SİVRİHİSAR VE EKONOMİ

Bugün, Sivrihisar Genç İşadamları Derneği, Sivrihisar’da geniş kapsamlı bir toplantı yaparak, hem Derneğin çalışmalarını, hem Sivrihisar’ın, ekonomisini masaya yatırılacak. Toplantıya davetli olduğumuz halde katılamayacağız....

Bugün, Sivrihisar Genç İşadamları Derneği, Sivrihisar'da geniş kapsamlı bir toplantı yaparak, hem Derneğin çalışmalarını, hem Sivrihisar'ın, ekonomisini masaya yatırılacak. Toplantıya davetli olduğumuz halde katılamayacağız. Neler konuşulacak, ne gibi öneriler getirilecek, bilinmez ama toplantının düzenlenmesi bile, başlı başına bir başarıdır.
Sivrihisar, görkemli geçmişe ve hiçbir ilçeye nasip olmayan konuma, sahip olmasına rağmen, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan, arzu edilen boyutta gelişemedi. Son yıllarda konumu ve geçmişi ile bağdaşmayan ciddi ekonomik sıkıntılar içindedir. Bugün yapılacak olan toplantı, bu açıdan da çok önemli bir fırsattır
Ayrıca doğru şehirleşme ve güçlü ekonomi için, Sivrihisar' ın, çok geciktiği düşünülebilir. Ancak bu dönüşü olmayan bir yol değildir. Yeter ki dününü, bugünün ve yarının, sosyal, kültürel, ekonomik serüvenleri tam idrak edilebilsin ve o idrak ışığında kararalı adımlar atılabilsin. . .
Aslında bugüne kadar Sivrihisar' için, pek çok öneri getirildi. Nitekim Rahmetli Aydın Arat zamanında, Eskişehir' de düzenlenen, "1. KENT SORUNLARI KURULTAYI " nda bir konuşma yapan, Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölüm Başkanı Sayın Prof. Dr Orhan KUTAY, Sivrihisar' ı, turizm potansiyeli olan bir bölge olarak göstermişti. En önemlisi de Eskişehir' in rahatlaması için de Sivrihisar' da, ikinci bir sanayi bölgesinin geliştirilmesini, Sivrihisar' a, Sivil Hava Alanı yapılması ve Sivrihisar- Eskişehir arasında bir demiryolu gerçekleştirilmesini de önermişti. Bu önerilere de, sıkça köşemizde de yer vermiştik. Ancak bu öneriler, Sivrihisar' daki ilgiler tarafından yeteri kadar dikkate alınmadı.
Sivrihisar ekonomisinin ve Turizmin motoru olacak pek çok imkân var. Bunlardan en önemlisi, Sivrihisar'ın zengin tarihi ve kültürel değerleridir.
İlçedeki Hamamlar, Camiler, Bedestenler, türbeler, Kümbetler, Şadırvanlar, sarnıçlar, Minyatürler, Hatlar, Mozaikler, Tezhipler, Ağaç Oyma, Kalem işleri, Kilimler, ,giysiler, elişleri, işlemler ve oyalar, gibi pek çok tarihi ve kültür mirası, turizm için büyük zenginliktir.
Yine İlçenin yemek kültürü, her beldeye nasip olmayacak kadar zengindir. Bazlama mayalı, bamya çorbası, kelem ve yaprak dolması, baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce dolması gibi daha pek çok yemeğin, damak zevki yıllardır gündemde.
Ayıca Sivrihisar' da yetişen, Kepen lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği ve mülk soğanı ve diğer ürünlerin, kendilerine has özellikleri ve damak zevkleri aranan ürünlerdir.
Bütün bu zenginlikler, pekâlâ İlçe ekonomisinin, motoru olabilir. Nitekim geçmişte üç yıl gibi bir süre araştırarak, ilçe ekonomisini kalkındırmak için, " ÜRÜN", KÜLTÜR ve "AĞAÇLANDIRMA" projelerini gündeme getirmiştik. Ancak bu projelere, ne kırsal kesim, ne de Sivrihisar'daki ilgiller, yeteri kadar sahip çıkmadı. Oysa bu projeler, hayata geçirilmiş olsa idi. Sivrihisar, tarihi ve kültürel zenginlikleri ve konumu ile Beypazarı ve Safranbolu'dan daha iyi ekonomik imkânlara ulaşacak, hatta Ankara ve çevre illerde, aranan gözde turizm merkezi olacaktı.
Elbette, Sivrihisar' da, yapılacak olan bugünkü toplantı, yeterli değildir. Sivrihisar arzu etmediği bu tablodan kurtulmak ve makûs talihini de yenmek için, mutlaka geniş kapsamlı bir toplantı veya sempozyumda, "Sivrihisar' ın, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda, kalkınması için neler yapılabilir?" sorusuna cevap aramalı, öneriler ve görüşler, değerlendirerek, ilçede her alanda, kalıcı ve sürekli stratejiler tespit edilerek, hayata geçirmelidir.
Öte yandan, Sivrihisar' da, madenler, özellikle de mermer, tarım ve turizm, hem ekonominin, hem yatırımların motoru olabilir. Özellikle de bölgede uygulanacak organik tarım, bölge ekonomisini ayağa kaldırabilir. Nitekim dünyada, ekolojik tarım faaliyetleri her yıl yaklaşık %20-30'luk büyüme hızındadır. Ülkemizde ekolojik tarımın gelişimi, ürün çeşitliliği, üretim alanı ve üretici sayısı, hızlı bir şekilde artmaktadır. Üretilen ekolojik tarım alanı, 1990 yılında 1.037 hektar iken bugün 60 bin hektarın üzerine çıkmıştır. Ayrıca da ülkemizde üretilen ekolojik ürünlerin tamamına yakını ihraç edilmektedir.
Bugün, elbette bu konuların, detaylı bir şekilde ele alınması mümkün değildir. Ancak toplantının, düşünülmesi ve düzenlemesi, ilçenin, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan, kalkınması için, bir başlangıç ve umut olmuştur.
Kutluyoruz...

Haberleri