Ersun Yanal diyor ki;
"Bizim hastalığımız bu, maalesef sonuç üzerine kurulu bir sistem var.
Fakat her şey skor değil!"
***
Altına imza atacağımız tespitler bunlar...
Ancak;
Bunu söylerken birde çuvaldızı kendisine batırmalıydı hoca.
Mesela;
"Ligin ikinci yarısı başladı başlayalı topu topu üç galibiyet aldım.
Buna rağmen bu şehrin insanları yüksek bilet parasına rağmen maça geliyor.
Bağırıyor, çağırıyor, destek veriyor.
Olumsuz sonuçlardan bile sonra yine takımına moral veriyor.
Hatta ve hatta futbolcularım onları protesto edip, soyunma odasına gitmesine rağmen bunu yapıyor" diye düşünmedi mi?
Yani Eskişehir taraftarının, bu şehrin, bu şehrin insanının skora, sonuca ya da başarıya prim vermediğini hala göremedi mi?
Göremez elbet!
Bu şehirle bütünleşmeyen, yerel medyasından kaçan, soru sorulmasından hoşlanmayan kimse bunları göremez.
Stadyumda görmesi gerekeni de belki de işine gelmediği için görmek istemez!
***
Eskişehir taraftarı senin verdiğin tarife uymuyor yani Sayın Ersun Yanal.
O yüzden işin sonuç tarafına bakalım birde.
Örneğin;
Oyuna geç müdahale ettiğin, ya da hiç edemediğin veyahut yanlış kadro seçimleri yüzünden kaç puan kaybettiğini kendine sordun mu?
Futbolcuların giderek düşen formunun, temposunun nedenlerini düşündün mü?
Hepsini bırak, ikinci yarı başladı başlayalı kaç tane gol pozisyonuna girdin?
Ki zaten bir maçta üç golü dört golü görmek yıllar öncesinde kaldı.
Hani futbolun görsel tarafı güzeldi?
Futbolun güzelliklerinin hangisini gösterdi senin kurduğun takım?
Görsellik ya da güzellik kendi sahanda, yarı sahada, yada sahanın başka bir yerinde ha bire ondan ona pas yapmak mıdır?
Pas yaparak mı futbol oynanır sadece?
Ya da böylesine bir stratejiyle mi sonuçlar alınır?
Yerine geldiğin hoca, senin lig boyunca topladığın puanı devre sonunda almıştı.
Beğenmediğimiz Rıza Hoca'nın 55 puan topladığını hatırlarız.
Ki o 55 puan bugün olsa, banko Avrupa'daydık...
***
Bu yazıyı yazmamıza neden olan yine de Ersun Hoca'nın hem kendi yaşadığı, hem de bu takıma yaşattığı başarısızlık değildir.
Bu yüzden kimse aksi bir düşünceye kapılmasın!
Bu yazıyı yazmamızın tek nedeni;
Bu takıma gönül veren taraftarla dalga geçer gibi yaptığı açıklamalardır.
Gelen tepkileri "Maalesef skor taraftarı" diye yorumlayan bir Eskişehirspor hocası olamaz!
Çünkü bu takımın taraftarı en az senin kadar futboldan anlar.
Hangi oyuncunun neden oynatıldığını, neden oynatılmadığını da 'tek bir bakışta anlar'
Tepkisini de yeri ve zamanı gelince verir.
***
Neyse;
Ahı gitmiş vahı kalmış, sahada yürümeye mecali kalmamış, sistem diye bir şeyden yoksun Trabzon'a bile yenilmemizi yorumlayacaktık.
Taraftarın "Bütün sezonu artık geçtik, bari Trabzon'u yeninde yüzümüzü yere eğdirmeyin" dediği maçı anlatacaktık.
Ve yıllar sonra Halil Ünal yönetimine verilen tepkiyi ve o tepkinin altında yatan nedenleri değerlendirecektik.
Ancak olmadı.
Çünkü Ersun Hoca tek laf etmediği hakemler dururken, tek laf etmediği takım içi sorunlar varken ve tek laf etmediği kendi hataları dururken, tutup "skor taraftarıyız" dedi ya...
Daha ne olsun...
Skor taraftarı olmayacağız ya, yürümeye mecali kalmamış takımlara bile yenilelim
Ersun Yanal diyor ki;"Bizim hastalığımız bu, maalesef sonuç üzerine kurulu bir sistem var.Fakat her şey skor değil!"***Altına imza atacağımız tespitler bunlar
Ancak;Bunu söylerken birde çuvaldızı kendisine batırmalıydı hoca.Mesela;"Ligin...