SİYASİ AHLAK YASASI

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU, CHP iktidara geldiğinde siyasi ahlak yasası çıkartacaklarını belirttikten sonra,"Siyasi ahlakın olmadığı yerde naylon faturacıdan Maliye Bakanı olur, Ali Dibo'cudan Adalet Bakanı olur, kalpazanlardan Başbakan olur." sözleri tartışma konusu oldu.
Elbette görev yapmış veya görevde olan başbakan, bakan ve milletvekillerini suçlamak çözüm değildir. Şayet, temiz siyaset ve siyasetçi isteniyorsa mutlaka "SİYASİ AHLAK YASASI" nın, hayata geçirilmesi ve dokunulmazlıkların da kaldırılması şarttır. Çünkü TBMM' de, zimmet, ihalede usulsüzlük, kalpazanlık, resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik ve usulsüzlük gibi, suçları kapsayan pek çok dosya var.
Şu bir gerçek ki TBMM' de, her dönem suç dosyası olan milletvekilleri oldu. Nitekim l961-1965 yıllarında 265 dosya, 1965-1969 döneminde 391, dosya, 1969-1973 döneminde 263 dosya, 1973-1977 döneminde 235 dosya, 1977-1980 döneminde 312 dosya, 1983-1987 yıllarında 115 dosya, 1987-1991 döneminde 249 dosya, 1991-1995 döneminde 301 dosya, 1995-1999 yıllarında 264 dosya, 1999-2002 döneminde 247 dosya. 2002 tarihinden bu yana gelen dosya sayısı da 251'e ulaşmış durumda. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu' nun söylediğine göre de şu anda Meclis'te son gelen dosyalarla birlikte 658 milletvekili dokunulmazlık dosyası var. Hülasa yıllardır, suç işleyen insanlar milletvekilliğini, bir kurtuluş olarak görüyor, yargılanmaktan da kurtuluyorlar.
Bugün TBMM, tarihinin en yüksek dokunulmazlık dosyasına ulaştı. Milletvekilleri hakkında 672 fezleke var. Rekor ise 462 dosya ile BDP 'de bulunuyor. BDP' yi 124 dosya ile AK Parti, 62 dosya ile CHP ve 24 dosya ile MHP izledi. Meclis'te dokunulmazlık dosyası bulunmayan tek lider ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli.
Türkiye, TBMM' deki bu tablodan kurtulmak zorundadır. Bunun için bir an önce temiz siyaseti hedef alan yeni bir "Siyasi Ahlak Yasası" çıkartılmalıdır. Siyasi Ahlak yasası hayata geçtikten sonra, zimmet, kamu tasıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, gibi suç işlemiş olan İnsanlar, kesinlikle milletvekili olamayacaktır.
Hiç şüphesiz, AB ülkeleri ile ABD ve benzeri ülkelerde geçerli olan Siyasi Etik (Ahlak) kriter ve kuralları çerçevesinde temiz siyaset anlayışının ülkemizde de egemen kılınmasının sağlanmasıdır. Bunun için de öncelikle yapılması gereken şey, çağdaş nitelikte bir Siyasi etik yasasının, kabul edilerek yürürlüğe konulmasıdır;
Avrupa Birliği'ne üyelik süreci, bu alanda önemli bir fırsattır. Ülkemiz tarafından "Milletvekili Dokunulmazlığının sınırlandırılması" yanında, "Parlamento Siyasi Etik kurallarının" AB ülkeleri uygulamaları düzeyinde hayata geçirilmesi de büyük önem taşımakta, bu husus Katılım Ortaklığı Belgesi'nde de yer almaktadır. Ancak AKP dışındaki partiler dokunulmazlıkların kalkmasını isterken, AKP, devletin kurumlarındaki dokunulmazlıkları ve yargıya güvenlerinin olmadığını, gerekçe göstererek karşı çıkıyorlar.
Aslında ülkemizde, devleti her kademesindeki dokunulmazlıklar kaldırılmalıdır. Çünkü Türkiye dokunulmazlar sınıfının var olduğu bir ülke. Bunların hepsinin kalkması lazım ki, hukukun, şeffaf bir biçimde işlerliğini görebilsin. Ayrıca demokratik iradelerde şeffaflık ve hesap sorma esastır.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, dokunulmazlık dosyalarının Cumhuriyet tarihinin, en yüksek rakamına ulaştığını belirterek, "Milletvekilleri dokunulmazlıklarının kaldırılması için talepte bulunuyorlar; dokunulmazlığın kaldırılması, kişinin isteğiyle olmuyor. Kamu düzeni, buna imkân vermiyor. Kişinin yargılanma talebi dokunulmazlığının kaldırılmasına yetmiyor. Mutlaka Anayasa ve İçtüzükte bir değişiklik yapılmalı. Karma komisyonuna, net ve somut yetkiler verilmeli" dedi
Siyasiler, yıllardır ahlaktan çok söz ettiği halde, onu yeterince ciddiye aldıklarını söylemek çok zor. Çünkü Siyasetin bu anlamda incelenmesi `iyi` veya `adil` bir toplumsal-siyasal organizasyonun niteliğinin, ne olduğundan tutun da, insanların siyasi otoriteye itaatle yükümlü olup olmadıklarına kadar, uzanan bir dizi tartışmayı kapsar.
Ahlak pratik hayatla ilgilidir ve bireylerin uymaları gereken davranış normlarına işaret eder. Bir politikacının yolsuzluk yapması veya yapmaması ahlaki bir sorun iken, Siyasi ahlak siyaset felsefesiyle ilgili bir sorundur. Siyasi ahlakın olabilmesi için, siyasetçileri iyi ahlaklı olması gerekir. Ancak ülkemizde zimmet, kalpazanlık, hayali fatura, ihalede usulsüzlük, resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik ile cürüm işleme gibi suçları, işleyen siyasette hatta TBMM' de görev alıyor. Oysa bunu önlemenin bugün iki çözümü var. İlki "SİYASİ AHLAK YASASI, diğeri ise "DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI" dır.