SGK ÖZEL HASTANELERİ SINIFLANDIRDI

Sosyal Güvenlik Kurumu, anlaşmalı olduğu özel ve vakıf hastanelerini hastadan aldıkları fark ücretini belirlemek için sınıflandırma yoluna gitti. SGK, hastanenin hizmet kalitesi, çeşitliliği ve yatak kapasitesine göre yaptığı puanlamayla hangi hastanenin hangi sınıfta hizmet vereceğini belirledi. 393 hastanenin puanlarını ve sınıflarını gösteren listede Acıbadem, Alman, Memorial gibi, zincir hastanelerin bir kısmı B ve C sınıfında kalırken, A sınıfına giren hastane sayısının azlığı dikkat çekti
SGK ve Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği kriterlere göre A, B, C, D, E grubuna ayrılan hastanelerin hastadan alacakları fark ücreti de sınıfına göre belirlenecek. Buna göre A sınıfı hastane, hastadan en fazla yüzde 70 fark ücreti alırken E sınıfı hastane hastadan yüzde 30 fark ücreti alabilecek. Yani A sınıfı hastaneye giden hasta daha fazla fark ücreti ödemeye hazır olacak. SGK bu işlemi yaparken, hastaneyi hizmet kalitesi, yatak kapasitesi, doktor sayısı, verdiği hizmetin çeşitliliği, hasta ve çalışan güvenliği gibi alanlarda puanladı.
Hastaneleri puanlamak için, SGK ve Sağlık Bakanlığı'nı temsilen ikişer, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ni temsilen ise bir kişi olmak üzere beş üyeden oluşan bir komisyon oluşturuldu. Bundan sonraki süreçte de bu komisyon hastaneleri sıkı bir kontrolden geçirerek habersiz denetimler yapabilecek. Bunun için Sağlık Bakanlığı 150 kişilik bir denetim ekibi oluşturmuştu. Hastaneler yılda bir kez puanlanacak. Denetimden gelen sonuçlara göre hizmet kalitesini düşüren özel hastanenin puanı kırılıp bir alt gruba gönderilecek. Böylece alacağı fark ücreti de düşecek.
SGK, bu uygulaması ile hastanelerdeki kaliteyi ortaya koydu, hem de hastaneler arasında rekabeti körükledi. Özel Hastaneler Birliği SGK' nın, sınıflandırmayı neden yaptığını anlamadıklarını belirterek, haklarını arayacaklarını söyledi.
Elbette sınıflandırma, ne kadar yararlı önümüzdeki aylarda görülecektir. Ancak İnsan sağlığı her şeyden önemlidir. Şayet B,C,D,E sınıflarındaki sağlık kuruluşlarında yeterlik yoksa ya kapatılmalı, ya da tüm hastanelerin, A sınıfı standardına getirilmesi zorunlu hale getirilmelidir. Sağlık Bakanlığı ve SGK, paran kadar sağlık veya daha iyi sağlık hizmeti diyemez.
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Dr. Reşat Bahat, bu uygulamanın hukuktan dönmemesine imkân olmadığını ifade etti. Derneklerin ve hastanelerin dava açacağını belirtti. Sayın Dr. BAHAT' ın haklı olarak, sınıflandırma yapılırken, hasta memnuniyetinin dikkate alınmadığını belirtmesi ise dikkat çekti.
SGK' nın, hastaneleri sınıflarken hasta memnuniyetini dikkate almaması sınıflandırmaya gölge düşürdü. Hastaneleri sınıflarken, personelin bilgi deneyim tavır ve davranışını da dikkate almak zorundadır. Çünkü insanlar, hastane de çalışan personele canını emanet ediyor. Bu nedenle doktorunu belirlerken, beklentilerini karşılayıp karşılamayacağını önceden bilmesi hastanın hakkıdır.
Nitekim Başkent Üniversitesi Hastaneleri ili ilgili yazımızdan sonra, bir okuyucumuz "...Hastaneler ve sağlık alanındaki teknoloji insan içindir. Ancak dikkat ediyoruz Sağlık Bakanlığı, özellikle de SGK, hastanelerden, hizmet alan insanlarımızın, ne düşündüğünü hiç dikkate almıyor. Hülasa siyasi iktidar ve SGK, sağlık giderlerini vatandaşa yüklemek için, her yolu deniyor. Hastaneleri sınıflandırmanın ve eczanelerle anlaşmamalarının altında yatan gerçekte budur." Diyerek sitem etmiş
Moral ve güven, hastalıkların iyileşmesinde çok önemli faktörlerdir. Hastaneleri sınıflandırma yapılırken, personelin tutumu da dikkate alınmalıdır. Çünkü doktor ve diğer personel, güler yüzüyle güven aşılamalı, Hastaya moral vermelidir. Samimi, içten yaklaşmalı ve kişinin içinde bulunduğu psikolojiyi anlayarak, daha samimi davranmalıdır. Doktorlar ulaşılabilir ve açıklayıcı olmalıdır. Yani doktor hastalık hakkında bilgi vermeli, nasıl tedavi edileceğini, tedavi sonrasında neler yaşanabileceğini, iyileşmesi için, yaşantısında nelere dikkat etmesi gerektiğini ayrıntılı ve kişinin anlayabileceği bir dille anlatmalıdır. Gerekirse de hastaya yardımcı olmalı, en uygun tedavi seçeneklerine yönlendirmelidir.
Hülasa Sağlık Bakanlığı ve SGK, hastaneleri puanlarken, personelin tutum ve davranışını da dikkate almak zorundadır. Halka rağmen, yapacağı puanlamanın, ne kuruma, ne de hastaya yararı vardır. Tam gün yasası da önümüzdeki günlerde, TBMM' de kabul edilecek ama çalışanlar memnun değildir.
Öte yandan, hizmet kalitesi, hem sağlık kurum/kuruluşu, hem de hasta için önemlidir. Hastanın istek ve beklentileri, hizmet kalitesinin değerlendirilmesinde, önemli faktörlerdir. Ayrıca Sağlık hizmet kalitesinin tanımlanması, zor olduğu kadar, ölçülmesi de çok güçtür. Ancak hasta perspektifi, özellikle de memnuniyeti, sağlık hizmet kalitesinin, en önemli belirleyicisidir.