Siyaset, nerede ne söyleneceğinden çok, nerede neyin söylenmeyeceği sanatıdır.
Dolayısıyla...
Bazı şeylerin bazı yerlerde söylenmesi, puan kazandırmaktan çok puan kaybettirir.
Özellikle...
Vatandaşın yakındığı hizmetleri dile ve gündeme getirmek, bunu söyleyenleri popüler yapar.
Ancak...
Vatandaşın hoşuna giden ve beğendiği hizmetleri eleştirmek de, o eleştirenin hanesinde büyük bir olumsuzluk yaratır.
Çünkü...
Her zaman söylediğimiz gibi vatandaş gördüğüne ve kendi değer yargısı ile ortaya çıkarttığı algıya bakar.
Eskişehir'de bunun çarpıcı örnekleri vardır.
Örneğin;
Odunpazarı Belediyesinin Şelale Park'ını eleştirmek, eleştiren kişiyi zor durumda bırakır.
Yine aynı Belediyenin tarihi Odunpazarı bölgesinde yaptığı çalışmalar ile OMEK adı altında gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projelerini eleştirmek de, eleştireni müşkül durumda bırakır.
Çünkü...
Görünen köy kılavuz istemez.
Bu saatten sonra, Büyükşehir belediyesinin yapmış olduğu parklara, Tramvay projesine ve Porsuk düzenlemesine yapılacak olan eleştiriler de aynı şekilde bu eleştiriyi yapanlar hakkında olumsuz düşünceler doğmasına yol açar.
Eskişehir'de belki de, yukarıda saydığımız işlere yaptıkları eleştiriler nedeniyle bu eleştiriyi yapanlar üst üste seçim kaybetmiştir.
Başka bir örnek size...
Hükümetin, özellikle Hızlı Tren ve Duble yollar konusunda yaptıklarını eleştirmek, açıkça söyleyelim ki, maksadınızın başka olduğunu ortaya koyar ve inandırıcı olmaz.
İşte bu anlattıklarımıza örnek teşkil edecek bir olay daha gelişti Eskişehir'de.
Tepebaşı Belediyesinin, aynı adı taşıyan bir dernekle birlikte hayata geçirdiği Alzhiemer Merkezi hakkında AKP li bir üye ilginç bir çıkış yaptı.
Her ne kadar aynı partinin ilçe başkanı "Bizim amacımız yapılan işe karşı çıkmak değildi" dese de, kamuoyu bunu öyle anlamadı.
-"AKP'liler sırf muhalefet yapma uğruna sosyal sorumluluk gerektiren işlere bile karşı çıkıyor" algısı doğdu.
Ve bu algı öyle bir algı ki, AKP liler bin tane evi dolaşıp, tek tek anlatsa bile bu çıkışı izah edebileceğini sanmadığımız bir algı bu.
.....
Kırım Türkleri Nobel'i O'nun almasını istiyor
Nobel Barış ödülleri her yıl bir kişiye veriliyor.
Genelde de, dünya barışı için üstün gayret gösteren, bu uğurda çile çeken insanlar layık bulunuyor bu ödüle.
Bu yıl da, 2013 Nobel Barış ödülü verilecek.
Adaylar henüz belli değil ama, Eskişehir'de de sayıları bir hayli fazla olan Kırım tatarları, bu yıl Nobel Barış ödülünün, efsanevi liderleri Mustafa Abdülcemil Kırımlıoğlu'na verilmesini istiyor.
Herkesin bildiği üzere Mustafa Abdülcemil kırımlıoğlu, Kırım Türklerinin Vatan mücadelesini 70'li yıllardan beri Demokrasi kuralları içinde sürdüren, Sovyet Rejimi sırasında yıllarca hapishanelerde yatan ve Ukrayna parlamentosunda Kırım Türklerini temsil eden bir isim.
Kırımlıoğlu'nun bu yıl verilecek olan Nobel Barış ödülüne aday gösterilip gösterilmeyeceğini bilemiyoruz.
Ama şu bir gerçek ki, Kırım Türkleri, bu yılın Nobel ödülünü alması için Kırımlıoğlu adına çok gayret göstereceğe benziyor...
......
Bizim bilmeyip, Nabi
Avcı'nın bildiği ne var?
Nabi Avcı daha Bakan olmadan önce Eskişehir'e geldiğinde sürekli aynı şeyi söylüyordu.
Mahalli seçimler ve Büyükerşyen'in CHP den adaylığı ne zaman sohbet konusu olsa;
-"Siz o konuya takılıp kalmayın. Yılmaz Bey aday olmayacak. Siz de işinize bakın" diyordu.
Bu köşede de birkaç kez yazdık bunu.
Nabi Avcı, sonrasında Milli Eğitim bakanı oldu.
Bakan olarak birkaç kez de Eskişehir'e geldi.
Hem Eskişehir'e geldiğinde, hem de Eskişehir'den kendisinin yanına gidildiğinde Nabi Avcı'nın bu konuda ki söylemi hiç değişmemiş.
Yine ne zaman Mahalli seçimler ve Büyükerşen'in CHP den adaylığı gündeme gelse;
-" Siz o konuya takılıp kalmayın. Yılmaz Bey aday olmayacak. Siz de işinize bakın" diyormuş.
Doğrusu, gerçekten merak etmiyor değiliz.
Fırsatımız olsa, kendisine ilk soracağımız soru da bu olacak.
Büyükerşen'in aday olmayacağına bu denli nasıl emin olabiliyor Nabi Avcı.
Dahası...
Her konu açıldığında bunu nasıl oluyor da açıkça söyleyebiliyor.
Bize göre...
Ya, Büyükerşen'in önümüzde ki seçimlerde aday olmayacağı konusunda bizim bilmeyip, kendisinin bildiği bir konu var...
Ya da...
Partisinin Eskişehir teşkilatının, Büyükerşen'in adaylığına takılıp kalmasını istemediği için böyle bir yöntem uyguluyor.
Sonuç ne olursa olsun, Nabi Avcı'nın Büyükerşen'in aday olmayacağı konusunda söylediği "Siz o konuya takılıp kalmayın. Yılmaz Bey aday olmayacak. Siz de işinize bakın" demesi, ister istemez büyük bir merak konusu oluşturuyor.
.........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Sarışın, yeşil gözlü afet-ü devran Emniyet Müdürlüğünde işe giriş için sınavda imiş.
Sınav görevlisi sormuş;
- 2 kere 2 kaç eder?
- Dört.
- Güzel. Peki Abraham Lincoln'ü kim öldürdü?
- Bilmem....
- O zaman bugün git, evde biraz düşün. Yarın tekrar geleceksin. O zaman cevap verirsin.
Sarışın, yeşil gözlü çıkmış, o arada komşusu aramış. :-))
- Ne oldu senin bu Emniyette iş durumu?
Sarışın heyecanla cevaplamış;
- İşe alındım. Daha ilk günden bir cinayeti çözme görevi verdiler!
Siyasette nerede neyi söylemeyeceğinizi bileceksiniz...
Siyaset, nerede ne söyleneceğinden çok, nerede neyin söylenmeyeceği sanatıdır.Dolayısıyla
Bazı şeylerin bazı yerlerde söylenmesi, puan kazandırmaktan çok puan kaybettirir.Özellikle
Vatandaşın yakındığı hizmetleri dile...