Büyüklerimiz sürekli;
-"Cami'ye, Kışla'ya ve Okul'a siyaset girmemeli" derdi.
Bu tespiti yapmakla ne kadar haklı oldukları bugün daha çok ortaya çıkıyor.
Çünkü...
Bugün için her üç kritik yere de siyaset olabildiğince girmiş durumda.
Aslına bakarsanız...
Siyasetin girmemesi gereken yerler sadece Camii, Kışla ve Okul da değil.
Örneğin...
Spor'a siyaset kesinlikle girmemeli.
Keza...
Kültür ve Sanat'a da öyle.
Ama gelin görün ki, hem Spor, hem de Kültür Sanat siyasetin tam göbeğinde bulunuyor.
Önceki gün AKP Genel başkan yardımcısı Salih Kapusuz gelmiş Eskişehir'e.
Daha doğrusu.
Siyaset Akademisinde ders versin diye çağırmışlar kendisini.
O da gelip, Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi'nde siyaset konuşmuş.
Yunus Emre gibi ilahi bir şahsiyetin ismini taşıyan ve kültür sanat etkinlikleri düzenlensin diye yapılan koca salonda, siyaset nutukları atılmış.
AKP nin yaptığı bu iş, doğrusunu söylemek gerekirse ne "Yunus Emre" ismine yakışmış, ne de "Kültür Sanat" etkinliğine.
Dün Cumhuriyet Halk Partisi'nin il kongresi vardı.
Nerede yapıldı?
Spor salonunda.
Yani; Siyasetin ucundan kıyısından dahi bulaşmaması gereken bir yerde, çocukların, gençlerin, büyüklerin spor yaptığı bir salonda gerçekleşti kongre.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bu da yakışmadı.
Sizin anlayacağınız...
Siyasetin öyle ya da böyle girmediği hiçbir yer kalmadı.
Cami, Kışla ve Okul zaten siyasete kurban gittiydi de...
Şimdi sıra hem "Yunus Emre"lere, hem de "Kültür, Sanat ve Spor'a" geldi...
Siyaseti sokmadıkları mekan kalmadı iyi mi?
Büyüklerimiz sürekli;-"Camiye, Kışlaya ve Okula siyaset girmemeli" derdi.Bu tespiti yapmakla ne kadar haklı oldukları bugün daha çok ortaya çıkıyor.Çünkü
Bugün için her üç kritik yere de siyaset olabildiğince girmiş...