SEVR HORTLADI

Son yıllarda, siyasi iktidarın, ülke içindeki ve dışındaki hataları, Türkiye' yi uluslararası alanda, çok güç durumda bırakıyor. Ülkeyi bölen, Sevr' i de hayal eden haritalar ortalıkta dolaşıyor. ABD, özellikle de Avrupa Birliği' nin istekleri, Türkiye' yi adeta şamar oğlanına dönüştürdü.
Bu tablo, Bulgaristan' ı bile umutlandırdı. Nitekim Türkiye ile Bulgaristan'ın ortak yürüteceği Edirne ve Kırklareli'ni kapsayan, `Sınır Ötesi İşbirliği Programı Bilgilendirme Toplantısı'nda, dağıtılan kitapçıkta bulunan harita krize neden oldu. Bulgaristan tarafından hazırlanan haritada, Edirne ve Kırklareli eyalet olarak gösterildi.
2006 yılında ise BOP (Büyük Orta Doğu Projesi) haritası yayınlayıp, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu Kürdistan olarak gösteren ABD, bu kez de Büyük Ermenistan'ı kurdu! Ermeni açılımı ile de ciddi mesafe alındı.
Nitekim açılım saçmalığı sonrası, Ermenistan' ın, sınırlarını Sevr'e uygun bir biçimde yansıtan bir harita yayımlayan Fransız Le Figaro gazetesi, Trabzon, Erzurum, Bitlis ve Van'ı da Ermenistan toprağı olarak gösteren haritanın, CIA ve ABD Enerji Bakanlığı'nca çizildiğini yazdı.
Hülasa İktidarın Ermeni açılımı, meyvelerini verdi. ABD Enerji Bakanlığı ve CIA, hazırladığı bir haritada, Türkiye'nin doğusunu da içine alan bölgeyi Büyük Ermenistan olarak gösterdi Harita, Ermeni basını tarafından da gündeme taşındı. Gerekçe olarak da Sevr Antlaşması'nın hükümleri gösterildi.
Ermenistan ile imzalanan protokollerin hemen sonrasında böyle bir haritanın ortaya çıkmasının tesadüf olmadığı da bir gerçektir. Nitekim CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, bu gelişmelerin AKP'nin Lozan'ı tanımayan politikalarının sonucu olduğunu belirterek, "AKP hükümeti ulusal politikalara göre değil dışarıdan tasarlanmış ve içerde uygulamaya konulan küresel güçlerin plan ve programlarına göre onlara tabi olarak hareket ediyor. Gerek 'açılım' gerek Kıbrıs ve Ermenistan konularında uygulanan politikaların ulusal çıkarlarımızla bağdaşmadığını ve Lozan'ı tanımayan Sevr'den hareket eden küresel güçlerin yönlendirilmesiyle bu noktaya gelindiğini defalarca söyledik. Bu dışarıdaki gelişmeler, ortaya çıkan ve çıkacak olan haritalar bilinen ve düşünülmesi gereken bir süreci işaret ediyor. Bu gelişmeler tesadüf değildir" diyen sözlerine katılmamak mümkün mü?
Yine Başbakan Erdoğan 29 Ekim' de ABD'ye gitmeye hazırlanırken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, telefonla arayarak ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesi de tesadüf değildir. Görüşme ile ilgili olarak Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, ABD'nin "kilit müttefiki Türkiye ile yürüttüğü geniş stratejik diyalogu yansıtan bir dizi konunun ele alındığı" belirtildi. Özellikle de açıklamada ," Obama ve Gül'ün görüşmede, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi konusundaki tarihi ilerleme ve bu önemli çabada ivmenin korunmasının önemi üzerinde durdular" ifadeleri dikkat çekti. Ayrıca Afganistan'daki durumun gözden geçirilmesi, Obama, Türkiye'nin Afganistan'a yönelik katkılarına duyduğu minnettarlığını dile getirmesi, taraflar bu konuda birlikte çalışmayı sürdürme yönünde görüş birliğine varmaları, Kıbrıs sorununun çözümüne duyulan ihtiyacı da ele alınması, Türkiye için hiçte hayra alamet değildir. Hülasa Türkiye' önümüzdeki ay ve yıllarda pek çok olaya da gebedir.
Yalnız dış politika da mı, ülke içinde de Batı ülkelerinin Büyükelçileri sömürge valileri gibi hareket ediyorlar. Kimi Karadeniz' bölgesini, kimi de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini mesken tuttu. Önce vali ve belediye başkanına, göstermelik bir ziyarette bulunuyorlar. Ardından da sözde, sivil toplum kuruluşlarıyla, temas ve genellikle de doğu ve Güneydoğu bölgesinde, ana uğrak yeri DTP oluyor. Halkla da yakın temasta bulunuyorlar.
ABD'nin, elçi görünümlü, James Jeffrey, çıktığı turlarda, Türkiye'ye bol bol akıl veriyor! Çok iyi Türkçe bilen Jeffrey, DTP' li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i de sıkça ziyaret ediyor.
Almanya'nın, Ankara Büyükelçisi Cuntz' ın, Güneydoğu gezisinde uğradığı adresler ise bir hayli dikkat çekicidir. İngiltere Büyükelçisi Nick Baird ve eşi Caroline Baird ise Karadeniz Bölgesi' nde sürekli temas halindedir. ABD ve AB büyükelçileri, Türkiye' nin hassas bölgelerindeki gezileri, muhalefet partilerinde dikkatini çekti. Nitekim. MHP'li Oktay Vural, "Belli noktalara gidiyorlar, özel ilgileri var!" derken, CHP'li Gürol Ergin, "Ülkenin birlik ve bütünlüğü için endişeliyim" ifadesini kullandı. İktidardan ise tık yok.
Batı ülkelerinin, Türkiye'ye biçtiği tek bir gömlek var, " ŞAMAR OĞLANI". Ta ki bıçak kemiğe dayanıp, onurlu bir millet olduğumuzu anlayana ve şamar atanlarla, attıranlara, aynı kararlılıkla, karşılık verene kadar...