SEVİNİP BAĞIRANIN HİÇ SUÇU YOK MU?

Birkaç gündür Eskişehir'de yaşanan olaylar konuşuluyor.
Bir İstanbul takımının şampiyon olmasının ardından yaşanan olaylar yine nüksetti.
Nüksetti diyoruz, çünkü Eskişehir'deki bir hassasiyet durumu bu...
Her sene de nüksedeceğinden kimsenin şüphesi yok!!!

Hakkı Kutlu konuyu tartışmaya açmış.
Kendisi kararsızmış bu konuda...
Es-es taraftarı haklı mı, haksız mı?
Yani;
Bir tarafta kentinin değerine sahip çıkmaya çalışan gençlerin olumlu tarafları,
Diğer yanda ise;
Bunu yaparken şiddetin egemen olmasının olumsuz yanı...
Kararsız kalınan durum bu olsa gerek;
Ki;
Arada kalmak içinde gerçekten önemli nedenler bunlar...

'Hırsızın hiç suçu yok mu' hesabı bize göre bu durum...
Yani;
Es-Es taraftarı caddeye çıkıp,
'Eskişehir'de, Eskişehir'in değerleri önemlidir, İstanbul hegemonyasına karşıyız' diyerek nöbet tutmalarına bir şey diyecek var mı?
Kentine sahip çıkmak kötü bir şey midir?
Hele hele artık Anadolu değerlerinin bir bir yok olmaya yüz tuttuğu bir dönemde;
Böyle bir kent sahiplenmesine kim, nasıl itiraz edebilir?
Durum böyleyken ve Eskişehir'in bu konudaki hassasiyetleri biliniyorken,
Sokaklara, caddelere çıkıpta korna seslerini avaz avaz inletip,
Bağırışlarla, çağırışlarla bu kentte kutlama yapmak abesle iştigal olmak demek değil midir?
Yani hırsızın, yani Eskişehir'de sokaklara ulu orta çıkıp sevinmeye kalkanların hiç mi suçu yoktur?
K K K
Her maç sonrasında günah keçisi haline getirilen 300-500 gencin üzerine sürekli varılır.
Şiddeti tasvip etmiyoruz asla;
Ancak bu gençlerin kent sevgisine, kentinin sembolü takımına karşı beslediği sevginin önüne nasıl 'bunlar futbol teröristi' diyerek geçmeye çalışılır.
Anlaşılır gibi değil.

Bu konuda kararsız değilim.
Bir yan içerisindeyim ancak, yapılması gerekenlerde hemen yapılmalı.
Önlemler şimdiden alınmalı;
Yani;
Her sene ortaya çıkıp 'Bunlar futbol teröristi' diyerek damga vurmak yerine;
Bu kentin hassasiyetlerini göz ardı etmeden,
Gerekli önlemler alınmalıdır.
Yoksa her sene işin kolayına kaçıp;
"Teröristler, magandalar, eşkıyalar" demekle bu iş çözülemez...
Kavgalar, gürültüler devam eder,
Ardından da manzaraya bakıp, kararsız kalanların sayısı da epey artar!!!

Sonuç olarak;
Gecenin bi yarısı gidip birisinin evinin önünde bağırmaya başlarsanız,
Evin sahibi sizi çiçeklerle mi karşılar acaba?
Yoksa başka türlü mü tepki verir?
Olası bir tartışmada da;
Evin sahibi mi suçlu olur?
Yoksa evin önünde bağıran siz mi?