Son yapılacak iş ilk yapılırsa

Avrupa ülkelerini sık sık gezen bir dostumuz anlattı.Anlattıkları, burada yaşadıklarımızla anada ne kadar zihniyet farkı olduğunu ortaya koyuyor.Diyor ki dostumuz;-"Belediye bir yere bir şey yapacak olsa, önce onun projesini hazırlatıyor....

Avrupa ülkelerini sık sık gezen bir dostumuz anlattı.
Anlattıkları, burada yaşadıklarımızla anada ne kadar zihniyet farkı olduğunu ortaya koyuyor.
Diyor ki dostumuz;
-"Belediye bir yere bir şey yapacak olsa, önce onun projesini hazırlatıyor. Ardından da yapılacak ne ise, onun maketini yaptırıyor.
Hem projeyi, hem de maketi, yapılacak olan yerin başına dikiyor.
Bir de kutu koyuyor oraya insanlar görüşlerini bildirsin diye. Ardından gelen tepkileri dikkate alarak yapıyor yapacağını. Kimse de sonradan 'Bu yanlış oldu' diyemiyor. Çünkü çoğunluğun isteği doğrultusunda yapılacak proje, yanlışlardan tam anlamıyla arındırılıyor" diyor.
Gelelim bizim belediyelere.
Proje yapılıyor, ardından inşaat başlıyor.
Kimsenin "yahu yanlış oluyor" deme şansı yok.
Çünkü, vatandaşı dinleyen yok.
Ardından inşaat bitiyor ve ortaya bir yapı çıkıyor.
Çıkan yapı güzel ise mesele yok.
Ama çirkin ve etrafa rahatsızlık verecek durumdaysa, Geçmiş olsun...
Çünkü yapacak bir şey yok.
Anlayacağınız...
Bizim belediyeler de bir şeyler yapıyorlar ve yapmak istiyorlar.
Ama nedense, son yapacakları işi ilk yaptıkları için...
Hem zaman hem de para gidiyor.
Ortaya çıkan çirkinlik de...
Cabası oluyor.
Halbuki, onların yaptığı zor bir iş değil aslında.
Bizimkiler de yapmak istese yapar.
Ama nedense bizimkilerin böyle bir hassasiyeti yok.
Vatandaşın ne düşündüğü önemli değil.
Yapılanı nasıl bulacağı da...
Onlar için önemli olan...
Yapılması ve bitmesi. Kötü olmuş, çirkin olmuş hiç mi hiç önemli değil.

Haberleri