Son çıkan tasarruf genelgesiyle can çekişen medyaya son kurşun atılarak ölümü gerçekleştirilmek isteniyor.
Genelgeye göre kamu kurum ve kuruluşları günlük gazetelere abone olamayacak, kütüphane ve medya takibi birimleri dışında günlük gazete satın alamayacak.
Amaç nedir?
Yerel basın yavaş yavaş yok ediliyor.
Kentte oluşan özgür dinamikler bitirilemeye çalışılıyor.
Yerel halkın sesi ve tek güvencesi olan kent medyacılığı tasarruf adı altında idam ediliyor.
Yıllarca söylemlerimle düzensiz işleyen kurallar nedeniyle internet gazeteciliğinde “gazeteci” adı altında oluşan tehlikeye dikkat çekmiştim.
Para kazanabilmek için gazetecilik değil de reklamcılık yaparak yüzlerce internet medyası oluştu.
Şimdi bu düzensizliğin getirdiği ağır bedeller ortaya çıktı.
Fatura işini layıkıyla yapan meslektaşlarımıza kesiliyor.
Kurumlar “tasarruf” tedbirleri arkasına sığınarak gazetecilere kapısını kapatacak, işsiz gazeteci ordularının yanında gazetecilik mesleği de ölüme terk edilecektir.
Abone yapmakta her geçen gün zorlanırken, ilan ücretlerinin azlığından yakınırken hükümet yetkilileri hoyratça kullandıkları bütçe açığının faturasını gazeteciden çıkarmıştır.
Günde 15-20 gazete alan bir ilçe belediyesinin kamu maliyesine ne yükü olabilir?
Kurumların basına olan desteklerinin nasıl arttırılacağını tartışmamız gerekirken, yok olmasına yönelik kurşunlar nasıl atılır onu tartışıyoruz.
Kütahya Dumlupınar Gazetesi Cumhurbaşkanlığı tasarruf genelgesi nedeniyle resmi kurumların gazetelerin aboneliklerini iptal etmesini protesto etti.
Komşu şehrimiz tepki amacıyla birinci sayfasını kararttı.
Selam olsun diyoruz.
Eylemlerinin yanındayız.
Ve genelgede imzası olan bütün yetkililere soruyoruz.
Sizi bizi öldürmek, gazetecileri yok etmek mi istiyorsunuz?