Sistem seçmeni de bozdu...

Seçmen yıllardır seçip, iktidara getirdiği partilerden beklentilerini bulamadı.
Bu yüzden...
Sık sık iktidar değiştirdi.
Değim yerinde ise, denemediği parti kalmadı.
Baktı gördü ki, seçim öncesi verilen vaatlerin hiçbiri, seçimden sonra gerçekleşmiyor.
Her defasında daha da fakirleşiyor.
Bu yüzden, seçim taktiğini değiştirdi seçmen.
-"Madem öyle, ben de aldığıma bakayım" dedi.
Birileri bu sinyali iyi almış olacak ki...
Oy almak için, önce vermenin gerektiğine karar verdi.
Bunun üzerine başladı seçmen yardımları.
Hem de devlet imkânlarıyla.
Evlere kömürler gitti, gıda yardımları da.
Küçük altınlar, kırtasiye malzemeleri ve benzeri yardımlar birbirini izledi.
Eskiden hiçbir şey almadan götürüp oy atıyordu seçmen.
Şimdi bir şeyler alarak atmaya başladı.
Baktı gördü ki, bu daha güzel.
Bunu alışkanlık haline getirdi.
-"Hiç olmazsa bunlar kömürümü alıyor, gıdamı veriyor" dedi.
Ardından;
-"Sonrası beni ilgilendirmez. Ben aldığıma bakıyorum. Eskiden bunu da alamıyordum ki?" demeye başladı.
Anlayacağınız...
Bu güne gelininceye kadar seçmen profili bir hayli değişti.
Artık seçmen, gerçekten de Aldığına bakıyor.
Dahası...
Bir şeyler almadan, oy vermeyi de düşünmüyor.
Anlayacağınız...
bu yöntem seçmeni de bozdu.
Hem de ne bozma...