Siyaset yapmayı çoğu kez, siyasi rakipleri eleştirmek, yıpratmak ya da karalamak olarak biliriz.
Çünkü sadece o zaman siyaset yaptığımız hissine kapılırız.
Oysa siyasetin içeriğinde sadece eleştirmek, yaşanan olaylardan illa ki kötü sonuçlar çıkarmak yoktur.
Siyasetin içeriğinde yeri geldiğinde, doğru yapılan işi takdir etmekte vardır.
Ancak gelin görün ki;
Bu detaya kimse bakmaz, daha doğrusu bakmaz istemez.
Çünkü siyasi doygunluk için sürekli her şeyin altında bir şeyler bulmak gerekir!
CHP'de son günlerde ortaya atılan söylentiler de böylesine bir konuyu bizlere hatırlattı.
Bu durumla ilgili olarak Son Haber'den Hakkı Kutlu, nefis bir tespitte bulunmuş.
Çünkü;
Bir süredir CHP içerisinde sürekli söylene gelen dedikodulara göre, Milletvekili Murat Sönmez'in, Erman Gölet'in il başkanlığını kabul edemeyeceği söyleniyordu.
Çünkü, Gölet başkan seçildiğinde sadece kendisi için çalışacak, bu durumda Murat Sönmez'in yeniden milletvekilliğini suya düşürecekti.
İşte tam bu noktaya değiniyor Kutlu.
O yazısında tespiti bakın nasıl yapıyor;
"...Efendim neymiş, Murat Sönmez, Erman Gölet'in adaylığını nasıl kabul edermiş. Çünkü Erman Gölet il başkanı olursa, kendisinden başka hiç kimse için çalışmaz; Sönmez'in yeniden milletvekili olmasını engellermiş...
İki açıdan bakalım bu konuya...
Eğer söylenilen doğruysa, yani Erman Gölet, Murat Sönmez'in milletvekilliğinin devamını engelleyecekse, bu söylentiyi çıkaranlar bu durumu biliyor da Murat Sönmez bilmiyor mu? Bu kadar "siyasi cahil" olabilir mi?
Niye kimsenin aklına, "Aferin adama, kendi ismi için büyük bir risk olan durumu partisinin gelişmesi için gözü kapalı kabul ediyor" demek gelmiyor?
Sosyal demokratlarda neden hep "rakiplerin eksiklikleri" üzerine siyaset yapılmaya çalışılıyor da, artılar hep unutuluyor?"
İşte bu durum, başta ta belirttiğimiz konunun tamda aynısı bir durum.
Herkes Erman Gölet'in il başkanı olması neticesinde, Sönmez'in vekilliğinin tehlikeye gireceğini;
Ve bu yüzden Sönmez'in Gölet'in başkanlığını istemeyeceğini konuşurda;
Sönmez'in yeniden bir vekillik dönemini tamamen riske atarak, partisinin çıkarlarını düşünebileceğini söylemez?
İşte bu da siyasetin ülkemizde ya da şehrimizde nasıl yapıldığını;
Siyasete nasıl baktığımızı gözler önüne seriyor.
Bu yüzden siyaseti hep kendi fikirlerimize göre değil de, duygularımıza göre yaptığımız gerçeği gözler önüne seriliveriyor...
Ne kadar ilginç değil mi?
SİYASETİ FİKİRLERİMİZE GÖRE DEĞİL, DUYGULARIMIZA GÖRE YAPARSAK!
Siyaset yapmayı çoğu kez, siyasi rakipleri eleştirmek, yıpratmak ya da karalamak olarak biliriz.Çünkü sadece o zaman siyaset yaptığımız hissine kapılırız.Oysa siyasetin içeriğinde sadece eleştirmek, yaşanan olaylardan illa...