Eskişehir' de, 900 civarında sivil soplum örgütü olduğunu söylendi. Bu güzel bir tablodur. İsteriz ki bu sayı, daha artsın. Çünkü Eskişehir, demografik yapısı ile sivil toplum örgütlenmesine en müsait illerden birisidir. Ayrıca da toplumlarda, gerek bireysel, gerekse toplumsal, hatta evrensel sorunların çözümü, toplumların bünyelerindeki sivil örgütleri eşdeğerdir. Ancak Sivil Toplum Örgütlerinin güçlenmesi, yapacağı icraatla orantılıdır. Özellikle de üyelerine yönelik hizmetler, hem örgüte güveni artıracak, hem de yeni üyelerin katılımını hızlandıracaktır.
Aslında ülkemizde ve Eskişehir'de, yeteri kadar sivil toplum örgütü var. Ancak toplumun, özellikle de bireyin haklarını koruyacak, saygı gösterecek, sivil örgütlenmenin yeterince var olduğunu söylemek çok zordur. Oysa yıllardır, bazı kişi/kişiler, devletin, tek yanlı olarak, breyi baskı altında tutuğunu ve bireye nefes alacak bir alan bırakmadığını hep gündeme getirdiler. Hatta başarısızlıkları karşısında, mazeret olarak gösterildi.
Oysa bu mazeret değildir. Sivil Toplum Örgütleri, amaçları doğrultusunda çalıştığı sürece, yerel, ulusal, hatta evrensel bazdaki sorunlar yanında, üyelerinin sorunlarının çözümüne, ciddi katkılarda bulanabilirler. Ancak bugün, pek çok STK' da, bunu görmek mümkün değildir. Ne acıdır ki Eskişehir' deki Sivil Toplum örgütlerinin birçoğu, lokalcilikten ileri gitmeyen veya birkaç kişinin, oyun oynatıldığı mekânlar olarak gündemdedir.
Ayrıca sivil toplum örgütleri, problem olarak tespit ettikleri alanda, kamuoyunu harekete geçirmek ve o sorunun çözümünü sağlamak, en öncelikli amaçları arasındadır. Bunu sağlayamayan ve toplumsal bir harekete dönüşemeyen Sivil toplum örgütleri, hem maddî sıkıntı, hem de gönüllü sıkıntısı yaşamaktadır. Bu kurumlar, birkaç şahsın ya da kurumun sağladığı destekle, hayatta kalabilmekte, dolayısıyla, zamanla bağımlılaşabilmektedir. Bu durum, STK' larda çalışan yöneticilerin, kendi etki alanlarını korumaya çalışmalarına neden olur ve böylece STK, bürokratik bir yapıya dönüşür.
Yıllardır, Eskişehir' de, sivil toplum örgütlerinin, kente sorunları karşısında birlikte hareket etmesinin gereğini ve yararlarını, sürekli gündeme getirdik. Hatta kentteki bireysel ve genel sorunların çözümünü de, sivil toplum örgütlerinin, proje, etkinlik ve çalışmaları ile eşdeğer tuttuk. Ancak istenen birlik ve beraberlik bir türlü sağlanamadı
Son yıllarda, bu yönde STK örgütlenmesi ise memnuniyet vericidir. Özellikle de Eskişehir Sivil Yerel Oluşumu (ESYO), örnek alınacak bir kuruluştur. ESYO, Eskişehir ili sınırları içindeki sivil toplum kuruluşlarının (STK) ortak çalışmalar gerçekleştirmek üzere oluşturdukları tüzel kişiliği olmayan bir sivil platformdur.
ESYO, Eskişehir'de kısa sürede ciddi mesafe aldı. Hele ESYO, katılımcı STK' lardan ayrı veya onların üzerinde bir örgüt olmayarak etkinliklerini, STK' larla birlikte gerçekleştirmesi, iletişim ağı ile her türlü gelişmeyi paylaşması, kamuoyu nazarındaki itibarını her geçen gün artırıyor. Eskişehir'deki sivil toplum örgütleri, özellikle bazı kültür ve dayanışma dernekleri, belli kişilerin, vakit geçirdikleri mekânlar olmaktan ileri gidememişlerdir. Yörelerinin, sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmesine katkıda bulunmak, doğal çevreyi korumak ve geliştirmek amacıyla, halkı ve çevreyi ilgilendiren konularda, ne araştırma, yapmışlar, ne de proje üretmişlerdir.
Ayrıca Eskişehir'deki Sivil Toplum örgütlerinin büyük çoğunluğu, , etkinlik ve çalışmalarında, "ORTAK PAYDA" , "ORTAK AKIL" , "TAKIM RUHU", en önemlisi de "TOPLUM KATILIMI" gibi kavramları, sürekli ve kalıcı bir şekilde ön planda tutmuyor.
Her türlü olumsuzluğa rağmen, Eskişehir, sivil örgütlenme açısından iyi bir yerdedir. Mevcut sivil toplum örgütleri başarılı oldukça da sayıları her geçen gün aratacaktır.
Yeterli midir?
Elbette değildir. Kent, daha fazla örgütlenmelidir. Çünkü içinde bulunduğumuz çağda, her şeyin devlet eli, öncülüğüyle; yapma devri kapandı. Artık kişisel ve toplumsal sorunlar karşısında, sivil otorite de elini taşın altına koymak, gereğini de yapmak zorundadır.
Sivil toplum örgütleri, iyi bir ekiple çok iyi işler başarabilir. Ancak ekipte görev alacak kişi/kişilerin, liderlik vasfı taşıması, üretken olması, mutlaka dürüst, inandırıcı, ikna kabiliyeti olan, toplum tarafından tanınan, sevilen, meziyetlere, sahip olmaları gerekir. Aksi tablo, hem o sivil toplum örgütüne, hem de Eskişehir'deki sivil örgütlenmeye, çok büyük zarar verir.
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ!
Eskişehir de, 900 civarında sivil soplum örgütü olduğunu söylendi. Bu güzel bir tablodur. İsteriz ki bu sayı, daha artsın. Çünkü Eskişehir, demografik yapısı ile sivil toplum örgütlenmesine en müsait illerden birisidir....