Siyaset magazinine bayılıyoruz

Eskişehir kamuoyuna yön veren isimlerin ciddi bir entelektüel kültür eksikliği mi var? Yoksa magazincilik yapmak kolayımıza geldiği için mi bu haldeyiz?

Bizzat kendimi de bu eleştirilere dahil ederek bir eleştiri yazısı yazmak istiyorum.

Özellikle gündem ve siyaset ile yakından ilgili, bizim gibi insanların büyük bir hastalığı olduğunu görüyorum.

Başka şehirlerde durum nasıldır bilmiyorum ama Eskişehir’de siyasi magazin yani siyaset magazini tutkusu hastalığı mevcut.

Özellikle iktidar partisi AKP ve Eskişehir’de uzun süredir yerel yönetimlerin iktidarı olan CHP söz konusu olduğunda herkes işi gücü bırakıp bu partilerde dönen dedikodulara odaklanıyor.

Elbette siyaset dediğimiz şeyin reel’deki bir kısmı kulis ve dedikodu…

Bunun önüne geçmek mevcut siyasi konjonktürde pek mümkün de değil kabul etmek lazım. Ancak bizde bence haddini aşan bir siyasi dedikodu, kulis, magazin bağımlılığı var.

Ben bugünkü yazımda eleştiri yapmak yerine A kişisi parti içinde B’nin kuyusunu kazıyor. Şunların adamları bunları yapıyor, X milletvekili ile Y Başkan arasında soğuk sular var vs. gibi konular üzerine yazsam reytingim hemen tavan yapar.

Ama daha önemli gerçekleri gözler önüne serince bu yazılar halktan beklenen kadar reyting almıyor.

Tüm bunların nedenlerini ve neden – sonuç ilişkilerini çözümleyebilmek isterdim ancak; benim bu konuda bir uzmanlığım ve yeterli bilgi birikimim yok. Belki bir siyaset bilimcisi veya sosyolog böyle bir çalışma yapabilir…

Sadece gördüğüm bir şey var onu neden olarak sizlere söyleyebilirim…

Magazin anlatmak çok da detaylı araştırma yapmayı gerektirmiyor. Reytingi de çok yüksek. CHP kongreleriyle ilgili haberleri, AKP’deki iç çatışma haberlerini herkes pembe dizi bölümü gibi merakla bekliyor. Eline bir poşet çekirdek alıp ilgiyle seyrediyor insanlar.

Hal böyle olunca siyaset magazini kentin birincil kamuoyu oluyor sıkça.

Dediğim gibi ben de dahil gündem ve siyasete yön veren, süreçlere müdahil olan herkesin burada irili ufaklı hataları var. Dozunu kaçırıyoruz…

Magazinin peşine takılıp gidiyoruz…

Burada ise gerçekler, gerçek sorunlar gün gibi karşımızda duruyor.

Orman yangınları bu yaz ülkemizi adeta talan etti. Çok şey kaybettik. Eskişehir’de de ciddi bir yangın oluştu. Yanı başımızda Bursa ve Bilecik’te…

Çıkan yangınlar sonrası kısa sürede çok şey konuştuk. Bugün, konuştuklarımızın üzerinden pek zaman geçmedi ama unuttuk. Yangın falan çoktan unutuldu.

Eskişehir’in büyük bir çevre yolu sorunu var. Zaman zaman kent gündemine taşınıyor, unutuluyor…

Ekonomi yerlerde sürünüyor. Her gün bir şeylere zam var. Ama zam konuşmayı bile bıraktık. A Partisi’nin bilmem nere temsilcisi ile Y Başkanı arasında neler olmuşu konuşuyoruz.

Şunu ciddi anlamda düşünmeye başladım…

Eskişehir kamuoyuna yön veren isimlerin ciddi bir entelektüel kültür eksikliği mi var? Yoksa magazincilik yapmak kolayımıza geldiği için mi bu haldeyiz?

Aynı zamanda Eskişehir’in bir an önce kasaba ile büyükşehir arasına sıkışan kafa yapısından kurtulması lazım. Şehir büyükşehir ama pek çok kafa bir kasabalı…

Sakın yanlış anlaşılmasın biz de pembe panjurlu evlerde, büyükşehirde doğmadık, büyümedik. Kasabalılar ile derdim yok. Kendi özümle kavga etme niyetinde de değilim.

Burada bahsettiğim kasaba zihniyeti artık lügatımıza oturan bir deyim…

Haset ve hamaset ile yoğrulan bir siyaset ortamı, bir kent gündemiyle Eskişehir’i ileriye taşımak ve sorunlara kalıcı çözümler üretmek çok kolay değil diye düşünüyorum.

Ha keza aynı şeyleri ülkemizin şu andaki durumu için söylemek de hiç yanlış olmaz.

Bunları söylüyorum diye siyaset magazini elbette bitmeyecek, ben, biz yine bu magazinin aktörleri, aktrisleri olacağız.

Çünkü işin içinde insan var, rekabet var, kibir var, ego var, iktidar savaşı var, var oğlu var…

Anlatmak istediğim bunlar devam etsin ama biraz daha magazine kapılıp gitmek yerine gerçek sorunlar ile mi ilgilensek?

ETİ’de sayısı 100’ü bulan işçi kıyımını açıkça konuşabilsek mi mesela?

Eskişehir’in su sorunu için yetkililere sesimizi daha sert mi duyursak mesela…

Bu liste daha uzar gider.

Önemli olan uzun listeden bazı sorunları kalıcı olarak silebilmek. Başkan buluruz, vekil buluruz ama su biterse su bulamayız, talan edildikten sonra doğayı geri getiremeyiz…

Herkese keyifli bir gün diliyorum. Sevgiyle kalın…

Siyaset Haberleri