Okuyucularımızdan ayrı kaldığımız süre içinde, Türkiye'de, en önemli gelişme Kürt Açılımı ile ilgili TBMM' de, yapılan oturum idi. Bu oturumda da konuşma yapan, Sayın ÖYMEN' in masum düşünceleri, çarpıtıldı ve ülke gündemini de meşgul etti.
Hülasa Türkiye'de, "Doğru söyleyen, dokuz köyden kovulmuş" atasözü, hep gerçek olduk. Bilhassa çok partili dönemde, olaylar o günkü şartlara göre değil de bugünkü gelişmelere göre değerlendirildi. Hatta ülke yararına olan tespitler bile, siyasi çıkar için eleştiri aldı. Oysa bu insanlar, olayları saptırarak veya amaçları doğrultusunda kullanarak, Türk halkına adeta ihanet ettiler.
CHP Milletvekili Sayın Onur ÖYMEN' in, Kürt Açılımı ile ilgili konuşmasında "DERSİM İSYANI" ile ilgili sözleri dolayısıyla Hitler' e benzetenler, "MOŞER" diyenler bile oldu. Sayın ÖYMEN ve CHP, bazı çevrelerce, adeta linç edildi. Oysa Dersim isyanında yaşananlar ortada.
20- 21 Mart gecesi Şeyh Hasan Aşiretine mensup Abbaş Aşireti Reisi Seyit Rıza önderliğinde, Türkiye Cumhuriyeti' ne asker ve vergi vermek istemeyen diğer aşiretlerce de desteklenen bir grup, Harçik Köprüsünü yıktı. Telefon hatlarını kesti. Bölge askeriyesine karşıda saldırı başlattı. ASERİYE'DEKİ BÜTÜN ASKERLER ŞEHİT OLDU". Askeriye yıkıldı. İsyanda resmen başlatıldı. Bazı aşiretlerin de katılması ile "İSYAN" iyice genişledi.
General Abdullah Alpdoğan' ın düzenlediği harekât başarısızlıkla sonuçladı. Bu durum karşısında, bölgedeki aşiretler tamamen silahlandı. İsyanı bastırmak, daha da zorlaştı.
Sonuçta hava harekâtı destekli isyan bastırıldı. Harekât 13 Eylül 1937' de sona erdi. Ancak olaylar durmadı. 1938'de ikici isyan başlatıldı. Bu ayaklanmada, Eylül 1938' de bastırıldı.
Sayın Onur ÖYMEN, konuşmasında, PKK ve APO ile masaya oturmak için "ANALAR AĞLAMASIN" sloganı ile hareket edenlerin, önerilerine karşı, "Atatürk, Şeyh Sait'le müzakere mi etti? Dersim isyanını yapanlarla müzakere mi etti? Onların temsilcileriyle masaya mı oturdu? Aracı ülkelerin istihbaratından mı yararlandı? Ve Şeyh Sait isyanında analar ağlamadı mı? Dersim isyanında bütün analar ağlamadı mı? Kısa bir sürede bütün terör örgütlerini dize getirdi". Sözleri art niyetli insanlar ve siyasiler tarafından çarptırıldı. Maalesef bu insanlar, Dersim İsyanı'nın, gerçek anlamını ve Türk Ordusu, o harekâtı yapmasaydı, neler olurdu buna hiç değinilmiyor.
Ayrıca Sayın ÖYMEN, diplomat olarak, milletvekili olarak, milli çıkarları, her alanda, her platform da savunan bir insanımızdır. Hal böyle iken ve aklıselim her insanımızın da katılacağı sözleri nedeniyle, düşüncelerine önyargılı yaklaşmak veya yargısız infaz yapmak, etik olmadı gibi, ahlaki de değildir.
Aslında Sayın ÖYMEN' e, saldırmanın arkasında iki önemli neden var. İlki "KÜRT AÇILIMI" diğeri ise "SİYASİ ÇIKAR". Çünkü her iki gelişme için TUNCELİ hassas bölge. Tunceli'deki Kürtlerin, büyük çoğunlukla Alevi! Bu çevreler Dersim harekâtını "Alevilere" karşı yapılmış bir zulüm diye gösterip, tüm Alevi ve Bektaşi vatandaşları tahrik etmek istiyorlar. Nitekim Avrupa, 1938 yılında yaşanan Dersim ayaklanmasına da el attı. Her yıl, "Dersim katliamı" konulu bir konferans düzenliyor.
Geçmişte Dersim denen yer, Cumhuriyet öncesinde Hınıs, Varto, Karakoçan ve Malatya'ya Şıh Hasan Aşireti'ne kadar çok geniş bir bölgeyi ifade ediyor. Ama Alevi kimliği nedeniyle burası Osmanlı'da hedef haline geliyor. Padişahların yayınladığı çok sayıda emirname var. 1726'da, 1830'larda, 1880'lerde yayınlanmış emirhaneler bunlar. İçerikleri ise Alevilerin, camiye girmedikleri, Müslüman olmadıkları ve bu yüzden halledilmeleri gerektiği, hatta ileri gelenlerinin katledilmesi, taraftarlarının da sürgün edilmesi gerektiğine dairdir
Atatürk ve Cumhuriyetle birlikte, Aleviler üzerindeki bu strateji ortadan kalktı. Dersim olayı, ailevilere karşı yapılmış bir hareket değildir. Çünkü Dersim İsyanı" da, Şeyh Sait, Koçgiri, Ağrı isyanları gibi, İngiliz ve Fransız ajanların, kendi çıkarları için tahrik ettikleri "bölücülük" ayaklanmasıydı.
Başbakan Sayın Erdoğan' ın, Sayın ÖYMEN olayından sonra, ilk açılım mitingini Malatya' da yapması ise manidardı. Maalesef bazı kesimler, "Dersim olayı" ile "mağdur" rolünü oynamak ve pirim yapmak istiyorlar. Tunceli'nin, ismini "Dersim" olarak değiştirmek için de bu gelişmeleri fırsat bildiler.
Dersim İsyanı ile ilgili gerçekler ortada iken, Sayın ÖYMEN' in sözlerini, Aleviler karşı göstermek veya onu "GÜNAH KEÇİSİ" yapmak haksızlıktır. Konuşma, "Kürt Sorunu"nun, yakın tarihini anlatan ve ders de alınması gereken mükemmel ifadeler içeriyordu. Alevi vatandaşlarla da hiçbir alakası yoktu.
Bugün tartışılması gereken, Sayın ÖYMEN' in, masum sözleri değildir. Türkiye için yıkım projesi olan, ABD ve AB destekli, "KÜRT ve ERMENİ AÇILIMI" dır.
SİNSİ DERSİM TEZGAHI
Okuyucularımızdan ayrı kaldığımız süre içinde, Türkiyede, en önemli gelişme Kürt Açılımı ile ilgili TBMM de, yapılan oturum idi. Bu oturumda da konuşma yapan, Sayın ÖYMEN in masum düşünceleri, çarpıtıldı ve...