeren bir etkinlik olsun. Anadolu Üniversitesi' nin, 50. Kuruluş Yılı Kutlama Etkinlikleri ile ilgili coşkuya da daha çok Sivrihisarlı katılsın. Maalesef, Anadolu Üniversitesi, ne amaçla yaptı bilinmez ama bu imkânı ve coşkuyu, senfoni orkestrası ve Kilise ile sınırlı tutarak engelledi.